Söylediği cümle kafamda yankılanırken volkan bir anda kapıyı çarparak sınıftan çıktı.
Burak zar zor ayağa kalktı ve yanıma gelip ellerimi tuttu.
"Derin ağlama. "Dedi. O an farkettim ağladığımı. Hepsi burak yüzündendi, o böyle bişey yapmasaydı şuan volkanın yanında olmuş olacaktım.
" derin artık volkan yok. Aramızda engel kalmadı artık. Derin seni çok seviyorum. Artık bana gel."dedi ve gülümsedi.
Burağın gözlerine baktım ve konuştum.
"Beni gerçekten seviyormusun."dedim ve cevabını bekledim.
"Evet hemde çok. "Dedi ve ellerimi daha sıkı tuttu.
Ellerimi sert bir şekilde ellerinden ayırdım ve sinirle konuşmaya başladım.
"Burak sen beni sevmiyorsun. Sevseydin bunları yapmazdın. Sevseydin beni volkandan ayırmazdın.
Sevmek bu değil burak. Sevmek böyle bir şey değil.
Sevmek o insanı gülerken gördüğünde mutlu olmaktır. O insanın başkalarıyla bile olsa mutlu olduğunu gördüğün zaman mutlu olmaktır.
Onu seviyorsan onun mutlu olmasını sağlamaktır sevmek.
Sen... sen sevmeyi bilmiyorsun burak.
Sevmek ne bilmiyorsun sen." Dedim ve ağlayarak sınıftan çıktım.
Tuvalete girdim ve kapıyı kilitledim.
Sırtımı kapıya yasladım ve kapıya sürtünerek yere çöktüm.
Dizlerimi kendime çektim ve kollarımı dizlerime sararak kafamı dizlerime koydum.
Burak yüzünden volkan bırakmıştı beni. Onu kullandığımı sandı. Onu sevmediğimi zannetti. Keşke ona onu ne kadar çok sevdiğimi anlatabilsem ama artık çok geç.
Bıraktı beni sevmiyo belkide artık.
Ayağa kalktım ve aynanın karşısına geçip yüzümü yıkadım.
Tuvaletten çıktım ve biraz hava almak için Bahçeye çıktım.
Bankların birine oturdum ve etrafa göz gezdirdim belki volkanı bulurum diye.
Karşı duvarın oraya baktığımda volkan bir kızın belinden sarılmış kızın kulağına bir şey söyledi ve ikiside kahkahalar attı.
Kız volkana yaklaştı ve yanağından öptü.
Bu açıtmıştı işte. Ben onu daha öpmeye kiyamazken başka kızlar öpüyordu.
Oturduğum yerden kalktım ve göz yaşlarımı silerek sınıfa gittim.
Ben sınıfa girdiğim an zil çaldı ve herkez sınıfa girmeye başladı.
En arka sıraya oturdum ve bazı şeyleri düşünmemek için çantamdan çıkarttığım kitabı okumaya başladım.
Bir süre sonra sınıfa volkanla el ele tutuşmuş kız girdi.
Volkan yanımdan çantasını aldı ve o kızın yanına koyarak oturdu.
O sırada hoca sınıfa girdi ve ders anlatmaya başladı.
Ders boyunca volkan kıza bişeler söyleyip gülüyorlardı.
Bende kafamı sıraya koydum ve sessizce göz yaşlarımı serbest bıraktım.
Sonunda zil çaldı ve herkez çantasını alıp çıktı sınıftan.
Baktığımda volkan elini kızın beline koymuş sınıftan çıkıyorlardı.
Çantamı aldım ve sınıftan çıktım.
Eve geldiğimde kapıyı açtım ve içeriye girerek kendimi koltuğa attım.
"Dedin geldinmi kuzum hadi üzerini değiştirip gelde yemek ye. Bak en sevdiğin yemeği yaptım bugün. "Deyerek yanıma geldi zeynep teyze.
"Sağol zeynep teyze yemiycem. Zaten yarın kamp var bir hafta boyunca evde yokum."dedim ve zeynep teyzenin konuşmasına fırsat vermeden odama girdim.
Dolabımdan küçük valizimi çıkarttım ve içine kamp için alacağım kıyafetlerimi ve bazı eşyalarımı koydum.
