PLAN

114 13 0
                                    

~ Yixing ~

Oturduğum masamda içkimden bir yudum alırken beynime hücum eden intikam duygusu ile elimde ki bardağı hızla vurarak masaya koydum.

Luhan ve babasından nefret ediyorum!

Özenle yapılmış olan saçlarımı dağıttıktan sonra kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Sinirimi kontrol edememiş sesime yansıtmıştım.

- Kyungsoo !

Kyungsoo hızla içeri girip 90 derece eğildikten sonra meraklı gözlerle bana doğru 1-2 adım yaklaşmıştı.

- Efendim patron!

Ben ise biraz daha sakinleştikten sonra , hazırladığım planımdan Kyungsoo'yu ilgilendiren kısmı anlatmaya başlamıştım.

Planımda ise ilk basamakta Luhan'ın babası vardı. Onu ortadan kaldırmak!

Luhan'ı ve babasını uzun süredir takip ettiğim için babasının nerde olduğunu biliyordum. Şirketi Luhan'a devrettikten sonra şehrin uzaklarında eşiyle başbaşa bir hayat sürmeye başlamıştı.

O şerefsiz adam bu rahatı hak edecek ne yapmıştı acaba! Bu rahatlık, hatta bu hayat ona fazlaydı.

Kaldıkları ev hiçbir şekilde güvenli değildi. Nasıl böyle bir hataya düşmüştü anlamıyorum. Tabi benden haberi yoktu, benden ve öfkemden!

Kyungsoo ile daha fazla vakit kaybetmeden kaldıkları eve geldik.
Arabada uzaktan bir süre evi izlemeye koyulduk. Adam evde tek değildi, eşide yanındaydı. Kadın bir 20 dk sonra arabasıyla evden ayrıldı. Şansız (!) kadın bugün ölümün tadına bakamayacaktı. Neyse ki bu benim işime daha da çok yarıyordu. Çok sevdiği eşini ölmüş olarak görmek ona daha da acı verirdi. Annemin neler yaşadığını o zaman anlayabilirdi belki.

Bizde daha fazla beklemeden eve girdik. Kyungsoo büyük bir ustalıkla hiç zorlanmadan kapıyı açtı. Eve girdiğimizde çokta büyük olmayan bir salon bizi karşılıyordu, salonun sol tarafında ise mutfak vardı ki sanırım adam mutfaktaydı. Kyungsoo etrafı hızla kontrol ederken, ben de yavaş adımlarla mutfağa doğru yürümeye başlamıştım ki adam konuşmaya başladı.

- Ne oldu hayatım bir şey mi unuttun?

Adam konuşmaya devam ediyordu. Ben ise mutfağın kapısına yaslanmış onun susmasını bekliyor bir yandan da onu izliyordum. Arkası bana dönük olduğu için beni görmemişti ben de daha fazla beklemeyip gayet sakin bir ses tonu ile soruna cevap verdim .

- Evet. Seni unutmuş.

Benim sesimi duyması ile kısa bir süre arkası dönük bir şekilde bekledi daha sonra yavaş ve sakin bir şekilde yüzünü bana döndü. Yıllardır beynime kazdığım , günden güne nefretimi kazanmış, beni kötü biri yapmaya sebep olmuş olan yüzünü! Sonunda beklediğim o an gelmişti ve bu anın tadını sonuna kadar çıkaracaktım.

Yüzünde şaşkınlık ve korku karışıktı, sesinde ise bunlardan hiç biri yoktu şimdilik.

- Sen de kimsin ?

Beni tanımaması normaldi aradan 15 yıl geçmişti ama ben onu hiç unutmamıştım. Onun ise bundan haberi bile yoktu.

Yaslandığım kapıdan doğrulayarak yavaş adımlarla - aramıza masayı alacak şekilde - adamın tam karşısına geçtim.

- Tch tch ... Ahhh beni tanıyamadın demek. Nasıl tanıyamazsın beni! Şöyle bir düşün bakalım. O güzel , zeki beynini bir yor belki de hatırlarsın.

- Çok olmaya başlıyorsun ufaklık. Soruma saygılı bir şekilde cevap versene. Sen de kimsin?

- Hımmm ... Peki. Siz nasıl isterseniz bayım.

İntikam - ı Aşk ( EXO )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin