4.BÖLÜM
Kırıklar vardır, görünmeyen nefes aldığınızda ciğerlerinize batıp aldığınız nefesi canınız yana yana solumanızı sağlayan. Sanırım en acısı yaşarken geçmişin gelip ensemizden ayrılmaması. Bir yerlerde yüzümüze vurulmak için geçen geçmişimiz.
Başımı bu sefer kaldırdığımda hücre duvarları açıldı. Beklediğim yüz görüş açıma girerken ağlamak değil de gülmek istedim. Tıkanmış, gülmek için dudaklarım ne kıvrılıyor nede ağlamak için gözlerim yaşarıyor nede burnum yanıyordu. Bu yüz.
Bu yüz benim geçmişimdi.
Geçmişimin gelecek olduğunu öğreten yüz, karşımda bana benim ona nasıl baktıysam sanki ayna tutulmuş gibi gözlerimin önüne ifademi sunuyordu. Yerimden kalkıp, sarıldım boynuna.
"Nasıl geldin buraya?"
"Paranın gücünü sende biliyorsun" deyip göz kırptı Kamer, tanrım ne kadar da özlemiştim.
Gülerek karşılıklı masadaki sandalyeyi çekip oturdum. Kamer de oturunca ellerimi çenemin altına koyup onu inceledim. Saçları uzamıştı geriye doğru ittiği saçlar alnında buluşmuş yeşil gözlerine tel tel perde çekiyordu. Yüzü, tanrım yüzü kusursuzdu. Yüzünde tek bir sivilce bile yoktu.
"Değişmişsin" dedi bana gözleriyle yüzümü incelerken. Kendime vakit ayırmıyor değildim boş geçen zamanda kendime olabildiğince bakıyordum ama değişmiş miydim?
Kafamda ki soruları sesli düşünmüşüm gibi Kamer sorularıma cevap vermeye başladı.
"Saçın uzamış, eskiden bir türlü uzatamadığın uzatmak için her şeyi yaptığın saçların uzamış. Gözlerinin altı morarmış biraz," deyip başparmağıyla işaret parmağı arasında üç dört santimlik boşluk bıraktı gözlerini kısıp" beyaz olan tenin mümkünmüş gibi daha beyaz duruyor, kilo vermişsin. Ama her şeye rağmen hala güzelsin."
"Aksi mümkün olabilir miydi sanki?" dediğimde ufak bir kahkaha attı. "Ama her şeye rağmen formundasın"
Kollarımı birleştirip Kamer'e yaklaştım" buradan kurtulmam lazım Kamer"
Her şey için buradan kurtulmam lazımdı.
"Biliyorsun dava hala sürüyor. ama gerekli avukatları devreye soktum. senin yapman gereken krizlerini içinde yaşamak kontrol ettiklerinde sanki iyileşmişsin gibi davranmak en uzun süre en fazla bir ay içerisinde sizi çıkarmak için elimden geleni yapacağım"
"Bir ay ?"
"Evet bir ay sabret. sabredin"
Kamerle biraz sohbet ettikten sonra vedalaşıp hücreye geri döndüm.
Dediği şeyleri yapmak zorundaydım. Zor olacaktı ama buradan çıkmamız için elimden geleni yapacaktım.
Sadece bir ay.
Bir ay.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSTANBUL
General FictionBu hastane için fazla diye geçirdim içimden. Neden buradaydı acaba , o ise ayrı bir ironi. ''Sanırım buraya geldiğinden beri ilk defa gülümsüyorsun.'' O kadar dalmıştım ki kime dediğini bile anlamamıştım. Başımla odayı taradığımda bana dediğini id...