Her insan ünlü olmanın hayalini kurmuştur. Ben dışında. Annem yönetmen ve sahnelerin,ışıkların,ünlülerin elinde büyüdüm desem yeridir. Sanki profesyonel oyuncu gibi bu işe 17 yılımı verdim diyebilirim. Küçüklükten beri arkadaşlarım çok şanslı olduğumu söyler. Öyle miyim bilmiyorum ama bir yanım değilsin diyor...
Bu sabah muhteşem alarm sesimle uyandım,klasik. Yumuşacık yatağımdan sıkıla sıkıla kalktım. Gözlerimi zor açıyordum.Dün Gece Arasın son görülmesini 5'e kadar takip ettimde. Onlarca saat çevrim içi olup kiminle konuştuğu hala merak konusu.Ne yazık ki. Tekrar telefonumu elime alıp Arasın son görülmesine baktım.
***BENİMKİ***
Son görülme 05:02
''NE!'' En son 5 ti. Sırf son görülmemiz aynı olsun diye takip etmiştim oysa. Tam telefonu elimden bırakıyordum ki Arasın profilinde değişiklik fark ettim. Fotoğrafa tıklama ile beraber uykumun açılması bir oldu. Gözlerimi kocaman açmış telefonla bakışıyordum. O kız kim lan!
Ama bananeydi ki sonuçta ben onun ''hiç birşeyiydim'' Sorsam ''sanane!'' derdi. Aras çok aksidir. Telefonla bakışmaya devam ederken annemin sesi ile irkildim.
''Aryaa'' diye bağırdı annem. Odamın kapısını açıp koşarak yanına gittim.
''Buyur sultan'' dedim anneme gülümseyerek.
''Kızım bugün okula gitmiyorsun'' dedi annem gülerek bir anda mutlu yüzümü burukluk sardı. Neden mi? Normal öğrenciler okula gitmeyeceği için mutlu olurdu. Ben ise okula gidip Arası görme hayali yaşarken okula gitmeyecektim. ''Where is the adalet?''
''Biliyorum Arya'm çok sevindin. Annen seni mutlu etmeyi biliyor'' dedi annem dalga geçer gibi. Bende tek kaşımı kaldırıp anneme baktım. Dalga mı geçiyordu sahiden?
''Ne yani Arya'm sevinmedin mi?'' dedi annem ciddileşip.
''Ha tabi ki çok sevindim'' dedim gülümseyerek. Annemde gülümsedi ve sözüne devam etti.
''Ve ikinci müjde bugün sette bana yardıma geliyorsun.'' dedi annem yüzündeki kocaman gülüşüyle. Suratım yine düştü. Sette yardımcı oluyordum. O şımarık kızlara...
''Off anne'' dedim ve kedi yavrusu bakışı attım anneme.
''Anneye of denmez Arya. Terlik yemek istemiyorsan odana çık ve giyin yoksa terlik geliyor.'' dedi annem ayağındaki pembe terliğini çıkarıp. Koşarak odama geri çıktım. Nefes nefese kalmıştım.
Hemen dolabımı açtım ve kıyafetlerime göz gezdirdim. Genelde yardıma giderken sportif giyinmeyi tercih ederdim. Ama normalde süslüyümdür.
Hemen dolaptan yırtık buz mavisi pantolonumu ve beyaz sadece üstünde ''Notice me'' yazısı yazan bir tişört çıkardım. Notice me ''farket beni'' anlamına geliyordu. Bence Aras bunu görmeli. Ama okula gitmiyorum lanet girsin!
Buz mavisi kotumu ve beyaz sade tişörtümü giyince belime kırmızı gömleğimi bağladım. Saçımı topuz yaptım. Converselerimi giydim,hazırım.
***
Sete geldiğimizde herkes kendi işiyle meşguldü. Annemin de işi başından aşkındı bende kendimi yer seçip oturmaya başladım. Telefonumu elime aldığımda 5 cevapsız arama vardı.
Kuzen 5 cevapsız arama
5 Kere aramış olduğuna göre önemlidir diye düşündüm ve telefonumu elime alıp Denizi aradım. İkince çalışta açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*Benimki*
Teen FictionGökyüzü gibiydi o ulaşmam imkansız dururdu,ama benim imkansızımdı. Benim ise bu imkansızdan vazgeçmeye niyetim yoktu. O gittikçe imkansızlaşıyor ben ise gün geçtikçe daha çok seviyordum. Bizim hikayemiz başkaydı. Ona ulaşmak için nefret ettiğim şeyi...