1. Bölüm

129 11 4
                                    

Medya: Derin.

#


Sabah yine o lanet alarmın sesiyle uyandım.

Paytak adımlarla banyoya giderken, bir yandan da gözlerimi ovuşturuyordum. Banyoda günlük rutin işlerimi halledip aynada kendime baktım. Yine her zamanki gibi saçım başım dağılmış, makyajım akmış, ve aynada benden uzak bir ben duruyordu. Bu arada size kendimi tanıtayım;

Ben Derin; Derin Öztürk. 16 yaşındayım. Masmavi gözlerim, belime kadar uzanan kumral saçlarım var. Babam ünlü iş adamı Levent Öztürk. Annemi sorarsanız doğumda beni doğururken hayatını kaybetti. Bu yüzden babam annemin ölümünden beni sorumlu tuttuğu için beni pek sevmez. Ve zaten beni küçüklüğümden beri çok seven, kendi evladı yerine koyan dadım büyüttü . Bende onu annemin yerini tutmasa bile annem gibi sevdim . Neyse bu konuyu kapatalım artık...

Hemen yüzümü yıkayarak makyajımı temizledim.

Bugün okulun ilk günü olduğu için forma yerine serbest giyinmeyi tercih ettim. Hemen dolabın karşısına geçip altıma dar siyah bir pantolon üstüme ise beyaz bir salaş tişört aldım. Saçlarımı tarayıp köpük ile biraz şekil verdim ve hafif bir makyaj yaptım.

Aşağıdan gelen kokularla merdivenleri bir çırpıda indim ve mutfakta kahvaltı hazırlayan dadıma yaklaştım. "Günaydın sultanım." deyip, yanağına sulu bir öpücük kondurdum.

"Günaydın kuzum. Hadi otur bakalım kahvaltı hazır." dedi.

Birbirimize bu şekilde hitap ediyoruz çünkü ikimizinde hoşuna gidiyordu.

Hemen masaya oturup Zeynep teyzeyle (Zeynep dadısının adı) kahvaltıya başladık. Babam her zaman sabahın köründe şirkete gittiği için biz genelde hep ikimiz kahvaltı yaparız.

Kahvaltımı bir çırpıda bitirip, masadan kalktım. Üzerime deri montumu alıp çantamı taktım ve konverslerimi giyip evden çıkmak üzere hazırlandım.

"Zeynep Sultan, ben okula gidiyorum." dedim ve yanağına küçük bir öpücük kondurdum.

"Tamam kuzum, çıkışta fazla oyalanma, direk eve gel. Hadi Allah zihin açıklığı versin." dedi ve bana sarılıp, kapıya kadar eşlik etti.

Daha arkadaş edinememiştim. Çünkü buraya babamın işi yüzünden yeni taşınmıştık.. Kulaklığımı taktım ve okula doğru yürümeye başladım.

Aslında içimde bir korku var. Çünkü koca okulda hatta koca şehirde bir tek tanıdığım yoktu. Aslında var... En yakın arkadaşım, hatta kardeşim gibi. Onunla aynı okulda okuyoruz.

Bu bir tesadüf değil, çünkü babamı ben ikna ettim aynı okula gitmek için. Beni pek takmadığından kabul etti.

Evet ben bu düşünceler ile okula çoktan gelmiştim . Dışarıdan bakıldığında çok güzeldi.

Çünkü bu okul, Özel Öztürk koleji.

-Bölüm Sonu-

Senin İçinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin