Ölümcül virüs

Bölüm 12 TRİS'in ÇOCUKLARI

   Yola çıkmışlardı, ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Geceyi arabanın içinde geçirmişlerdi. Sabah yeniden yola çıkmak için uyandılar. Will acıktığını söyledi bir markete girdiler ve birşeyler yağmaladılar. Biraz gittikten sonra will;
-şurada bir Ateş var, belki orada kalabiliriz.
Hepsi beraber Ateş'in yanına gittiler. Herkes yüzüne maske takmış bir şekilde dans ediyordu. Bir Adam yanlarına yaklaşıp "açmışsınız"diye sordu will hemen "evet" dedi Adam hepsine birer tabak yemek getirdi. Frank;
-bu Ada'mda bir gariplik var.
Julia;
-nedir?
Frank;
-bu Adamın "AYAKLARI TERS"!
Julia ve frank Will'e baktılar.will;
-ne var?
Frank;
-will, sen müslümansın bunun için mutlaka birşey biliyorsundur.
Will birşeyler hatırlamaya çalıştı, ve şöyle dedi;
-"BİSMİLLAHİRAHMANİRAHİM"
Ortadaki Ateş bir anda söndü,bütün herkes kayboldu ve Ateşin yandığı yerde yüzü olmayan kız belirdi, frank'a "ÖLECEKSİN" diyerek koşmaya başladı.
Frank hemen silahı alıp Ateş etti ama bir işe yaramadı hemen göz bandını takıp sessizce bekledi. Yaratığın nefesini ensesinde hissetti, tüyleri diken diken oldu ,kulağına hırıltılı anlaşmayan konuşmalar geldi ama şu kelimeleri rahatça anladı "BEN TRİS'İN KIZIYIM"! Kız'ın gittiğini anlayınca frank hemen arabaya koştu ve yerde bulduğu gizli defteri getirdi,
Defteri açtığında ilk sayfada o kız vardı ama kızın aynı sayfada 2 fotoğrafı vardı, ilk baktıklarında sadece 1 fotoğrafı vardı. Resimlerin altında "önce/sonra" yazıyordu. Sayfanın her köşesine harf harf yazılmış şekilde t,r,i,s harfleri vardı. Arabaya bindiler, kız yeniden önlerine çıktı hiçbiri kızın gözlerine bakmıyordu, çünkü kızın ellerinde Tris'in kıyafetleri ve bir kalp vardı. Frank hemen gaza bastı ve kızın yanından geçerek gittiler birkaç dakika sonra bir orman yoluna girdiler ve frank'in telefonu çaldı. Ada'm;
-az önce alarm sistemimize girdiniz.
-numaramı nerden aldınız?
-kaç kişisiniz?
-üç.
-sadece 5 dakika daha ilerleyin, önünüze büyük bir kapı çıkacak korna çalın.
Adamında söylediği gibi 5 dakika sonra önlerine büyük bir kapı çıktı, frank korna çaldıktan sonra kapı açıldı 10'larca asker hemen arabanın yanına geldiler. Hepsi arabadan indi ve bir kenara geçti, askerler arabanın içini taradı ve arabayı bir garaja koydu.
İri yapılı uzun bir asker yanlarına gelerek;
-benim adım jack,
size virüs bulaşmış olabilir, o yüzden size birkaç test uygulayacağız.
Hepsi askeri takip ederek bir odaya girdiler ve askerin sorduğu souları yanıtladılar.
-burada toplam 47 kişiyiz eğer burada kalmak isterseniz size yardımcı olabiliriz. Yemek, sıcak su, yeni kıyafet ve yatak. yani bir istediğiniz herşey var. Hepsi kendilerine birer oda seçtiler ve duş aldıktan sonra kıyafetlerini giyip biraz dolaştılar. Akşam olduğunda herkes meydanda bir kutlama verdi. frank çok sıkılmıştı, ileride frank'a el sallayan bir çocuk gördü, çocuğun yanına gittiğinde üşüdüğünü anlayıp ona ceketini verdi. Çocukla biraz dolaştıktan sonra çocuk eve gitmesi gerektiğini söyleyerek uzaklaştı.
Ertesi sabah frank jack'in yanına giderek çocuğun ismini sordu.
-frank,o çocuk geçen sene öldü. Bu inanılmaz birşey. böyle birşey Nasıl olabilir? Hadi gel, inanmazsan sana mezarını göstereyim. Mezarlığa doğru gittiler
-çocuğun ismi jerry, henüz 14 yaşındaydı.
Frank mezarlığa dikkat ettiğinde mezar taşının üzerinde ceketinin asılı olduğunu gördü, ceketini aldı ve cebinden bir not düştü. Notta şöyle yazıyordu.
-selam frank, sen çok iyi birisin seni koruyacağım. Aslında benim bir kız kardeşim vardı ama ona virüs bulaştı. Yüzü yok oldu kolları yere kadar uzanmıştı.bütün aileme saldırmaya başladı bizde onu dışarıya gönderdik.
Evet doğru bildin ben Tris'in oğluyum. Onunla beraber burada mutluyduk ama bir sabah beni bırakıp gittiğini duydum, o günden sonra bir daha haber alamadım. Kendine iyi bak