ACIMASIZ

226 22 1
                                    

Herkes canımı sıkıyordu. Herkesin canını yakabilirdim. Hedefime ulaşmam için önüme çıkan bütün engelleri ortadan kaldırabilirdim.
Şu an tam karşımda artık ona işkence etmeyi bırakıp öldürmem için yalvarıp duran, kendini insan zanneden kişi gibi.

Aslında fazla işkence etmiş sayılmazdım sadece biraz canını yakıp acı çektirmiştim; bu ıssız ormana gelirken belirli bir noktadan sonra yatarak değilde bol çakıllı yolda sürünerek gelmişti o kadar. Sürünmeyi hak ediyordu da. Her yeri kana bulanmış, bana yalvaran gözlerle :

- Öldür artık beni , yeter bu acıya daha fazla katlanmak istemiyorum.

Bunu dediğinde yanımda ki adamlarımdan birinin belinde ki silahı hızla çekip ağzına dayadım ve :

- Söyle bakalım seni s*k kafalı herif ölmeden önce söylemek istediğin bir şey var mı?

Bunu söylediğimde ise canımı yakacak bir şey söylemişti "Ailem, lütfen onlara acı. Onlara zarar verme. "demişti. Peki neden kimse benim ailemi düşünmemiş, onlara acımamıştı. Bu cümle beni yeterince sinirlendirmeye yetmiştide artmıştı bile . Daha fazla konuşmasına izin vermeden tetiğe basmıştım. Silah ağzında patladıktan sonra her tarafa sıçrayan kanlara aldırmamıştım bile. Onu öldürmüş olabilirdim ama ailesine zarar vermeyecektim.

- Bu leşi kaldırın hemen burdan yeterince zamanımdan çaldı zaten birde daha fazla gözümün önünde durupta sinirlerimi bozmasın . Bu silahı da ortadan kaldırın.

Olduğum yerden doğrulup ayağa kalktım. Silahı oradakilerin önüne atıp arabaya doğru ilerlemeye başlamıştım ki aklıma gelen bir hatırlatma ile olduğum yerde durarak yüzümü tam dönmeden orda cesedi inceleyen Chanyeol ve Kai'ye ,

- Ha bu arada eğer bir hata yaparsanız kendizine de şimdiden bir mezar kazmaya başlasanız iyi olur.

Yüzüme sıçrayan kanlardan kurtulup arabaya bindim. Sinirim hala dinmemişti, dinmeyecekti de asıl kişidende intikamımı almadan.

~ BAEKHYUN ~

Güne patronun talimatı ile uyanmıştım. Taeyeonla olan ilişkimi bir an önce güçlendirip onu kendime aşık etmem lazımdı.
Bir şeyden korkuyordum. Ondan etkilenmiştim. Peki ya ben ona gerçekten aşık olursam nolacaktı.
Kafeye gidene kadar kalbim ve mantığım birbiri ile savaşmıştı fakat kalbim, mantığıma yenik düşmüştü ... Şimdilik ...

~ TAEYON ~

Sabah uyanıp telefonu elime aldım, hem saate bakmak için hem de herhangi bir bildirim var mı diye. İlginçtir ki sapığım dün ne mesaj atmış ne de kapıma bir not bırakmıştı.

Artık kurtuldum galiba diye düşünürken sevgili (!) sapığımdan "Günaydın bebeğim . Dün çok yoğun olduğum için seni aksattım . Beni affet , kendine ve yeni arkadaşına dikkat et. " yazıyordu. İçimden söverken bir şey dikkatimi çekmişti "yeni arkadaş " . Beni bu kadar yakından takip mi ediyordu yani , gerçekten artık iyice korkmaya başlamıştım.

Ah keşke yanımda bu olayları anlatacak bir annem , beni koruyacak bir babam olsaydı ama yoktu işte hiç kimsem yoktu. Bu dünya da yapayalnız tek başımaydım. Güvenmeye ve korunmaya ihtiyacım vardı.

