Bugün hayatımda yeni bir film vizyona girdi :
CİNNET:Bir temizlik hastalığına yakalanmış anne ile başa çıkma vakası.
Cinnet mi dediniz,bizim evin sınırları içinde misiniz,yarın misafir mi gelecek,annemin titizlik hastalığına bile titizliğinin olduğunu biliyor muydunuz ? Evet,kankalar,doğru yerdesiniz,yani tahminen bizim evdesiniz !
Anacığımla yaşadığım en büyük sorun temizlik sorunudur.Aşk-ı Memnu hayatımda önemli bir yere sahipse,bunda hiçbir zaman bir temizlikçimizin olamayacağını bilmem ve Cemile gibi temizlikçimizin olduğu günleri hayal edip,rahatça keyif yaptığım günleri düşünmemin önemli bir payı var.Evet, annem titizliğin kitabını yazacak neredeyse.Peki benim ne suçum var ki,ben niye küçük emrahvarimsi bir hale giriyorum ki ?
--------------------
İşte gençler ve analarıyla sorunları :
MADDE 1 : "Anneye soru sorma ama anneden cevap gelmemesi,annenin soru sorması ama sonra da cevap vermemesi ve sinir etmesi sorunsalı !
Eğer anneniz sizden birazcık uzaktaysa ve kendini temizliğe kaptırıdysa ona bir şey duyurmanız,sevdiğiniz çocuğun futbol sevmesi ,pes oynamaya,cs oynamaya gitmesi ama gelip de size "aşkitoloşkom" diye seslenmesi kadar "oha ,baya imkansız" lı bir durumdur.
Örneğin :
Anneeeeğ ! Baksana bi.
Anneeeeee ! Kız anne.Hişt,pişt,la,lo,ana bi baksana ya !
İyi tamam be,susuyorum.
5 dakika sonra...
+Efendim kızım ne dedin ?
Anne sana bir şey diyeceğim.
Sen beni takmıyon.
Sesimi de duymuyon.
Nys sn mşglsn glb
10 dakika sonra..
+Berrin
Efendim
Ne var
Anneeeeeeee
+Berrin
Ya ne var ne ne ne ne
+Sen zaten bana bağır.
Evet, bu uzun diyalog sonucu suçlu yine masum evlat ilan edildi.Görev tamam.
Anneden her türlü azar işitildi,1500 farklı biçimde en profesyonel biçimde "hayırsız evlat" lafı söylendi...Niye,cevap vermedik diye (!) (Hlabuki cevap vermediğimizin sanıldığı ama aslında yırtındığımız zaman zarfında yetişkin bir Adnan Ziyagil Bihter ile Behlül'ün ilişkisini öğrenip,yatak odasına vardığında Behlül'e 54654356456 kez sen benim oğlumdun diyebilirdi. )
MADDE 2 : "Kızım yarın misafir geliyor,evi yıkıp yeniden inşa edelim."
Misafirin geleceğini bugün öğrendim.Kısa süreli bir şok geçirdim falan.Annem için mükemmelli bir kamu spotu hazırlanmalıydı aslında,beni misafirden soğuttu da..."
Allasen zazi ! ...İşte benim açımdan misafir gelmeden önce annem :
"Berrin..Yarın misafir geliyor.Hemen duvarları sökelim,parkeleri kıralım,klavyelerin tuşlarını çıkarıp temizleyip yeniden takalım,camları toma ile yıkayalım,halıları da barajda çitileyelim... ! "
Evet zazi.Sadece misafir geliyor idi,ama bu annem için bir ölüm kalım meselesinden bile ötedeydi.
Misadir sonunda geldi.
Zoraki gülümseyişlerimi görse arkadaşlarım "senin tipine..." der "za xd" der sonra da "anan za xd" der kaçarlardı.
Ninelerin teyzelerin terli ellerini yanaklarını öpüşlerim ise hocalardan not isterken ben konulu temsili resim olmaya layık idi.
Odaya nasıl kaçacağımı bilemedim.Tabii ki kaçışım pek uzun süreli olmadı,odam misafir jojoları yüzünden odam işgal edilmiş ve hayatımda görmediğim kadar gögögögörgüsüz bebeleri bir arada görme şerefine erişebilmiştim.
Ah zazi ah,hayat çok zor