Hatırlatma:
Akşam olması ile birlikte jimin eve gitmek için kalkıştı. Choi hyung'un ısrarlarına rağmen kalmayınca choi hyung onu eve götürmek için evden çıktı. Bir kaç dakika sonra kapı çaldı. Choi hyungtur diye kim olduğuna bakmadan kapıyı açtım. Fakat gördüğüm manzara karşısında ağzım açık kalmıştı...
"+J-ji-ji-jin?"
Olamaz Allah'ım bu jin'di. Biasım jin. Onu yakından görmek tuhaf hissettirdi. Ondan uzak durmak için kendimi zor tutuyordum. Ağlamaya başlamıştım, insanın biasını görmesi müthiş bir duyguydu.
"Burcu sen olmalısın herhalde? Ayrıca niye ağlıyorsun, sakın ağlama!?"
"+şey jin; insanın biasını yakından görmesi mükemmel bir duygu biliyor mudun?"
Gülerek söyledi:
"Burcu, beni bundan sonra çok sık göreceksin, eğer her gördüğünde ağlarsan bir daha sana görünmem."
"+hayır hayır, ağlamayacağım! " ikinci kez güldü ve Choi hyungun nerede olduğunu sordu.
Anlattıktan sonra:"Yukarı çıkacağım bana eşlik eder misin? " dedi. Cevap vermeden ardından gittim.Bir an benim odama yöneldi ve kapıyı açtı. İçerisinin dolu olduğunu görünce yüz ifadesi şaşkındı.
"sen burada mı kalıyorsun? "
"+evet jin, niye ki? "
"şey ben ayda bir kaç günlüğüne kalmaya Choi hyunga gelirim de burada kalırım. Ama sen yerleşmişsin ben başka odaya geçerim sıkıntı yok. "
"+Hayır hayır jin, rahatını bozduysam üzgünüm sen geç ben giderim. "
"Hayır lütfen burada kal. " dedikten sonra odayı şöyle bir süzdü ve ardından konuştu:
"Oooo Bangtan, Lee min hoo ve benim posterlerim ha? "
"+Evet aynen öyle. " bir iki saniye durduktan sonra suratıma baktı:
"Bence bunları indir, çünkü zaten beni sürekli göreceksin benden sıkılmaz mısın? "
"+Hayır jin seni her saniye görsem sıkılmam. " Gülümsemişti. Hoşuna gitmişti herhalde. İçinde bulunduğum durumdan fazlaca memnundum. Bi an elleri duvardaki posterine gitti. İndirmeye çalıştığında üzerine koşup kollarından tuttum. Başımı kaldırdığımda aramızda çok az bi mesafe vardı ve beni izliyordu. Yanaklarımın kızardığını hissettim. Kapı çalmıştı. Choi hyung olmalıydı.
"+şey jin, kapı çalıyor, bakmalıyım... " hiç bakasım yoktu. Hep böyle kalsaydıkta birbirimizi izleseydik ne güzel olurdu.
Jin geri çekilir gibi yaptı. Fakat tam olarak çekilmeyince ayağım dolandı ve tam düşecekken beni belimden kavradı. Nefes alamıyordum sanki. Bi an kapı çalması kesilmişti. 1-2 saniye böyle kaldıktan sonra kıpırdandım. Ve beni bıraktı. Anahtar sesleri ardından odanın kapısında dikilen endişeli bir adet choi hyung vardı. :
"-kapıyı açmayınca endişelendim Burcu iyi misin? " hala jin ile birbirimize bakıyorduk. Bunu fark eden choi hyung konuşmaya devam etti:
"-hey çocuklar size diyorum...peki siz devam edin ben gidiyorum... Gittim öyleyse... "
Choi hyung kendi odasına gitmiş ve kapıyı çarpmıştı. Kapı sesiyle irkilip jin'e bakmayı kesmiş jin'i geride bırakarak odanın kapısına gidip tıklattım:
"+hyunggggg! Girebilir miyim? "
"-Ne var? "
"+sen bana trip mi atıyorsun? "
"-ne alakası var? "
"+atıyosun atıyosun... "
"-kapıyı çaldım açan yok, endişelendim... Korkuyla odaya geldim beni takan yok. Git sen jin'le bakış. "
"+Ama hyung dalmışım. Hadi gel yemek yapıyımda yiyelim acıktım. "
"-Siz jin'le yapın ben gelirim. " göz devirdim. Ergen kızlar gibi trip atıyordu. Aşağı makarna yapmak için indim. Fakat jin çoktan mutfağa geçmiş bir şeyler yapıyordu.
"+hamarat jin! "
"efendimmm! "
"+yardım etmemi ister misin? "
"iyi olur"
................................
Yemek yapmayı bitirmiş ve jin'le güzel vakit geçirmiştik. Bu çocukta beni ona çeken bir şey vardı. Mıknatıs gibiydi... Bu süreç içerisinde bayağı yakınlaşmıştık. Hyungu yemeğe çağırmak için odaya gitmiştim fakat o uyuya kalmıştı. Üstünü örtüp aşağıda jin ile beraber yemek yedik. Sohbet giderek samimileşiyordu. İkimizde fazlaca utangaçtık ama ne biliyim işte yani... (gcıgfjg bu nasıl bi cümle gizem Allah belanı vermesin). İkimizde yemek yedikten sonra uyumak için odalarımıza geçtik. Ve ben bugün olanların hepsini düşünüp gülümserken uykuya daldım...
................................
Uyandığımda üstümü değiştirip aşağı indim. Jin ve choi hyung mutfakta hararetli bir şekilde bir konu hakkında konuşuyorlardı. Biraz yaklaşınca duydum. Jin söyledi:"hyung, bunu Burcu'ya söylemeli miyiz?"
Neyi bana söyleyeceklerdi? Ne olmuştu? Ne vardı? Merakla choi hyungun verdiği cevabı dinledim...
...
Bölüm sonuuuu. Zuhahaha. Yb yi bekleyin bomba gibi gelicek. Hoşçakalıııınnn;) ^3^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kore'deki Aşkım
Non-FictionKardeşi Güneykore'ye giderken uçakta kaza geçirip ölmüş(yada ölmemiş) bir ablanın hikayesi...