Şaşkındım,
"Şey"
"Ney?"
"Evett"
Yemekten sonra beni evime bırakmıştı.
Sevinçliydim sevdiğim adam bana evlenme teklifi etmişti daha önce etmemişti...
Bugün yaşadıklarımı çoktan unutmuştum herşeyin üstesinden geleceğimizi inanıyordum.
Yatağa girdiğimde uyuyamıyordum sabaha kadar uyumamıştım.
Borayla hazırlıklar yapacaktık bu sefer aceleye gelmeyecekti düğün işi.
Tekrardan hayal kırıklığına uğramak istemiyordum,
hele ki şu Azra işi bitmemişken...
Neyse fazla düşünmeden üzerimi giyindim.
Bora geldi ve nişan yüzüğü seçmeye gitmiştik,
girdiğimiz mağazaları dolanıp durduk.
"Bu son mağaza(!) artık birini beğen"
"İstediğim yüzük olana kadar gezeceğiz"
"Pekala"
Mağazaya girdik Bora mağazanın oturma kısmında beklemeyi tercih etmişti.
Bir süre bakındıktan sonra,birini beğenip en son onu almaya karar vermiştim tabi Boraya'da göstermiştim.
Borada beğenmişti ve yüzükleri almıştık,
kasa kısmına geçtiğimizde oturma kısmındaki dergi dikkatimi çekmişti biraz ilerleyip dergiyi incelemeye başlamıştım bu bu bizim dergiydi.
Derginin içinde benimde fotoğraflarımda vardı iyiki Bora görmemiş diye iç geçirirken,
Bora geldi.
"Bunlar ne böyleee Pelin!"
"Şeyy?"
"Neyy?"
Öfkelenmişti, yüzük kutusunu bana doğru atıp mağazadan çıkmıştı.
Tepkisinin bu kadar ağır olmasını beklemiyordum,Bora'nın arkasından koşarak gittim.
"Boraaa!"
"Ne var?!"
"Neden bu kadar tepkilisin?!"
"Neden mi?! Birde neden mi diye soruyor musun Pelin?!"
"Yaa tamam işim bu biliyorsun"
"Pelin sana ne dedim?! Birdaha böyle şeyler giyersen canını yakarım dedim! Unuttun mu?!"
"Unutmadım,burda konuşmayalım"
Gözlerim dolmuştu.
Kolumdan çekiştirerek ara sokağa girmiştik,
"İşim bu! Sende aynı işi yapıyorsun benimlee!"
"Evet yapıyorum! Ben benim hatunumun bu işlerle uğraşmasını istemiyorum duydun muu?!" bağırarak konuşuyordu.
Kahverengi gözleri kocaman kesilmişti.
"İşi bırak" dedi bana soğuk bakışlarıyla.
"Hayır bırakmıyorum!"
"İyi"
Kolumu bırakmış hızlı adımlarla oradan uzaklaştı bende duvara yaslanıp yere çöktüm.
Ağlıyordum Neden? Böyle yapıyordu? Neden?
Bir süre orada ağlayıp eve gittim,yorgun hissetiyordum kendimi.
Banyoya girip duş aldım çıktığımda Bora arıyordu,
hatasını anlamıştır herhalde diye düşünmüştüm telefonu hemen açmıştım.
"Alo efendim?"
"Pelin?"
Sesi kötü geliyordu,
"Ne oldu birşey mi oldu??!"
"Umut?"
"Ne olmuş Umuta Bora? Şifreli konuşma!"
"Umut? Umutu vurmuş Azra"
"Nee??!"
"Şimdi Sevgi hastanesindeyiz Alevle"
"Bende geliyorum hemen"
Herşey kötüye gidiyordu,
gözyaşlarımı tutamıyordum akıp akıp gidiyordu.
Aceleyle hastaneye gittim,
hastane otoparkına arabayı bırakarak hastane danışmana gittim.
"Merhaba burada bir arkadaşım vardı"
"Adı ve soyadı?"
"Umut Demirsoy"
"Yoğun bakımda"
"Peki teşekkürler"
Yoğun bakıma doğru koştum.
Alev bir yere çökmüş,Bora bir yere çökmüştü.
Umutsuzdular ikiside ağlıyorlardı,Bora? Borada ağlıyordu.
"Umut güçlü! Ona birşey olmayacak!"
Gözlerimden yaşlar iniyordu,bende çöktüm.
Aradan 4 saat geçmişti,
bekliyorduk kimse birşey demiyordu...
4 saatin daha sonunda
doktor çıkmıştı.
Toparlandı,
"Durumu nasıl?" diye sordu Bora.
"3 kurşun vardı vücudunda,2 ikisi bizi zorlamadı ama diğeri...?"
"Ama diğeri??"
"Hayati tehlikesini devam ettiriyor"
...
Herkese İyi Okumalar diliyorum😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK DAMAT (Ara Verildi.)
RomantizmDüğün... Gelinle damat hazır mı?! Gelin hazır, bir dakika Eksik var? Damat yok! Damat! Bir not "Ben yapamayacağım Pelinim Affet beni BORA"