17 Eylül
Selam Adını Bilmediğim Günlüğüm ,
Alarmın sinir bozucu sesiyle uyandığımda filmlerde yapılan klasik esneme ve gerinmeye bile vaktim yoktu .Bu benim için tuhaf değildi çünkü ödevleri yetiştirmek için gece 02.00'de uyuyup sabah erkenden kalkıyordum.Ancak bugün okulun ilk günüydü.Geç kalıp rezil olmamalıydım işte.Bunu kendime bir kural olarak bellemiştim.
Okullar daha yeni açılıyordu.Ne de olsa ilk haftadan azar işitip ortalarda "sinir bozucu" diye belli belirsiz dolaşmamalıydım.Zaten dikkat çekmekten nefret de ederdim.Sanki ben bir çam ağacıydım ve etrafımda yılbaşı ışığıvarimsi şeyler yanıp sönüyor ve etrafımdakilere "Dikkat,dikkat ! Karşınızdaki kız için sinyaller ve tehlike çanları çalmaktadır.İsterseniz hemen yanından uzaklaşın,isterseniz de katıla katıla gülüp dalga geçin " mesajı veriyordu.Zaten okuldakilere alay malzemesi lazımdı yalnızca...Malzemelerini buldukları ilk anda dalga geçmenin kitabını yazar,masterını okur,profesörü olur bir de belgeselini çekerlerdi.Eeee...Peki hangi asalak bunlar üzerinde ziyadesiyle uygulansın isterdi ? Cevap:Hiç kimse.
Yine dizilerdeki o havalı okul çocuklarının yaptığı gibi masadan bir zeytin alıp bir yudum portakal suyu içip de kalkmadım.Geç kalma riskim bile olsa,karnımı doyuramazsam ,o günü günden saymazdım.Bu yüzden Allah ne verdiyse sofradakileri yemeye çalışırdım.Hala nasıl obez olmadığımı düşünüyorum .Tıka basa yiyip,içimdeki Hulk'u ortaya çıkardım.Hatta annem "hiç bir şey yemedin " cümlesini ömrü hayatı boyunca kullanmamıştır kesinlikle.Bir ara ona bu zevki yaşatsam iyi ederim sanırsam.
Üstüm başım olabildiğince "okul çocuğu" portresine uygundu.Öyle ki ,gömleğimin ilk düğmesi hariç tüm düğmeleri ilikliydi.Eteğimin pileleri -annem sağolsun- profesyonelce ütülüydü.Saçlar at kuyruğu şeklinde bağlı,ayakkabılarsa cilalı....
Evimize son derece yakın olup,her gün yoldan geçerken zebellah gibi karşıma çıkan,yanıp kül olsun istediğim okula ne yazık ki varmıştım bile. Bakmayın siz okul düşmanı gibi göründüğüme.Allah vergisi bir beynim vardı ki,Matematik,Fizik,Kimya,Geometri .... Hepsi bana vız gelirdi. (Çok da değil abartmasak.Zekiyiz ama bir Einstein değiliz.) Notlarım annemle babamın gurur kaynağı olmaktan başka bir işe yaramıyordu bana kalırsa...Ama okul düşmanlığımın da belli başlı sebepleri vardı elbette ki...Okul itici geliyorsa egosu kültür yığınında büyük öğretmenlerim ve kibirli,dünyadan bir haber,facebook-twitter kolik arkadaşlarımın yüzündendi.Onları bu büüyk başarılarından dolayı tebrik eder,bir ara ödüllerini de takdim ederiz artık.
Neyse Zazi...Evet canım günlüğüm;artık adın nedendir bilmem ama Zazi.Seni sevmeye başladım açıkçası.Tek sırdaşımsın sessiz olmaya bak ;)