130616 23:56
Taehyung ve Jungkook vagonlara geri döndüklerinde, hastaneyi arama ve intihar hakkında bilgi verme işi Jungkook'a kalmıştı. Taehyung tanıdıklarından birinin daha mahvolmuş halini görmek istemiyordu. Seokjin ve babası zaten hala zihnindeki yerlerini taze tutuyorlardı.
Yoongi çocuklar giderken havuzda kalmış, aldığı içkileri yanına sıraladıktan sonra elbette bilinçsizce ve kendine zarar verme isteğiyle hepsini büyük yudumlarla içmeye başlamıştı. Belki kanser olur ve ölürdü, belki karaciğeri delinir ve kurtulma şansı da kalmazdı.
Jimin ile olan son konuşmasını aklından çıkaramıyordu. Ağlamıyordu şimdi ama beynindeki düşüncelerin kavgasını dinlemektense ağlamayı tercih ederdi.
"Buraya gelebilir misin hyung? Sana ihtiyacım var." demişti küçük olan. Ama Yoongi onun evde çıkan basit bir sorunu mu yoksa tıpkı şimdi kendisine olduğu gibi zihnindeki sorunları mı kastettiğini anlayamamıştı.
Flashback: 130616 21:00
Jimin, diğerleri gideceklerini söylediklerinde rahat bir nefes alması mı gerektiğini yoksa korkması mı gerektiğini bilmiyordu.
İlk olarak arkadaşları onu durduramayacağı için rahattı.
İkincisi arkadaşları onu durduramayacağı için korkuyordu.
Elinde, banyolarındaki tıraş bıçağından kolayca çıkardığı jileti sıkıyordu. Eğer boğularak ölmek istiyorsa, kendini sudan çıkaramayacak kadar yorgun olması gerektiğini öğrenmişti eskiden. Eskiden beri intihara meyilli olması acı bir şeydi. Onu şimdi gerçekleştirebilecek olması ise daha da acı vericiydi.
Titreyen ellerinden bir diğeri ise telefonunu sıkıyordu avucunda. Arama kısmında adı yazan Yoongi'nin üstüne bir tıklasa belki de bütün her şey değişecekti.
Bundan önce Hoseok'u aramış fakat akıl hastanesinde telefona izin olmadığını hatırladığında zaten açılmayan telefonu kapatmıştı.
Namjoon'a kırgın olduğundan aramak istemiyordu.
Jungkook'la iyi bir ilişkisi olmasına rağmen aralarındaki tuhaf aura, Jimin'in ondan yardım istemesini engelliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the most beautiful moment in life #bts
FanfictionÖzgür ülkelerde duvarlara yazı yazmak, içki, sigara ve uyuşturucu içip eğlenmek, bir erkek olup başka bir erkeğe aşık olmak ve hatta bir erkek olup başka bir kızla sevişmek yasaklanırdı. Eğer bu kurallar olmasa özgür bir ülke olmanın ne anlamı kalır...