Bir süre daha yatakta oyalandıktan sonra kafeye gitmek için hazırlanıp evden çıktım. Kafeye geldiğimde ise Baekhyun'un benden önce geldiğini gördüm. O da beni görünce yanıma gelip :

- Günaydııınnnnn ! Kafemizin güneşi .

Dedikten sonra göz kırpıp yanımdan gitmişti . Ben ise onun bu haline şaşkın bir şekilde kendimin bile zor duyacağı kadar kısık bir sesle "Günaydın" diyebilmiştim. Gerçekten de çok neşeli , hareketli ve konuşkan bir insandı. Sanırım ona olan hisselerim kuvvetleniyordu.

Kafe bugün de yine doluydu. Müşterilerden biri dikkatimi çekmişti ki dik dik, tuhaf bir şekilde bana bakıyordu. Bian için acaba yoksa o mu diye düşündüm.

Bunu Taemin ve Baekhyun da fark etmiş olacaklar ki ikiside beni koruma çabasına giriştiler. Taemin elimden tutup beni kendine çekmişti ki bu durum karşısında çok şok olmuştum .

Baekhyun ise o adamın yanına gidip kulağına eğilerek bir şeyler söylüyordu. Adamla bir şeyler konuştuktan sonra adama kapıyı gösteriyordu. Adam ise bir şeyler mırıldanarak kafeyi terketmişti. Ben ise Baekhyun arkasını dönmeden Taemin ile aramızda ki mesafeyi biraz açmıştım ki Taemin :

- Bu adam beni şüphelendirmeye başladı, daha önceden de kafeye geliyordu. Gerçi dün geldiğini görmedim ama olsun. Sana bir kaç kez daha baktığını öncelerden de farketmiştim ama artık canımı sıkıyor bu durum. Bir daha tekrarlanırsa bu olay, o adamın canını yakarım.

Taemin'i hiç bu kadar sinirli görmemiştim. Peki ya Baekhyun'a ne demeliydi adamı kafeden kovmuştu. Daha sonra yanımıza gelip .

- Tanıyor muydun bilmem ama adam çok canımı sıktı. Kafeye geldiği andan beri gözünü senin üstünden çekmedi.

Bu sırada bizim bir araya toplandığımızı gören Minho da yanımıza gelip nolduğunu sorunca durumu izah ettim . O ise şaşkın bir şekilde ,

- Taeyeon yoksa telefon sapığın olan, senin her adımını takip eden adam o mu ? diye pat diye sordu. Tabi Baekhyun olaylardan haberi olmadığı için pür dikkat bizi dinliyordu. Ben ise ;

- Zannetmiyorum ama bilmiyorum da neyse artık bu konuyu kapatsak , deyip yanlarından ayrılıp mutfağa geçtim.

Gerçekten o olabilir miydi? Kendi kendime konuşurken Baekhyun mutfağa girmişti . Yanıma gelip ,

- Minho her şeyi anlattı. Her şeyden haberim var yani. Bundan sonra daha dikkat etmeliyim sana, deyip beni kendine çekip sarılmıştı.

Kendimi ilk defa güvende hissetmiştim. Sonra beni kendinden uzaklaştırıp gözlerimin içine bakarak,

- Taeyeon seni tanımak istiyorum, seni korumak istiyorum lütfen buna izin ver .

Baekhyun bunları söylerken kalbimin atışları hissetmiştim. Bende onu tanımak istiyordum, ona güvenmek istiyordum.

- Ben de seni tanımak istiyorum Baek , dedikten sonra Baek tekrardan bana sarılmıştı ben de ona karşılık vermiş sarılmıştım.

O gün ise beni eve Baek bırakmıştı. Yolda bol bol sohbet edip birbirimiz hakkında konuşmuştuk.

İntikam - ı Aşk ( EXO )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin