"Fırtına gittikce şiddetini arttırıyor.."
Of! Her kanalda aynı haber. Bazen öyle bir abartıyolar ki kıyamet kopucak sanki. Dinlerken birden spikerin "tanrım bizi cennetine koy" diye bağırmasını bekliyorsunuz resmen.
Sabah kalktığımda annem evde yoktu kahvaltıyı hazırlamış ve ortalıktan kaybolmuş. Bende bunu fırsat sayıp üstümü bile değiştirmeden yayılmış,saçlar ev topuzu şekilde,tavşanlı terliklerimi sehpanın üstüne atmış televizyon izliyordum.
Taa ki kapı çalana kadar. Rahatımı bozmak zorunda kalmıştım..
Söylene söylene kapıya giderken aklımda kim gelmiş olabilir diye düşünceler vardı. Fakat annemdir diye fazla düşünmedim ve kapıyı o halimle açtım.
Tanımadığım biri kapıda bana iceri almicakmısın dermişcesine yüz ifadesi yapıyordu. Gerçekten çok yakışıklı biriydi ama onun gözlerinin içine dalmaktansa kim olduğunu sormak bana dahada mantıklıca geldi.
"Buyrun kimsiniz?"
"Aşk olsun cidden tanımadın mı?"
"Hayır."
"Peki ya baş belasısın abi sen desem"
"Justiiiiiiiinnn!!"
"Evet benim ee içeri almicakmısın bu yağmurda dışarıda kalmak istemem"Hiç düşünmeden içeri aldım. Hala şaşkın bir ağız biçimiyle çocuğa bakıp duruyordum.
Boyu uzamış,sakalları çıkmış ve kas yapmıştı. Bir yaz tatilinde bu kadar değişeceği aklıma gelmezdi. Neden geldiğini sormak istemiştim ama ayıp olur diye sormadım. Sohbet etmeye başladık tatilde yaptıklarını anlatıyodu bende dalgın dalgın hala ona bakıyodum tam gözlerinin içinde kaybolucakken;
"Emily! Hey ordamısın"
"Hı şey evet evet ne diyorduk tatilden bahsediyoduk evet"
"Hayır emily beni dinlemiyorsun neden geldim diye şüphe ediyorsan jessy instagram hesabında parti var diyip sizin evi etiketlemişti ve bilirsin ki eğlence nerde ben orada"Partinin olduğunu cidden unutmuştum hemen koşa koşa yukarı telefonumu almaya gittim. Jessy tam 76 çağrı ve 569 mesaj atmıştı cidden kız beni öldürmek için ant içmişe benziyordu. Hemen aradım
"Alo jessy"
"Kızım ne uykucusun sen öyle"
"Uyumuyordum çok değişik olaylar oldu hemen bize gelmen lazım!"
"Kapıyı aç"
"Ne?"
"Kapıdayım kapıyı aç"
Dedi ve yüzüme kapattı. Hemen koşa koşa kapıyı açmaya gittim ama birşey dikkatimi çekti. Justin koltuğa yayılmış krepleri yiyordu. Napıyosun sen dermişcesine bi bakış attım. Yemeyi birden durdurup;
"Ne? Ben hayatımda böyle güzel krep yemedim"
Bu çocuk gerçekten deliydi onun o obur haline görürken jessy'i unutmuştum. Kapıyı açtığımda sinirli bir şekilde içeri daldı.
"Kaç dakikadır kapıdayım neden açılmıyor bu kapı"
"Merhaba jessy"
"Emily bunun burda ne işi var" ben bile justini kapıda tanımamışken jessy'nin onu saniyede tanıması beni şaşırtmıştı hemen sorusuna cevap verdim;
"İnstagramda ki duyurunu duymuş fakat bişey sorcam sen nasıl tanıdın hemen onu"
"Karakterinden,dünyada hiç bir insan bunun gibi krep yiyemez"
Gerçekten o an gülesim gelmişti ama justine ayıp olur diye kendimi tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FANİ
Science Fiction"Dünya" her canlıyı kapsayan,yaşanılabilen tek gezegen. Peki burası yaşanılmaz bir hale gelseydi? Genç bir kız ve yanında iki arkadaşı. Olaydan sağ çıkan üç kişi. Hem canlarını koruyacaklar,hemde başa çıkmaları gereken yaratıklarla savaşıcaklar. Aca...