DURU.
"Lanet olsun!"
"Belki hikayemin her tarafı lanetlerle dolu da olsa benim hâlâ umudum var.Belki aşktan,aileden,hayattan yana şansım yoktu ama çok iyi arkadaşlarım vardı."
Sabah kalktığım gibi annemin odasına gittim."Lanet olsun!" Yine ve yeniden yerinde yoktu ve yine eve gelmemişti.Bir kere yanımda olsa bir kere kızının arkasında olsa...
Yediğim kazıklar,sırtımdan bıçaklayanlar ve tabiki peşimdeki mafyalar...İşte bunlar benim hayattan bıkma nedenlerim.Şu anda burada hâlâ kalıyorsam bu her zaman arkamda olan kardeşim dediğim İrem ve sevgilim Berk sayesindedir.
Annemin oda da olmadığını görünce hemen mutfağa gittim.Kahvaltı yapıp İremin yanına çıktım.KUMSAL.
"Lanet olsun!"
Yine sular gitmişti ve benim üzerimdeki kanları silmem gerekiyordu.Güzeller güzeli yetimhanemden(!)kurtulmama (4) dört gün kalmıştı.Çünkü (4) dört gün sonra (18) on sekiz yaşıma girecektim.
Belki yaşantımın her tarafı lanetlerle dolu da olsa benim hayallerim vardı.Ha bide unutmadan çok param vardı.Ve bu paralar (18) on sekiz yaşımda hesabıma aktarılacaktı.Para önemli(!) sonuçta babam bu paralar yüzünden gitmişti öbür tarafa.
Paralarım sayesinde son (1) bir aydır beni döven yetimhane görevlileri bana iyi davranmaya başladılar.Tabi ben buna çok sinirlendim ve aramızda kavga çıktı.
Yanlış anlamayın üzerimdeki kanlar benim kanım değil, onların kanı...:p(4) dört gün sonra
DURU.
Bugün doğum günüm.Benim doğum günüm.Duru'nun doğum günü.Ben ben çünkü ben.Bugün (5) beş Nisan be evet koç burcuyum.Ve tekrar ever doğum günüm bugün.
İrem ve Berk'in benim için parti hazırlayacaklarını biliyorum.Bu yüzden bu aralar fazla yakınlar.Partim olduğu için heyecanlıyım ama annem olmayacak.Neden?bilmiyorum.En son ne zaman içten "kızım"dedi onu bile hatırlamıyorum."Duru sus!,Duru sorma!,Duru konuşma!"Soru sorsam bana bağırıyor ve kriz geçiriyor.Babam hakkında sadece öldüğünü biliyorum.Mezarını dahi bilmiyorum.
Dün parti için aldığım pembe (evet en sevdiğim renk) straplez mini elbisemi giydim.Tabi Berk'e güzel görünmem gerekiyor.
Partinin bulunduğu eve geldiğimde hepsi bana samimiyetlikten çok uzak yapma bir şekilde gülücükler atıyorlardı.Hemen içeri geçtim.İrem gelince ister istemez onu süzdüm.Siyah vücuduna yapışan elbiseyle çok be çok seksi duruyordu.
Gözlerim ister istemez Berk'i aradı.İrem'in arkasından o da geçti ve kulama "çok güzel olmuşsun."Diye fısıldadı.Gülümsememi şimdiden durduramıyorum ve kızardığıma emindim.İrem oflayarak içeri girdiğinde bende koşarak içeri girdim. Pasta ve hediye faslını geçtiğimizde herkes farklı bir yere çekildi.Benim doğum günüm olmasına rağmen çoğusu benim değil İrem'in arkadaşıydı.Çünkü benim hiç arkadaşım yoktu.
Salona gidip berki aramaya başladım.Salon da yoktu.Mutfaktan sesler gelmeye başlayınca mutfağa doğru ilerledim."Lanet olsun!"
İrem bacaklarını Berk'in beline dolamış ve tezgaha oturmuştu.Tekrar lanet olsun ki öpüşüyorlardı.Hayır bu gerçek olamaz.Gözlerimi bir kaç kez yumup açtıktan sonra gözlerimin dolmasını engelleyemedim.
Benim onları izlediğimi fark edince Berk hemen İrem'den ayrıldı.Berk yanıma geldi ve "Yanlış anladın."dedi.İrem onu kolundan tutup tekrar öptü ve "yanlış falan anlamadı her şey göründüğü gibi!"dedi.
Berk tekrar yanıma geldi ve "o beni zorladı."dedi.İrem sinirlenip bağırmaya başladı "BİRLİKTE OLURKEN ÖYLE DEMİYORDUN AMA!!"dayanamayıp "YETER!"diye bağırdıktan sonra çantamı alıp sokağa koşmaya başladım.Koşarken yüzümün ne kadar kötü olduğunun farkında değildim.
Hemen eve girip pembe bavulumu hazırladım.Artık beni burada tutacak bir sebep kalmamıştı.En son makyajımı silip taksi çağırdım.Hava alanına vardığımda İzmir'e en yakın uçak biletini aldım ve uçağa doğru koşmaya başladım.(4)dört gün sonra
KUMSAL.
(5) beş Nisana girmemize (2) iki dakika vardı yani doğum günüme girmemize (2) iki dakika vardı.Sabah büyük bir ihtimalle burayı terk edip İzmir'e gidecektim.Daha sonra içeri bir hışımla giren müdiremiz yakam dan tutup dışarı attı ve bavulumu yere fırlattı.
" Senden kurtulacağım günün hep böyle olmasını istemiştim.Şuan çok mutluyum ve söylemeden duramayacağım senden nefret ediyorum küçük bela!"
Ben yetimhane den çıkarken görevliler pis pis sırıtıyordu. Daha fazla burada kalmak istemediğim için onları hiç umursamadan çıktım yetimhaneden.Ve hava alanına gitmeye başladım.
Hava alanına gittiğimde İzmir'e en yakın uçak biletini aldım ve uçağa doğru koşmaya başladım.
O kadar hızlı koşuyordum ki bana doğru gelen kızı bile fark etmedim ve çarpıştık. Baya hızlı çarpıştık.
Kız çarpmanın etkisiyle yere düştü.İkimizde aynı anda özür dileyip koşmaya devam ettik. Uçağa bindiğimde içimi bir heyecen kapladı. Yanıma az önce çarpıştığımız kızın oturduğunu gördüm ve baya perişan görünüyordu.
Acaba ne olmuştu?ona ne olduğunu sordum.Elindeki peçeteyi bırakıp bana döndü.Bir süre yüzümü inceledi.Daha sonra o kadar dolmuş olmalı ki birden patladı.Ve bana bütün hayatını anlattı.
Benimki kadar olmasa da onun d kötü bir hayatı vardı.Ama o hala bir şeylerin düzele bileceğine dair kalbinde umut besliyordu.Ben ise şimdiden umutlarımı kaybettim ama hala çok güzel bir hayatım var diye hayal kuruyorum.
Ben böyle düşüncelere dalmışken o da bana sordu hayatımı.Bende kendimi ona çok yakın hissettiğim için her şeyi anlattım.Onun anlattığına göre ev arkadaşına ihtiyacı vardı bende "Ev arkadaşı arıyorum."diyerek konuya dalış yaptım.
O da "ne tesadüf benim de lazım."dedi.Aynı anda "o zaman..."dedik. Evet işte ruh öküzümü bulmuştum."o zaman oraya gidince küçük bir eve kiraya gireriz."dedi."Hayır kira değil satın alacağız."dedim.Arkadaşlar daha ilk bölüm olduğu için biraz acemiyiz ama siz bunu anlayışla karşılarsınız ve ayrıca yazım yanlışı ve saire gibi şeyler olduysa hepinizden özür dilerimmm...:))
VOTE ♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY DÖRTLÜ
ChickLitNormal bir bad boy hikayesi değil,buz adamın hırçın bir kızla erimesi hikayesi; Normal bir bad girl hikayesi değil,göz kırpmanın gücünün hikayesi... ''ATEŞİM OL AMA YAKMA BENİ ISIT SADECE'' Peki çok mutlu olursak hayal kuracak neyimiz kalır,ya da he...