Bu kıyafet Ecem ile Ezgi'nin Sevgi'ye aldığı kıyafet. Umarım bu bölümü beğenirsiniz!
___________________________
Emir ile uğraşmayı bırakıp AVM'ye girdik. Tabii en kokoş ve en çok makyaj yapan Ecem rehberimizdi. Benim hayatımda bir kere bile duymadığım markalardan bahsediyor bizde salak gibi dinliyorduk. Göz ucuyla Derin'e baktım. Büyük bir ilgiyle Ecem'i dinliyordu. Sanırım bu kız fazla meraklı değişmeye. Derken sırt çantamda bir titreşim hissettim. Kesin babamdan bir mesaj gelmişti. Mesajın içeriğini az çok tahmin ediyordum. 'Kızım sen nerdesin? Deminden beri seni arıyoruz neden ulaşılamıyor?' falan filan. Bu sefer tekrar titrediğini hissettim. ''Offf kızlar buna bakmam gerek'' Elimdeki poşetleri yere bıraktım.''Alo?''Karşıdan bir sürü gürültü geliyordu. ''Kızım nerdesin sen?'' Offf! Demedim mi ben? ''Babacım arkadaşlarımla AVM'deyiz.'' Babamın nefesini sessizce bıraktığını duydum. ''Peki sen nerdesin baba?'' Sanki karşıda koşuşturan bir çok insan var gibiydi. Telefonlar sürekli zırlıyordu. ''Polis'' Bir dakika ne? ''Pardon nerde dedin? Polis mi?!'' Duygularım çok hızlı değişirdi. Deminki bıkkın halimden eser kalmamıştı. Çıldırmak üzereydim. ''Canım kızım sence bir baba kızını bulamıyorsa son çare olarak nereye gider?'' Ay bir an babam bir suç işledi diye ödüm patlamıştı. ''Heeee.. Tamam babacım neyse hoşçakal o zaman.'' ''Görüşürüz kızım''
Bir an olsun kısa bir şok geçirmiştim ama şu anda her şey iyiydi. Tek bir şey dışında. Ecemler neredeydi? Hemen Ecem'i aradım.
''Ecem kayboldum.''
''Nerdesin?''
OHA. Lan kayboldum! Ne demek nerdesin? Nerede olduğumu ben biliyor muyum?
''Kapat Ecem kapat.''
''Tamam o zaman bay bay.'' Kızdaki rahatlığa bak be! Neyse bari Ezgi'yi arıyım.
"Efendim Sevgi?"
"Ezgi kayboldum."
"Yooo" Nasıl 'yoo' ?
"Hı?"
"Şu an Zara'nın içindeyiz ve sende onun önündesin. Biraz daha dikkatli bak istersen." O sırada Ezgi'nin kıkırdadığını duydum.
"Tamam geliyorum"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Sonunda alışveriş işi bitmişti. Aslında Ecem bana hep 'şunu alıyım mı' demisti bende bakmadan 'Hı hı' demistim. Kısacası alışveriş hep böyle geçmişti.Sonunda bizim eve gelmiştim. Tam arabadan iniyordun ki Ecem'in sesini duydum. "Sevgi nereye gidiyorsun?" "Sence nereye gidiyorum Ecem? Eve gidiyorum." "Ama kıyafetlerini ve makyaj malzemelerini almadın." Bir dakika ne? Bana kıyafet mi aldık?
Ben salak gibi dikilip bunları düşünürken elime yaklaşık 5-6 tane poşetin sıkıştırılmasıyla kendime geldim.
"Aaaa! Bir zahmet şunları tutar mısın Sevgi?!"
"Hı?"
"Offf!"
"Ay tamam tamam!" Bu garip konuşmadan sonra eve girdim. Babamı bulamadım. Hemen yeni kıyafet (veya ayakkabı) işte her neyse onları karıştırmak üzere odama çıktım.Ayyy ne aldık acaba? Acaba bir elbise mi? Hem de masmaviiii! İnşallah. Ellerimi şans diler gibi yaptım ve elimdeki poşetteki kıyafetleri yatağının üstüne boşalttım. Bir dakika... Ne?!
Bu kıyafet aşırı güzel ama bana göre aşırı miniydi. İçimden Ecem'e küfürler yağdırmak istesemde Ezgi'nin de aynı durumda olduğunu düşünüyordum. Eğer böyle bir şey varsa Ecem'i döveceğinden emindim. Ama kim bilir?Diğer poşettekileri de çıkarınca hepsinin aynı minilikte olduğunu gördüm. Ama tam o sırada elimde adını bilmediğim bir markanın olan poşetini boşalttım ve hayatımda hep istediğim elbisenin olduğunu gördüm. Şok olmuş bir şekilde elbiseye bakarken Ecem ile Ezgi'nin aynı anda arkamdan CEEEE!! diye bağırmasıyla hayal dünyamdan uyandım.
"Beğendin mi?"...Ezgi"Ben çoookk beğendim. Hattaaa kendime de kırmızısını aldımm"...Ecem
"Ya bir dur! Kız mutluluğunu yaşasın. Bir de Derin'i görünce onun tepkisini gör sen."...Ezgi
"Derin mi?! Ne yaptınız Derin'ime?!" Bunu diyen tabii ki de bendim. Ezgi ile Ecem sırıtırken kapıdan Derin girdi. Şok olmuş bir şekilde ona bakıyordum. Ecem'in bana aldığı harika(!) mini eteği ve üstünde çok $exy duran göbeğini açık bırakan tişört gibimsi şeyi giymişti. (Nasıl bir cümle bu?) Ayrıca kıpkırmızı bir ruj ve ince bir Eyeliner çekmişti. Ve Telefonumun çalmasıyla bu değişik an sona ermişti.
"Alo?"
"Sevgi? Kızım TEOG ne zamandı?"
"3-4 gün sonra annecim"
"O zaman niye yukarıdan bazı mırıltılar ve bir sürü ayak ve poşet sesi geliyor?"
Hayy ben senin... TEOG'u tamamen unutmuştum. Zaten bende şans olsa Angelina Jolie'ydim.
"Annecim onu tamamen unutmuşum! Hemen çalışmaya başlarım."
"Tamam benim canım kızım. Hadi hoşçakal."
"Bay bayyy"Bir dakika! Eğer yukarıdan bir çok ses geliyorsa o zaman annem aşağıdaydı. Hiiiii!!! Annem bu mini kıyafetleri görürse ne derdi?! Acele ile kıyafetleri toplamaya başladım. Yüzümde nasıl bir ifade vardı bilmiyordum. Ama Ecem ve Ezgi tip tip bana bakıyordu. "Hemen aşağıya inin ve evden çıkın! Annem gelmiş!"dedim. Ezgi Ecem ve Derin hemen dediğimi yapıp anneme gözükmeden aşağıya indiler. Onları merdivenlerden izliyordum. Veeeee... Kaçış başarıyla gerçekleşmişti! İçimden 'ZAFER' diye bağırıyordum. Derken odama çıktım ve tam o sırada donup kalmamam neden olacak bir şey duydum. ANNEMİN AYAK SESLERİ! Eğer beni ders çalışmıyorken görürse çok ama çooookk kızardı. Hemen test kitaplarımı açtım ve test çözer gibi yaptım. Ve kapı açılmaya başladı yavaş yavaş veeeee... Puf! Küçük kardeşim Özlem! Ya ben boşuna mı bu kadar korktum ya?! Sonra annemin kendi odasına girdiğini gördüm.
''Abla ben sana bişey söyliycektim'' Bunu diyen Özlem'e baktım. ''Efendim abalcım?''
''Abla. Şeyy.. Ben aşık oldum.''