yıldızlar...

48.1K 1.7K 109
                                    


Mrb hikayem hakkında yorumlarınızı bekliyorumki bu ilk çalışmam ..
Hatalarımı maruz görün :-)
Yinede yıldıza basmadan geçmeyelim...ilkgöz bebeğimle karşınızdayım...o

1380 iskoçya....


Kuzey iskoçya Douglas klanı sınırına yakın ormanlık arazi....

"Varmamıza sadece 3 günlük yol kaldı adamların bu gece dinlenmesi gerek Colin çok yoruldular durmadan gece gündüz at sürdük ,bu gece gölün yakınında kamp kuralım. Soluklanmamız gerekli artık."Jamie yorgunluk ve sürekli at sürmekten tutulmaya başlayan boynunu ovalayarak Colin'e baktı. Ne kadar ağrıyı tüm bedeninde hissediyor olsada klan şefinin emirlerini dinlemek zorundaydı.

Colin  ise son bir saattir durmadan şikayet eden kuzenine yarı öfkeli yarı bıkkınlık dolu bakışlarla karşılık verebilmişti. Çünkü planları arasında bu gece mola vermek kesinlikle yoktu. Ama yine de Jamie 'e hak vermişti. Atları daha fazla dayanamaz ve adamları da ne kadar güçlü durmaya çalışsalarda çok yorgun görünüyorlardı. İstemesede bu gece durmak zorundaydı. Başı ile Jamie' ye durmaları için işaret verdi. Jamie tek bir sıçrayışla anında atından indi.Çünkü kalçaları daha fazla at seyahatine katlanamaz durumdaydı. Yıllarını at üzerinde geçiren bir savaşçı olsada o da artık yorgunluktan bitmiş durumdaydı. Atından inerken ilk yaptığı kalçalarını ovmak olmuştu.

" Zavallı popom bu eziyeti size reva gördüğüm için üzgünüm" diyerek muzipçe sırıtırken,Colin kuzeninin  hareketiyle nerdeyse gülümseyecekken ifadesiz kalmayı tercih etmişti. Jamie bile bir an onun gülümsediğini sansada yorgunluktan hayal gördüğünü düşünerek ihtiyaç gidermek için hızla uzaklaşmıştı. 

Askerler  Colin in emriyle atlarından bir bir inerken bir kısmı ortalığı kolaçan ederken bir kısmı da kiltlerini yere sermiş uzanıyorlardı. Colin ise hala tedirgin ve tetikteydi. Nasıl olmasın ki şuan düşman topraklarının sınırındaydı.

Dauglos klanının topraklarındaydı ve burada zaman kaybetmek istemiyordu. Biran evvel evine varmak istesede sonuçta adamlarınında bir dayanma noktası vardı ve o nokta nerdeyse aşılmak üzereydi. Yinede ne olursa olsun burada olmaktan hoşlanmıyordu. Bu klan Colin 'in ezeli düşmanıydı,özellikle klan reisi Jack Dauglos. Kendini beğenmiş, gaddar ,acımasız bir o kadar da sapkınca zevklere sahip hain bir iskoçtu. Çoğu kişi onun oğlancı olduğunu klanındaki genç oğlanları kullandığını bile konuşurken bu bir iskoç erkeği için aşağılayıcı bir hareketti. Aslında Colin 'in ondan tiksinmesinin birçok nedeni olsada önceki yılki o büyük savaşta  kendi çıkarları için klanlara sırtını dönmesiydi en büyük sebep.

İngilizlere muhbirlik yaptığı söylensede nasıl olduysa bu iddia bir türlü kanıtlanamamıştı. Ama Colin bunun olduğunu adı gibi biliyordu. Onun hainliği yüzünden çok fazla kayıp verilmişti. Bir çok çocuk babasız kalmış, kadınların ırzına geçilmiş çoğuda öldürülmüştü. Bu da ondan nefret etmesi için yeterli bir sebepti. Savaşı hatırlamak onu huzursuzlandırıyordu. Bu kara lekenin uzun yıllar unutulmayacağı kesindi.

"Tamam beyler ateş yakın bu gece dinleneceğiz, sırayla nöbet tutun bu hain Douglosların ne zaman nerden çıkacakları belli olmaz. O yüzden dikkatli olun uyurken değil savaşırken ölmeyi tercih ederim." Colin in otoriter sesini duyan askerler onun ne demek istediğini çok iyi anlamışlardı.

Askerlerine emirler yağdırıp talimatlarını sıralar sıralamaz ilerde gözüne kestirdiği büyük ağacın altına kiltini serip  bir süre tek başına oturdu. Kılıcıyla ilgilenmeye başlamıştı.

Yıldızlarla Gelen  (efsane Leydiler Serisi 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin