BAĞIMLI

-2-

Merhaba Bağımlılarım ^-^ bu bölümümde bir diziye benzer bir olay olmuş ama ben o diziyi hiç izlemedim adını vermeyeyim şimdi. Ben ilk deftere yazıyorum bölümlerimi arkadaşım o diziyi izlediği için benzer şeyler olmuş dedi okuduğunda özenti değilim lütfen beni yargılamayın yani kızın sakarlıkları felan o dizideki kızın yaptıklarına benzemiş silmeye kıyamadım 2 3 sayfa şeyi lütfen maaruz görün. ^-^  

Uyandığımda yine aynı odadaydım. Ama neden uyku hapı vermişlerdi ki ? sehpanın üzerinde bir kutu , kutunun üzerinde bir not buldum. Ayrıca aynanın üzerinde de bir not vardı. İlk önce aynanın önündeki nota bakmaya gittim.

"Eminim Çok Güzel Olmuşsundur"

Bu neydi şimdi ? ama ben salağım. Sanırım ilk önce sehpanın üzerindeki kutu ve nota bakmam gerekti. Tahminimce içindekileri giyecektim yavaş adımlara kutuya doğru gittim notu elime almaya çalıştım kutu yere düştü ama hala not çıkmadı. Kaşlarımı çattım sanırım not kutuya yapışıktı ve kutu yere düştüğü için içindekiler yere düşmüştü. Ah sakar ben ! bendeki şansta böyleydi işte. Adam romantiklik yapayım demiş aklınca ama ben hala ormantiklik peşindeyim. Neyse kutunun içinde ULTRA MİNİ bir elbise vardı ve de rengi açık yeşildi elbiseyi üstüme tuttum ve dizimden ne kadar üstte olduğuna baktım. Elbise dizimden tam 1,5 karış üstteydi ! bu da neydi böyle beni o fahişelerden mi sanmıştı ! ben onlar gibi değildim hayatım boyunca en kısa elbisem dizimin üstündeydi. Elbisenin rengiyle uyumlu kemerin ortasında sarı bir yuvarlak ve kemerin kendisi mor renkteydi. Ayakkabı açık yeşil normal topuklu , Küpe Salkımlı , mor ve yüzük sarıydı. Yanında çanta felan yoktu en altta bir not daha gördüm neyse ki bu not yapışık değildi.

"Saçlarını doğal su dalgası veya topuz yap topuz yaparsan iki yandan bir tutam saç bırak onları kıvır"

yazıyordu. Küpeleri , ayakkabıları ve yüzüğü taktım ama elbise ve kemeri giymedim. Bu topuklunun boyu çok uzundu birazcık alıştırma yapayım dedim yürürken bir şeye takıldım ve düştüm. Tam takıldığım şeye tekme atacakken durdum. Çünkü o da bir kutuydu ve bu kutuda da bir not vardı

"O elbiseyi giymeyeceğini biliyorum senin için fazla kısa bunu giy"

yazıyordu. Ama ya yürüyüş yapmasaydım da görmeseydim o kutuyu ? bunu hiç düşünmedi mi man kafa ? etrafta gözümü gezdirirken bir kağıt gördüm bu ne böyle diye mırıldandım her taraftan kağıt ve not fışkırıyordu. Bu adam son not yapıştıran olmalıydı. Evet evet bu adam kesinlikle son not yapıştırandı. Kutuya açtım daha yeni giymem dediğim elbisenin uzunuydu bu elbise de dizimden 1 karış üstteydi. Yine kısaydı ama diğerinden daha iyidir deyip giydim. O sırada aklıma sorular takıldı. Bu Cenk bey kimdi ? diğer kızlara ne yapıyordu ve beni nasıl bu kadar iyi tanıyordu ? bir mesaj sesi duydum bu mesaj sesi 1 karış uzun olan elbisenin kutusundan geliyordu ve ben o kutuyu canice duvara fırlatmıştım. Hemen kutunun yanına koştum bir telefon vardı ( marka yapmak istemiyorum telefonu övücem ama hangi telefonu düşünürseniz düşünün ^-^ ) içim acımıştı telefona. Kim bilir ne kadar pahalıydı. Cenk beyciğim zenginmiş. Ay höst beyciğim nereden çıktı kızlık iç güdüsü : Zengin biri gördüğünde sahiplen #1 numaralı kuralıma uymuştum kesinlikle yoksa ortada bir sahiplenme yoktu. Hem neden o psikopatı sahipleneyim ki ? hıh doğru yani sahiplenmem. Neyse telefonda kilit yoktu açtım ve Cenk Bey den mesaj geldiğini gördüm. Bu adam kesinlikle psikopattı kendini Cenk Bey diye kaydetmiş ya. Mesajda

"Hazırlandıysan aşağı in"

yazıyordu. Elbiseyi giyip kemeri takıp aşağı indim. Cenk bey apışıp kaldı.Sonra kendine gelip

"hadi gidelim"

dedi. Kolunu uzattı , koluna girdiğimde yürümeye başladı. Arabaya kadar böyle yürüdük arabaya bindikten sonra arabayı çalıştırıp sürmeye başladı. Bir bara gelmiştik. Neden gelmiştik ki ? bara girdiğimizde barın loca kısmına girdik. O bira istedi kendine bana ise portakal suyu istedi. yanında da potakallı çikolata olsaydı iyiydi ama neyse. ben kendi halimde portakal suyumu içerken konuşmaya başladı.

"Seni tam 2 yıl boyunca takip ettim. Seni de buraya bunu itiraf etmek için getirdim. Senin yerine hep şu haşatı çıkan kızları kaçırttım. Ve onları sana benzemek istiyorlar diye dövdüm. Ama seni dövmem çünkü sen zaten sensin sana benzemene gerek yok."

dedi bu sefer apışıp kalma sırası bendeydi. 2 yıl boyunca beni mi takip etmişti yani bu çok saçmaydı

"Peki beni nerde gördün ?"

diye sordum. Biraz düşündü ve sonra cevap verdi.

"Arkadaşlarınla yolda yürüyordun. Kahkaha atıyordun şimdiki şaşkın ifadenle bana bakmıştın"

deyip gülümsedi ve sonra devam etti.

"sonra arkadaşlarına beni gösterdin ben ise arkadaşlarına umursamaz bakışlar atıyordum. Üstünde siyah , dar bir pantolon ve siyah üzerinde , Me + You = Wifi yazan tişörtün vardı."

dedi şok olmuştum cidden beni takip etmişti ama bana haşatın çıkacak demişti. Ben bunları düşünürken yüzüm nasıl bir hal aldıysa açıklama yaptı.

"Senin haşatın çıkmayacak. Veya seni dövmeyeceğim."

dedi biraz düşündükten sonra bir soru daha sordum. 

"Peki beni neden takip ettin ? sonuçta ben yetimhane de yetişen sıradan bir kızım."

sorduğum sorunun cevabını bilmemi istemiyordu ki ya da onun için can alıcı soruydu ki cevap vermedi öylece sustu ve bana baktı. Dudaklarımı yaladıktan sonra  

"Pekii. Sadece beni kaçırdın sana soru sormam yanlış."

dediğimde hemen ağzını araladı ama geri sustu sonra tekrar ağzını açtı ama bu sefer konuştu.

"Evet seni kaçırdım. Ama sana aşık olduğum için kaçırdım."

  Evet seni kaçırdım. Ama sana aşık olduğum için kaçırdım. 

Bu da ne demekti. İlk görüşte aşık mı olmuştu ? hemde BANA !