Ebrara olanları anlattığımda korumalar birlikte gitmem gerektiğimi söylemişti bencede mantıklıydı en azından Umut Demirsoy kimdi? Öğrenecektim.
Üzerime siyah pantolonum ve beyaz salaş tişörtümü giyip birde üşürüm diye bir hırka,ben kansız bir insandım sürekli üşüyen biriydim.
Arabama bindim tedirgindim arkamda korumalar olmasına rağmen tedirginlik vardı içimde,
arabayı attığı mesajtaki adrese sürdüm.
Bir depo,depo mu? Ne alaka?
Depoya girdiğimde arkamdaki korumaları biri etkisiz hale getirmişti.
Yüzü maskeli biri,
"Ben salak biri miyim? Korumalarının var olduğunu biliyorum.Ben Umut beyin adamımıyım"
"Peki ya o nerede? Ve burda ne işimiz var?"
"Birazdan gelir Pelin hanım,siz benimle şuraya gelin"
Kolumdan tutup sürükleyerek beni deponun içindeki başka odaya getirmişti.
Şuan şaşkınlıktan dilim tutulmuştu...
Çünkü? Çünkü karşımda Kaçak Damat duruyordu.
Yanlız elleri ve ağzı bağlı ve birazda dayak yemiş...
"Siz kimsiniz? Bora ve benden ne istiyorsunuz?"
Tanıdık bir ses arkadan,
"SENİ istiyorum"
Arkamı döndüğümde Umutla göz göze gelmiştik.
"Az önce sen beni istediğini mi söyledin?"
"Evet"
"Bora'ya ne yaptınız böyle?
"Sen halen Bora derdindesin,o seni düşünüyor mu? Ben söyleyim Hayır"
"Sen kimsin? Senin umrunda mı??"
"Evet benim umrumda"
"Neden? Neyimsin?"
"Hiç bişeyin"
"Bora'yı serbest bırak"
"Bak kızım!" Kolumu sıkıca tutarak sözüne devam etti,
"Önce bana emir verme! Şuan iplerin benim elimde ben bırakırsam ipler sana geçer ki ben bırakmayı düşünmüyorum"
"Ne istiyorsun benden?"
"Seni... Bana itaat etmeni istiyorum"
"Hayatta olmaz!"
"İyi sen bilirsin Bora'yı unut!"
Kolumu acıtıyordu ve biliyordu zayıf noktalarımı...
"Peki"
"Aferin" pis pis gülüyordu.
"Ne? Ne istiyorsun?"
"Öncellikle yarın güzel giyiniyorsun ve kesinlikle kapalı oluyorsun yarın açıkta kalmasın duydun mu?"
"Evet duydum"
"Ve yine atacağım adreste olacaksın"
"Peki"
Adamlarına emredip,
Bora'nın ağzını açtırdı.
"Bora? İyi misin?"
"İyim"
"Biraz su içer misin?"
"Hayır senin gibi kezbandan birşey istemiyorum"
Ağzını geri bantlamışlardı.
Ben depodan çıkıp akşam yemeğimi yemek için kafeye gitmiştim.
Ebrar,Ayça,Dilruba,Savaş ve Okan yemeğe çıkmıştık.
Yemekte bizim masa kopuyordu,
Savaş tatlı çocuktu herkesi güldürüyordu.
Bugünü unutmuştum...
Bora'nın dediğini...
Eve gidip duş alıp yatmıştım.
Bilinmeyen Numara
-Erkekler! Adres.... Saat 10:00 orda ol!
Bu nerden biliyordu? Öff bee beni takip ediyordu kesin!
Uyuyakalmıştım,
Sabah uyandığımda 9:00'du.
Üzerime ne giysem diye dolaba geçtim,yine bir siyah pantolan ve siyah beyazlı bir tişört...
Arabama atlayıp,attığı adrese gittim.
Eve gelmiştim çok güzeldi ev...
Bahçe ekilmiş,köpekler,kediler,tavuklar...
Daha bir sürü hayvanlar vardı çeşit çeşit...
"Hoşgeldin,burası anneannemin evi.Onun bir arzusunu yerine getirmek için seni buraya çağırdım,anneannem hasta.Ölmeden önce evlenmemi görmek istiyor"
"O kızda benim"
"Aferin,zaten damatında kaçmıştı bana kaldın artık 😄😄"
"Haha çok komik,sadece anneannen için"
Bu evcilik oyunu ne zaman bitecek?
Pelin Bora'yı gerçekten seviyor mu??? Şimdilik iyi okumalar 😍
Yeni bölümde görüşürüzzz😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK DAMAT (Ara Verildi.)
RomanceDüğün... Gelinle damat hazır mı?! Gelin hazır, bir dakika Eksik var? Damat yok! Damat! Bir not "Ben yapamayacağım Pelinim Affet beni BORA"