Kendimi yatağa bıraktım ve gözlerimi kapatarak uykuya kendimi bıraktım.
º•º•º•º•º•º•º•º•º•
Alarmın sesiyle gözlerimi açtım ve yataktan kalktım.
Banyoya girdim ve rutin işlerimi halledip odama geri döndüm.
Dolabımdan kot şorumu giydim ve üzerinede beyaz salaş bir t-shirt giyip saçlarımı tarayıp açık bıraktım.
Aynada altları morarmış gözlerime fondoten sürdüm.
Valizimi aldım ve kahvaltı yapmadan evden çıktım.
Kapıdan Çıktığımda ulaşla karşılaştım.
"Günaydın derin bugün seni ben götürürüm. "Dedi ve valizimi bagaja koydu.
"Tamam."dedim ve arabaya binerek kulaklığımı takıp kafamı cama yasladim ve gözlerimi kapattım.
Kulaklığımın çekilmesiyle kafamı kaldırdım ve geldiğimizi farkettim.
Arabadan indik ve kampa gidecek olan otobüse bindim.
Arka taraflara doğru ilerlerken volkanın yanı boştu. Belki onunla konuşup herseyi anlatırsam beni affeder diye düşünüp tam volkanın yanına oturacakken dünki kız geldi ve volkanın yanağından öpüp yanına oturdu.
Bende her yer dolu olduğu için tanımadığım bir çocuğun yanına birşey demeden oturdum.
"Orası doluydu."dedi ve bana baktı.
"Artık değil. "Dedim ve kulaklığımı takarak önüme döndüm.
Bir süre sonra yanımdaki çocuk bana döndü ve elini uzatarak konuşmaya başladı.
"Ben buray."dedi ve gülümsedi.
"Derin."dedim ve zorda olsa gülümsedim.
º•º•º•º•º•º•º•º••
Yolculuk bitti ve otobüsten inerek ormanın içinden kamp alanına doğru yürüdük.
Ben valizimi taşımaya çalışırken bir el valizimi aldı ve taşımaya başladı.
Baktığımda buray olduğunu gördüm.
"Teşekkürler. "Dedim ve gülümsedim.
Büyük bir yükten kurtardı beni.
"Önemli değil. Arkadaş olabilirmiyiz yeni geldimde pek arkadaşım yok."dedi ve gülümsedi.
Gözlerine baktım ama kötü bir niyeti yoktu.
"Tabikide neden olmasın. "Dedim ve gülümseyerek koluna girdim.
Sonuçta arkadaşız dimi yani.
Kamp alanına geldik ve Çadırlarımızı kurmaya başladık.
Gerçi ben pek beceremedigim için benimkini buray kurmuştu.
Hepimiz Çadırlarla uğraşırken akşam olmuştu ve yemeklerimizi yiyip herkez ateşin başına toplandı.
Buray ve ben yan yana oturduk ve söylenen şarkıları dinlemeye başladık.
Sıra bana geldi ve gitarı elime alarak şarkıyı söylemeye başladım.
" kuru sıkıymış anladım bizim tüm hikayemiz.
Öldürmedi bumudur en kuvvetle darben.
Bu sefer acıtmadı özenle seçip söylediğin sözler. Hayır dedin şimdi değil.
Hiçbir sözü eskitmeden ağlamak gerek bazen.
Hani durup dururken hani hiçbir sebep yokken.
Aşkların ismi vardır, sayıklanır elbet unutulur. Ama Hayır dedin şimdi değil.
Ama Hayır dedin şimdi değil...
Yalnızlığı demledim hep avuçlarımda , ne gelirki elimde kimse tutmadıkca.
Söyle sen nasıl öğrendin unutmayı
Birikti her acı içimde kendime yer kalmadı"
Ben daha şarkıyı bitirmeden volkan yanındaki kızın elinden tuttu ve gitti.
Halbuki ben bu şarkıyı onun için seçip söylemiştim.
Elimdeki gitarı bıraktım ve çadırıma girip göz yaşlarımı bıraktım.
Nasıl affedecekti beni volkan.
Nasıl anlatacağım ona olanları. Ne yapacağım ben.
Volkan sız bir saniye geçiremezken bir hafta nasıl onsuz getireceğim.
Volkan sensiz ben ne yapıcam...
