2-Yeni Komşularımız

109 13 10
                                    

       Uçakta bir az daha konuştuktan sonra İzmir'e vardık.Ben o raya gidince hemen dondurmalı çikolata aldım.Evet yanlış okumadınız."dondurmalı çikolata."çünkü dondurmasından çok çikolatası var.
       Duru kuşadasın da ev tutmamız gerektiğini ve oranın çok güzel denizi olduğunu söyledi.Oraya gidince ilk olarak bankaya gidip yüklü miktarda para çektim.Sonra kuşadasın dan ev.
       Daha sonra mütevazı,triblex,bahçeli,şirin,bir ev bulduk.Belki bir havuzu yoktu ama deniz kıyısındaydı.
       "Aslında bu gün benim doğum günümdü."dedi Duru."inanmayacaksın ama bu gün benimde doğum günüm."dedim.
       "O zaman..."dedik. Yine aynı anda.Sonra kıkırdamaya başladık.Pizzacıyı arayıp jumbo boy (iki tane büyük boy) pizza sipariş ettik.Sonra ikimizde (18) on sekiz yaşımıza girdiğimiz için (32) otuz iki tane mum dikmeye çalış.(31)otuz birinci mumu diktikten sonra (32)otuz ikinci mumumu sabitleyemedik.
      Sonra (31)otuz bir mumla da idare edebileriz diye düşündük ve (32)otuz ikinci mumu çöpe attık.Ama mumu söndürmeyi unuttuğumuz için az kalsın yanıyorduk.Duru son anda bir kova suyu çöp kutusuna boşalttı.
       Her tarafımız ıslandı ama en azından yanmadık.(31)otuz bir mumumuzuda üfledikten sonra bu gece yatmamaya karar verdik.Ama yol yorgunu olduğumuz için bu fikir den vazgeçtik.Duru da bulunan değişik pijamalardan giyip pijama partisi yapmaya karar verdik.Bana inekli pijama verdi kendisi de ayılı pijama giydi.Daha sonra mısır patlatıp film izledik.

        DURU.
      Gece ikimizde yatağa yatıp tavanı izlemeye başladık.Evi yeni aldığımız için bir tane yatağımız vardı ve onda beraber yatıyorduk.
       Sonra ben ona hala Berk'ten mesaj beklediğimi ve hala umudumu kaybetmediğimi anlattım.O da bana küçüklüğünden beri kurduğu hayallerini anlattı.Daha sonra sarmaş dolaş bir şekilde uyuya kaldık.
--
       Sabah uyandığımızda saat (12)on iki idi.Yanıma baktığımda Kumsal yanımda yoktu. Daha sonra mutfaktan sesler duyunca oraya gittim.Daha sonra birlikte kahvaltı hazırlamaya başladık.
       Hemen kahvaltımızı yaptıktan sonra evimize eşya bakmak için dışarı çıktık.Daha sonra bir mağazaya girdik ve "LANET OLSUN!" Ayağım mavi boya kutusuna girmiş.çünkü tadilat varmışşş.O sırada kumsal da bir lanet okudu ve tam arkamda ayağı çimentoya batmıştı.
       Ayakkabılaramızı temizledik iyiki pantolon giymemiştik bide onları temizleyemezdik. O mağazadan çıkıp ayakkabı bakmaya gittik çünkü ayakkabılarımız kullanılamayacak haldeydi.Ayakkabıların parasını da kumsal ödemişti ve ben bu durum dan
mahçup oluyorum.
       En kısa zamanda bir işe girmem gerekiyordu daha sonra bir AVM ye girdik ve oradan eşya bakmaya başladık.
        Kumsal beyaz bir yatak odası takımı bordo boya,bende siyah-beyaz bir yatak
odası takımıyla kırmızı boya aldım.
       Mutfağın eşyalarını siyah boyasını mavi aldık.Oturma odası şirindi.Mor eflatun tonlarında köşe koltuk takımı ve büyük yemek masası takımı aldık.
       Birkaç aksesuar ve banyo malzemelerinide aldıktan sonra alış verişi tamamladık.Eve gittik ve boya yapmak için üstümüzü değiştirdik.
       İkimizde bol kot tulum giydik ve saçımızı ev topuzu yaptık.O sırada aldığımız eşyalar kargo ile gelmişti.Eşyalar sokakta kalmasın diye bahçeye taşıttık. Ama içeriye taşımadılar çünkü evi henüz boyamamıştık.
       Evi boyamaya başlamıştıkki "OHA!!" Bu yakışıklı,taş,olağan üstü,meteor,sexy,insani varlıklar da kimdi?Daha da önemlisi bizim kapımızda ne işleri var?Acaba ben mi iki kişi görüyorum yoksa onlar ikiz mi?
       "Selam kızlar yeni taşındığınızı gördük ve size yardım etmeye geldik.Görünüşe göre bu işi kendi başınıza  bitiremeyeceksiniz!" Diyip çapkınca göz kırptı kapıya yaslanan çocuk.Diğeri yalnızca göz devirmek le yetindi.
       "Ben Serkan bu sert çocukta ki kendisi benim ikizim olur Bulut"dedi göz kırpan çocuk. Bulut gülümsedi.Gamzesi mi var onun yuhh eridimm...
       Tanışma faslı bittikten sonra boyamaya yardım ettiler.Ben merdivene çıkıp tavanı boyamaya başladım.Boyayı da yanıma aldım.Ama ayağım kaydı ve ikizlerden birinin üstüne düştüm.Tabi boya kovası da benim kafama düştü.
       Şuan yüzümün her tarafı mavi boya kaplıydı ve tanımadığım bir kişinin kucağındaydım.Hemen kucağından indim ve o bıyık altın dan gülmeye başladı.Gamzesi olduğunu görünce onun Bulut olduğunu anladım ve "BULUT!"dedim.Elimde kalan mavi boyayla anına 'Bulut' yazdım.
      
        KUMSAL.
       Durular salonu boyarken bende çapkınla mutfağı boyuyordum.Soğuk bir tavırla "Adın neyde senin?"dedim.Aslında hatırlıyordum ama canım sıkkın olduğu için birşeyler sormak istiyordum.
       "Benim ki Serkan da sen kendi adını söylemedin?"diyip göz kırptı.Bunda göz kırpma hastalığı felan mı var?"KUMSAL" diyip gülümsedim."aynen hava güzel kumsala gide biliriz"dedi.Kahkaha atmaya başladım "Öyle değil adım Kumsal"dedim."Anlamıştım şaka yapmaya çalışıyordum."dedi ve göz kırptı(her zaman ki gibi)
       Tezgaha çıkıp tavanı boyuyacakken fırça elimden kaydı ve Serkan 'ın kafasına düştü bende özür dilerken kafasında ki fırçayı almaya çalışırken bileyimden tutup aşağıya çekti ve ellerini belime koyup kendine çekerek üstüne çıkmamı sağladı.
       Daha sonra düşmenin etkisiyle olması gerekki kalbim göğüs kafesime sığmıyordu.
       "Nefes al Kumsal.Rahatsız olmam ben."dedi.Bende böyle diyince dirseğimi karnına geçirip "alıyorum zaten niye almıyım."dedim.Sonra geri çekilip muzipçe gülmeye başladı.
       O sırada kaslarının ne kadar çok olduğunu fark ettim.Tezgaha tekrar çıktım ve tavanı boyadım,oda duvarları boyuyordu.
       Duru ya sürpriz olsun diye ve her yer siyah diye masayı duvarla aynı renge yani maviye boyadık.
       Süprizi Duru ya göstericektim ki tam o sırada içerdençığlık sesi geldi bu çığlık durunun du.

  Arkadaşlar hatamız varsa özür dileriz.Yazım yanlışları affola ;)

Multimedia:Serkan ve Bulut

Vote pilisss:)

Vote dügmesine dokunmak 1 saniye lütfen..





  

ÜVEY DÖRTLÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin