-Mia'nın Ağzından-
Gecenin bu saatinde kim çalıyor kapıyı.Yerimden sıçradım resmen.Bu günlük bu kadar yeter değil mi?-Mikayla'nın Ağzından-
Nam Joon aniden çıkıp gitmişti.Tam onun peşinden gidecekken abim tutup beni odaya götürdü.Ne yapacağını hiç bilmiyordum.Ama gözü dönmüş gibi duruyordu bu yüzden korktum.Beni bir sandalyeye bağladı.Bu sırada bende 'Yardım edin' diye bağrıyordum.Bileklerimi öyle çok acıtmıştı ki.Sürekli soru soruyordu ama hiçbirine cevap vermiyordum.En sonunda:
-Eğer cevap vermessen o adam ölür anladın mı?Hemde gözünün önünde ölür,öldürürüm!
-Ona zarar verme lütfen tüm istediklerini yapacağım.Tüm sorduklarınada cevap vereceğim.
-Anlaştık.O adam sana hiç dokundumu?
-Ne yapacaksın?Acıyor canım bırak beni.
-Sorularıma cevap verene kadar bırakmayacağım.Ve istediğimi yapana kadar!
-Evet dokundu.Ama bende dokunmasını istedim.
-Ne istedin mi?Bunu gerçekten yaptınız mı?
-Evet ve biz evlenmeyi düşünüyoruz.
-O adamdan uzak duracaksın.
-Hayır durmayacağım.Ben onu seviyorum o da beni ve biz birbirimizi bırakmayacağız.ANLADIN MI?
Birşey demeden yatağa girdi ve ben burada halâ bağlı olarak duruyordum.Ağzımıda bir bezle kapattı ve yattığı yerden bir hışımla kalkıp beni kucağına alıp arabasına bindirdi.Gözlerimide kapattı.Bir yerde durduğumuzda beni arabadan indirip üzerimi çıkartmaya çalıştı.Bağıramıyordum kıpırdayamıyorum da.Hiçbirşey yapamıyorum.Birden bana herşeyi anlatmaya başladı:
-Ben senin gerçek abin değilim.Senin gerçek abin 2 sene önce bir trafik kazasında öldü ve yerine ben geçtim.Beni hiç tanımıyordun ve annen babanda olmadığı için sana kimse doğruları söylemedi.Küçüklüğümden beri hep sana aşığım.Aramızda sadece 2yaş var.Yaş meselesi sevmeme engel değil.Ve şimdi benim olacaksın.
Bir anda gözlerim kapandı ve her taraf karanlık olmaya başladı!-Mia'nın Ağzından-
Kapının çalmasıyla herkes uyanmıştı.Kapıyı açtığımızda bir polis vardı:
-Merhaba Mikayla Hanımın yakınları siz misiniz?
-Evet buyrun biziz.
Arkadan hemen Nam Joon atladı:
-Ona birşey mi oldu?
-Evet.Kendisini ormanların içinde baygın ve çıplak bir halde bulduk.Şu an ******* Hastanesinde.
Duyduklarımız karşısında şok geçirmiştik hemen üzerimizi giyindik ve polis ile birlikte hastaneye gittik.~2 saat sonra~
-Mia'nın Ağzından-
Mikayla halâ baygın bir biçimde yatıyordu.Uyanmamıştı.Vücudunda bir sürü kesik ve morarmışlık vardı.Nam Joon hiç iyi gözükmüyordu.Ağlamaktan gözleri şişmişti.Diğerleride gelmişti.Jungkook,Jin,V,Suga.J-Hope,Healer...Hepimiz ağlıyorduk resmen.Jimin'e sarılıp:
-Bunlar geçecek değil mi sevgilim?Herkes iyi olacak değil mi?Neden herşey düzeldi derken birden yine herşey berbat oluyor.Mikayla iğleşecel değil mi?
Hiç birine cevap vermemiş sadece sessiz sessiz gözünden yaşlar dökülüyordu.Bir anda doktor bey geldi ve:
-Hastamız iğleşiyor.O çok iyi olacak.Üzülmeyin bu kadar.Gözlerini açmaya başladı ve Nam Joon adını sayıklıyor.O kişi buradaysa lütfen benle gelebilirmi?
Nam Joon ayağı kalktı ve doktorla beraber odaya doğru ilerledi...