Bugün okul vardı.Dün için Buse'den hesap soracaktım çünkü kursa gelicem diyip gelmemisti ve bir süre daha gelmezse kurstan kalacaktı.Ben okulun önünde Buse ve Ezgi'yi beklerken ağaç gibi kök salmıştım zaten bu ikisi iki saat anca hazırlanıyorlardı.Sabahın köründe kaç dakikadır bekledikten sonra telefon toplayan hocanın göremeyecegı bir şekilde telefonumu çıkardım ve Buse'yi aradım aradıgınız aboneye şuan ulaşılamamaktadır.Lütfen daha sonra tekrar deneyin demeden telesekreterin suratına kappattım sabahın köründe hiç çekemezdim.kaç yıldır aynı ses ya yeter artık diye sokranırken Ezgi de karşıdan geliyordu
-Günaydın.Ezgi bugün bende bir değişiklik farkettin mi?
-Günaydın knk.Ne gibi bir değişiklik?
-Iyi bak knkacım
-Off Nehir söyle iste
-kök saldım
-?
-Burda sabahın köründe okulun önünde kaç dakikadır sizi beklerken diyorum kök saldım diyorum
-Ay Nehir hiç güleceğim yoktu
Diyerek üçüncü kattaki sınıfımıza doğru çıkmaya başladık Ezgi ile sohbet ederken arkamızdan Buse geldi
-Salamm
-Suc...
Ezgi
-Sakın Nehir
Ben omuz silktikten sonra
-uk dedim
Buse
-Senin esprilerinden gurur duyuyorum Nehir'im gel öpeyim seni
-Her zaman.Ayrıca Şekerim var benim olmaz
Dedikten sonra Buse dudak büktü,kafasını eğdi ve şebek gibi bakınca Buse'nin bu tipine güldük sonra
Ezgi
-Hadi üf yukarı çıkalım bir kat kaldı hadi
-tamam len artistlik yaratma.
Buse
-Ezgi gizli sapığını buldun mu?
-Hayır.Ayrıca nerden gizli sapığım oluyor ya?
- Tm sinirlenme.Cemre bulucam demişti
-Cemre yurt dışına taşındı canısı unuttun mu?ondan önce de aramayı unuttu zaten bu saatten sonra doğru düzgün görüsmeyi bırak konuşamıcaz da
-Gitmeden önce siz zaten öylesine de kavga etmiştiniz ama sen küs değilim gibi mesajları atmıştın dimi Nehir?
-Heee evt . Ezgi'nin olayını napıyoruz? halledelim artık
-Bilmiyorum
Buse
-Neden bu kadar takıyoruz ki belki tanıdığın biri sana şaka yapıyordur
-Harbiden ya.Tanıdığın kişidir ama rehberine eklemeyi unutmuşsundur.
-O zaman neden sadece slm ezgi yazdı
-Belki senden cevap bekliyordur veyahutta birşey olmustur belki kaza yapmıstır ve ssana tekrar mesaj atmayı unutmuştur
-Ne de olsa insanlık hali
-Bence de ya siz haklı olabilirsiniz.
-Ama bir mesaj daha atmadan cevap yazma derim
-yok yok yazmamm
...
Son ders Ezgi ve ben seçmeli dersimizden sınav olduk ve gayet de güzel geçmişti ikimizinki de.Tabi bir iki kişi kopya çekerken hoca yakaladı ne diyelim Allah yardımcıları olsun.
Zil çaldı ve koridorda bizi bekleyen Buse'nin yanına gittik ve yavaş yavaş merdivenlerden indik.Bugün nedense üçümüzünde hali vakti yoktu.Sınavımız da iyi geçmişti Betül ile, Buse'nin seçmeli dersi boş geçmiş ama sanki eşek ölüsü taşımısız da yorulmuş ,enerjimizi sömürmüsler
...
Cemre'nin ağzından
Mutlu muydum?...bilmiyorum
Mutsuz muydum?...bunu da bilmiyorum
En büyük hayalim yurtdışında yaşamaktı evet ailemle yurtdışına taşınmıştık ve tam 1 ay olmuştu .Hayalim gerçek olmuştu.Oysa ki hayallar hayallerin ötesine geçemez derlerdi.
Yurtdışına tam olarak neden taşındık bilmiyorum ama annem ve babamın kardeşlerimi,ablamın ve bana nasıl ne şekilde anlatıklarını dün gibi hatırlıyorum.
Saat yediye geliyordu.Akşam yemeği için annem mutfakta yemek yaparken ben de kardeşlerimle masayı kuruyorduk tabii ablam yarin ki olacağı quizi bahane ederek masayı kurmaya yardım etmedi ama dikkatimi birşey çekmişti kaç gündür annem ve babam sürekli köşe de bizim olmadığımız zamanlar birşeyler fısıldaşıyorlardı ve babam mutfağa geçip yine aynı şekilde bugün de bizim duyamıyacağımız şekilde fısıldaşıyorlardı
.Annem, ilkokulda çocuklara çicek olun diyen hocanın bir ögrencisi misali gibi kolları birbirine birleştirmiş .Yüzlerine baktığım da kararsızlık,korku ve üzüntü... hakimdi.Benim onlara baktığımı anlamış olmalılar ki babam ellerini annemin yüzüne koydu ve birşeyler dedikten sonrasın da ise babam salona geçerken elini omzuma koyup televizyonun karşısına geçti.Yemeğe oturacagımız zaman babamın masaya oturması gerekirken televizyonun karşisına geçmisti bunu da geçiyorum kardeşim babama seslendi ama babam karşılık vermedi ve en büyük dikkatimi çeken ise televizyon da en sevdiği programı olmasına rağmen hâlâ kendine uygun bir kanal arıyordu -oysa ki sevdiği bir program olunca diğer kanallara bakmayı geç göz ucuyla dahi bakmıyordu-.
Birkaç dakika sonra hepimiz masaya oturmuştuk ve sonunda babam da geldi oturdu ve yemekleri yemeğe başladık.Kardeşlerim,ablam ve ben birbirimiz ile şakalaşırken de bir taraftan da annem ve babamın şakamıza bir tebessüm bile etmediklerini öylece ellerinde kaşık kendi tabaklarındaki çorbayı karıştırıyorlardı ve artık içimi büyük bir korku kapladı.Şakamızı beğenmemiş olabilirdi ama her zaman tebessüm ederler veya başka konulardan konuşurduk ama ne annem ne de babam bugün dut yemiş bülbül gibi suskunlardı.Sormak istiyordum davranıslarındaki farklılığı.Neler döndüğünü merak ediyordum ama korkum merakımdan daha fazlaydı .
Ablamın yemegı bitmis olmalı ki tam anne ellerine sağlık diyip masadan kalkarken babam
-Kızım önemli bir konu konuşacağım
-Ne hakkında baba?
Annem ve babam birbirlerine bir süre baktıktan sonra annem konuşmaya çalıştı ama boğazı düğümlenmişti sanki..konuşamadı
Babam durumu ele alarak boğazını temizledi ve konuşmaya başladı
-Çocuklar , diyeceğim hakkında az çok ne tepki vereceğinizi biliyorum.Annenizle uzunca bir süre bu konu hakkında konuştuk ve şuna karar verdik Almanya'ya taşınıyoruz.
Ben ve benden küçük olan kardeşimlerimle sevinmistik en çok da ben sevinmistim.Çunkü hayallerim de hep yurtdısında yaşamak vardı ve hemen lafa girip
-Yaşasınn.Baba, annemle kaç gündür fısıldaşıyordunuz ve ben de kötü birsey olduğunu sanıp korkmuştum meğerse çok güzel bir haber verecekmisiniz bize .
Iki küçük kardeşim de sevindiklerini dile getirdiklerin de annem ve ablam tepkisizdi.Annem ablama bu konuda ne düsündügünü sordu
Ablam
-Açıkcası gitmek istemiyorum burda kalmaya gönlüm agır basıyor.Oraya alışmamız zor olacagını düsünüyorum kendim için.Hem burda ki hocalarım çok iyiler.Peki ya arkadaşlarım onları çok seviyorum ve gitmemiz kesinleşince onlardan nasıl ayrılacağım?
Ablamın arkadaşlarım demesiyle benim tayfa aklıma geldi onları seviyordum zaten de kaç gündür Nehir ile de küsüs.Karar bir alınsın bunları sonra düşünmek için kısa bir süreliğine düşüncelerimi beynimin en karanlık, en dip köşesine saklayıp düsünme vaktim geldiği zaman onları en karanlık ve en dipten çekip düsünmeye o zaman başlayacaktım.Eger şimdi ki tayfa düsüncelerimi en dibe saklamazsam şuan ki duruma konsantre olamayacaktım...
Bu sefer de ablam annemin bu konuda ne düsündüğünü sordu
-Benim de gönlüm burda kalmak istiyor ama şunu çok iyi biliyorum ki hepimizin iyiliği için oraya tasınma kararı aldık.Alınyazımız da ne yazılı ise o olacaktır.. diye annem de düsündüklerini bir süre daha açıkladıktan sonra masanın üstündekileri kaldırdık ve herkes evin içinde kafası estiği şekilde hareket etmeye başladı.Ben ise odama geçip beynimin karanlık ve en dibe sakladığım düsünceleri çıkardım ve düşünmeye başladım....Düsünmekten beynim çatlamıştı bir yandan hayalim bir yandan da arkadaşlarım.Gidecegımiz zaman onları nasıl bırakacaktım?
Birbirimiz ile nasil ayrılacaktık?
Nehir ile küslüğumüzü nasıl sonlandıracaktık?
Oraya tasındığımız da bizi nasıl bir hayat karşılayacaktı?düşünceleri beynimi dört taraftan siper almıştı ve daha fazla düsüncelerimin yorgunluğunu hissederek esnedim.Kalkıp odamdaki ışığı söndürdükten sonra yatağıma geçip uyumaya çalıştım.Beynim de dört dolanan düsuncelerimden uzak durmaya çalışıp uykuya teslim olmak istiyordum...°~°~°~°~°~°~°~°~
Merhabalarrrr.Hikayem tam olarak 1024 kelime tuttu ve gayette uzun bir bölüm olduğunu düşünüyorum umarım begenirsiniz.Ben bu hikayeyi bir hobi olarak yazıyorum ve sınav haftası olunca bazen yazamıyorum.Ayrıca bazen kelimeleri yazarken i-ö-ü'leri olabildiğince düzeltemye çalışıyorum bilginize.Okuyupta yıldız koymayanlar da sagolsun okuyupta yıldız koyanlar emeğe saygı gosterenlere ise daha çokkk sagolsunnn ♡♡♡♡♡