KAÇAK DAMAT (Ara Verildi.)

BÖLÜM 6

Anneannesi'nın yanına gelip,
"İyi misiniz?"
"İyim yavrum yoksa o güzel gelinim? Sen misin?"
"Evet"
"Bir kedi olalı bi fare tuttmuşsun gelinim çok güzelmiş"
"Evet güzeldir anneannecim"
                                  ****
Yorgunluktan geberir bir halde eve gelmiştim,
hemen duşa girdim.
Bir süre sonra telefonum çalmıştı arayan bilinmeyen numara,
"Güzel işti,bu yüzden dolayı seni ödüllendiriyorum.
Bora'yı 1 gün boyunca yanına yolluyacağım"
"Pekala"
Telefonu yüzüne kapatmıştım.
Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu...
Sabah yine bilinmeyen numarayla uyanmıştım,
"Günaydın"
"Ne günaydın ya?! Ne günaydını???? Uykum niye bölüyorsun sen yaa?!!!"
"Kes sesini! Beni iyi dinle!
Gözüm üzerinizde olacak! Bora'ya yaklaşırsan seninde onunda canı yanar! Duydun mu?!"
"Sabah sabah bunun için mi aradun? Kapat ya!"
"Şu lanet olası kapıyı aç!"
"Ne buraya mı geldin?!"
"Evet!"
Yataktan kalkıp kapıyı açmaya gitmiştim bu arada halen telefonumuz açıktı söyleniyordum.
"Alla alla ya sen gel uykumu böl sonrada kapıyı aç de"
Kapıyı açtığımda,
"Nerdesin?!"
"Nerdesin aşkım?! Burdayım aşkım"
"Tüm kargalar uçtu kes şu iğrenç sesini"
"Kesmiyorum ne istiyorsun?"
"Çok bişey istemiyorum Boradan uzak dur! Yeter!"
"Ya kimsin sen kimmmm?! Ne karışıyorsun sen bana?!!!"
"Yakında öğreneceksin!"
"Uymuyorum kurallarına!"
"Uyma benimde işime gelir,can yakmayı severim"
Odama çıkıp kapıyı kilitlemiştim.
Banyoya girip elimi yüzümü yıkayıp üzerime siyah bluzum ve siyah beyaz kareli mini eteğimi giyindim bileklerimi takıp aşağı salona indim.
"Ben gidiyorum Bora ile geleceğim evde ol"
"Tamam"
O defolup giderken bende dağınık olan mutfağı toplayıp kahvaltı masamı hazırlamıştım.
Taze sıkılmış portakal suyum,peynirim,zeytinim,yumurtam,salamım,sosislerim ve simitim...Mis gibi kahvaltım hazırdı. (Ayyy canım çekti yav saydıkça😂)
Masaya oturup kahvaltımı yaptım,ve Umut ile Bora'yı bekliyordum.
Kapı çaldığında koşarak açtım,
"Hoşgeldin Boram"
"Hoşbulduk"
"Beni neden terk ettin? Beni sevmiyor musun?"
"Sevmiyorum kes sesini! Biraz dinleneceğim ben"
"Peki"
Koltuğa kıvrılır uyuyakalır ben ise battaniye örterim üzerine.
Yanına oturduğumda kıpraşır ama uykusunu bölmez...
"Bora seni çook seviyorum ben..."
Saçlarıyla oynamaya başladım,gözlerini hafif aralar.
"B-en"
"Sen?"
Gözlerini geri kapar.
Yeniden izlemeye başlamıştım hatta dudağına ufak bir öpücük kondurmuştum.
Seviyordum ulen işte!
Kapının aniden çalması ile Umut içeri dalar.
Bora'yı zorla alır,adamları ise beni...
Bizi depoya getirir...
"Sana demedim mi?! Uzak dur ondan diye!"
"Dayanamadım"
"Kes sesini!"
Bora'yı sandalyeye oturturup öldüresiye döverler gözümün önünde...Ben caresiz yere çökmüş ağlıyorum...
"Yapma"
"Nasılmış sözümü dinlememek?!"
Silahını çıkarır,Bora'ya doğrultur.
"Umutt!"
"Bora'yı son görüşün olacak"
Tetiği çeker...
"Boraa!!"
Kendimi siper etmiştim Bora için...
Vurulan bendim...
Yavaş yavaş gözlerim kapanıyordu,kararmıştı her yer...
Tüm gün ışığım gitmiş yerine karanlık bir ışık kalmıştı bana,ölüyordum galiba...
Son kez,
"Bora s-eni s-eni sev-iyorum"
Gözlerim kapanmış...Kendimi karanlığa teslim etmiştim...
Bora'nın bağırış seslerini de duymuştum,
"Ne yaptın lan?! Derdin benimle senin!! Pelin? Pelin aç gözlerini!"
"Bende..."
....