20. Bölüm -FİNAL-

49 5 2
                                    


Uyandığım da sıcak bir oradayım. Ama benim şuan boş ve soğuk bir depoda olmam gerekmiyor mu?
Ben ise sıcak çok Şirin mobilyalarla döşeli yumuşak bir yatakta yatıyorum. Ay yoksa öldüm mü ben ya?

Kolumu cimcikledim ve- ahhh tamam ölmemişim. Yataktan kalktım ve odadan çıkarak merdivenlerden aşağıya indim.

Sanırım mutfak diye bildiğim yerden sesler geliyordu. Odaya girdim ve doğru düşünmüşüm burası bir mutfak.

Önlük takmış omlet yapmaya çalışan bir adam vardı karşımda. Sanki vücudu bana tanıdık geldi ama neyse tam evden kaçmak için arkamı Dönecekken adam arkasını döndü ve ohaaaa.

"Burak?" dedim şaşkınlıkla.

Burak mı kaçırdı beni şimdi?!

"Uyandın mı prensesim." dedi ve elindeki omleti masaya koydu.

"Se-sen mi kaçırdın beni?" dedim kekeleyerek.

"Evet. Ama hadi kahvaltı edelim acıkmışsındır." Dedi ve beni masaya oturttu.

"Neden kaçırdın beni ne zaman çıkacağım buradan." dedim ve kaşları mı çalarak ona baktım.

"Seni sevdiğim için kaçırdım ve sen bana aşık olana kadar ikimizde buradan çıkmıyoruz." dedi ve gülümsedi.

Koca bir kahkaha attım ve konuştum.

"Sen sana aşık olacağımı mı zannediyorsun?" dedim ve dalga geçerek ona baktım.
Burak sinirlendi ve bağırarak konuşmaya başladı.

"O, seni aldattı Derin. o seni sevmiyor. Hem, hem beni neden sevmiyorsun ki benim Volkan'dan neyim eksik?" dedi ve bana baktı.

"Seni sevmiyorum çünkü sen bir Volkan değilsin. Ayrıca Volkan beni aldatmadı. Sen tuzak kurdun ona. Volkan böyle bir şeyi yapmaz, hem de bana hiç yapmaz." dedim ve masadan kalkarak salona gidip kollarımı birbirine bağlayarak koltuğa oturdum.

"Sen öyle san. Bir gün bana deliler gibi aşık olacaksın Derin."dedi mutfaktan bağırarak.

"İneklerde uçuyor zaten."dedim dalga geçerek.

"Ne dedin sen?!"dedi Burak.

"Yoğurt diyorum çok faydalı." Dedim ve televizyonu açıp kanallarda dolaştım.

Bir süre sonra burak yanıma oturdu ve kolunu omzuma atıp kafamı kendi göğsüne yasladı.
Bi Şey yapmadım sadece anlamsız ve boş boş baktım ona.

"Bir gün bana da Volkan'a baktığın gibi bakacaksın." dedi kısık bir sesle.

"Çok beklersin." dedim kısık bir sesle.

"Göreceğiz." dedi sinirli bir şekilde.

"Göreceğiz." dedim aynı şekilde.

-BİR HAFTA SONRA -

Tam bir haftadır Burak'la aynı evde kalıyorum. Daha önce defalarca kaçmayı denedim ama olmadı.
Burak ona aşık olacağımı sanıyor ama her geçen gün ondan nefret ediyorum hemde çok.

Odamdan aşağı indim ve mutfağa girip burağın hazırladığı kahvaltı masasına oturdum.

"Uyandın mı prenses." dedi Burak gülümseyerek.

"Yok daha uyuyorum."dedim dalga geçerek.

"Yalnız çok olmaya başladın altıma alırsam seni tüm bunların acısını çıkarırım." dedi ve çapkınca sırıttı.

Ne yalan söyleyeyim, korkmadım değil. Eh, sonuçta aynı evdeyiz ve beni ne duyan var ne gören. Burak'tan da beklenir zaten.

"Ne oldu korktun mu?"dedi burak sırıtarak.

"Ben sıkıldım." dedim bıkkın bir şekilde.

"Tamam ozam----" burağın sözünü kapıya hayvan gibi vurulması kesmişti.

"Burada bekle." Dedi ve çekmeceden silahını alıp kapıyı açtı.
Gerci açmasıyla kapaması bir oldu desek daha doğru olur.

"Polis aç kapıyı."diye bir adam sesi geldi dışarıdan.
Kurtulacaktım yani kavuşacaktim volkanıma. Sarılacaktım ona doyasıya.
Öyle çok özledim ki volkanı.

"İmdat! Yardım edin." diye bağırdım ve cama vurmaya başladım.

"Derin yapma gel buraya."dedi Burak ve bana yaklaştı. Burağı var gücümle iterken kapıya ulaştım ve dışarı çıktım.
Tam uzaktaki polis arabalarının yanına koşuyorken arkamdan bir ses bunu engelledi.

"Derin!" diye bağırdı Burak ve silahı bana doğrultup tetiği çekti.

"Eğer gidersen seni öldürürüm." dedi bağırarak.

Tekrar arkamdan bir ses geldi ve arkamı döndüm.

"Derin." dedi. İşte haftalardır hasret kaldığım ses. Volkanı gördüğüm an ona doğru koşmaya başladım.

"Volkan seni çok özledim." Dedim mutluluktan ağlarken.

"Dedin sakin gelm-"volkanın sözünü tek bir kurşun sesi kesmişti.

Ardından göğsümün sol tarafında bir acı hissettim o an. Sonra ise birden yere kapaklandım. Volkan adımı haykırarak yanıma geldi ve kafamı dizlerinin üstüne koydu.

"Derin sakın kapatma gözlerini derin sakin uyuma." dedi ve saçlarımı okşadı.

Tek elimi volkanın yanağına koydum ve okşamaya başladım.

"Volkan, aşkım. Seni o kadar çok özledim ki! Sen benim ilkimsin. ilk öpücüğümün,kalbimin, mutluluğumun sahibisin sen. Ben ilk sende tattım aşkın tadını. Bir tek senin için attı bu kalp. Sen benim volkanımsın. Sen benim her şeyimsin.Ben bir tek seni sevdim ve hala seni seviyorum. Volkan, seni çok seviyorum bunu unutma tamam mı? Beni hep seni severken hatırla. Beni hep böyle hatırla tamam mı?"dedim ve göz yaşlarımı serbest bıraktım.

"Derin Hayır konuşma öyle. Sanki seni bir daha hiç görmeyecekmiş gibi konuşma Derin yapma bunu."dedi ve ağlamaya başladı.

"Volkan beni son kez öper misin." dedim Volkan'a bakarak.

Volkan dudaklarıma Eğilip küçük ve masum bir öpücük bıraktı.

Artık hiç halim kalmadı ve volkanın yanağındaki evim sert bir şekilde yere düştü ve gözlerim kapandı.
Hiç bir şey duymuyor görmüyordum artık.

En son duyduğum ses Volkan'ımın derin Hayır ölme diye haykırmaları olmuştu.

Bitmişti her şey Volkan'sız yeni bir dünyaya kapanmıştım gözlerimi. Ölmüştüm ben.

SON...


Senin İçinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin