@busekuyin ' e ithafen.
Gökyüzüne baktığımda göz yaşlarımı elimle sildim. Burnumu çektikten sonra istemsizce gülümsedim. Biraz önce gördüğüm uçan balonların hepsi şuan gökyüzünde uçuyordu. Heyecanla arkamı döndüğümde gözlerim yerinden çıkacak gibi olmuştu. '' Kayra ? ''tek kaşını kaldırıp soran gözlerle bana baktı ve '' Belki susarsın ha ? '' dedi. Takmayarak önüme döndüm. Ellerimle ağzımı kapattım.Beni çok mutlu etmişti. Her ne kadar kendini düşünsede. Saf saf gülüyordum. En son kendimi toparlayıp arkamı döndüğümde kimse yoktu. Etrafıma bakınınca kayalıkların arasında oturduğunu gördüm. Aramızda biraz mesafe bırakarak bende kayalıklara oturdum. Denizin kayalıklara vuran sesini dinledim biraz. Kafamı hafifçe ona doğru çevirerek,
_Neden yaptın bunu?
_Sus diye. '' dedikten sonra bir nefes verdi.
- Neden bir var bir yoksun. Bir bakıyorum buradasın, ama yoksun.
_ Başladın yine.
- Sende etrafımda hayalet gibi gezmeyi bırak o zaman!
- Senin etrafında gezen yok. Benim yoluma taş olan sensin '' dediğinde ikimizde ayağı kalktık. Sinirli gözlerle bana bakarken ufak bir kahkaha attım.
- Ben senin meraklınmıyım da etrafında gezecekmişim be öküz !
_Mahalle karıları gibi bağırıp başımı şişiriyorsun! Kulaklarımın çektiği eziyetide tek tek ödeyeceksin.'' Öyle sinirlenmiştim ki artık zıvanadan çıkmıştım. İşaret parmağımı gözüme getirip
_Pışııııkk.... Neden hep ben sana borçlanıyorum?
_Çünkü yoluma çıkıyorsun, ben seni kovaladıkça sen karşıma çıkıyorsun.'' dedi ve yerine oturdu. Yere eğilip çantamı aldım. Kayra hala denizi izliyordu. Onun bu umursamaz hali çok sinirimi bozuyordu. ''Biliyor musun bir kalpsizden farkın yok ve ben kalpsiz herkesden nefret ederim. Tıpkı babam gibi.'' dedim son kelimelerin üstüne basa basa. Hafifçe arkasını dönüp bana baktığında umursamayarak eve doğru yürümeye başladım.
Eve geldiğimde kendimi koltuğa attım. Yorulmuştum . Hem bedenen hem de ruhen. Merakla bana bakan gözlere her şeyi anlattım. '' Kayra'yı iyice merak etmeye başladım.'' diyen Mert'i diğerleri de onayladılar. Deniz '' Kolyeyi sordun mu? '' dediğinde elimle başıma vurdum. '' Off... Bir anlık sinirle unutmuşum. '' dedim.Biraz daha oturup dertleştikten sonra yataklara dağıldık. Kayra'nın kim olduğunu düşünürken çoktan uyumuştum.
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
1 Hafta Sonra
''Anne!'' diye ağlayarak uyanmamla rüya gördüğümü anladım. Son bir haftadır annem daha da çok rüyalarıma girmişti. Zaten her şey son bir haftada olmuştu. Kayra'yı babamın şirketine girmesiyle başlamıştı her şey. Okul çıkışı ben eve giderken çocuklarda işe gitmişlerdi. Biraz hava almak için başka yerlere gidecektim fakat ayaklarım beni babamın şirketine götürüyordu. Başımı hafifçe kaldırıp gösterişli binayı süzdüm. Başımı giriş kapısına çevirmemle şaşkına dönüştüm. Hızlıca arkamı döndüm. Kayra'nın burada ne işi vardı. Hem de Zeyna'yla. İkisi de sert bakışlarla şirkete girmişlerdi. Biraz bekleyerek ben de arkalarından girdim. Asansöre giriyorlardı. Kaçıncı kata çıkacaklarına bakıp bende o kata çıktım. Babamın odasının olduğu kata! Gerçekten ne yapacaklarını çok merak ediyordum. Hızlıca merdivenleri çıktıktan sonra etrafa bakındım. Tam babamın odasına girerlerken Zeyna'yla göz göze geldik. Başta yüzü şaşkın bir hal aldı. Sonra gözlerini gözlerime kenetleyip sinsice güldü. Ağzında bir şeyler geveledi ama anlayamadım. Ellerim titriyordu. Yanımda duran duvardan destek alarak biraz soluklandım. Olan biteni sindirmeye çalışıyordum. Bu adamın amacı neydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR B'AŞK'A (Düzenleniyor)
Novela JuvenilEzo yakın arkadaşları olan Deniz, Mert, Yaren ve Buse ile aynı lisede okumuşlardı. Deniz ve Mert erkek yurdunda, Yaren, Buse ve Ezo'da kız yurdunda kalıyorlardı. Koskoca İstanbul'da bu beşliyi birleştiren belki de kaderleriydi. Her ne kadar fırla...