Kırmızı bir abiyenin içinde hüzünle bürünmüş gözler ...Girdiği yol ışığın içinde bir karanlıktı.Hayata dair bir umudu vardı fakat o umudu her gün zalim bir adam tarafından söndürülüyordu genç kızın.Aynadaki yüzüne baktı .Ağlamaktan şişmiş göz altlarına makyaj yapma gereği dahi duymadı.Zaten sevmezdi de makyajı.Şimdi sevmediği bir adam ile nikahlanacağı için mi yapacaktı.Asla.Dün gece ağlamaktan kan boyamıştı zümrüt gözleri.Şimdi de kendi mutsuzluğuna şahit olacaktı o gözler.Yavaş yavaş merdivenleri inmeye başladı.Aşağıda herkes hazırlanmış küçük kızı bekliyorlardı.Necla Hanım ve Ahmet Beye baktı ilk başta.Duygu dolu gözlerle süzüyorlardı onu.Sonra nefret kokan adama baktı.O da Ravza'yı süzüyordu.Fakat gözlerinde duygudan eser yoktu.Hissiz ve ruhsuz bir biçimde yaşıyordu sanki.Evlenmek istemediği her halinden belliydi.Karşısında imamı da görünce artık kendisi için her şeyin geç olduğunun farkındaydı.Bir zalimle evlenecekti ve göz göre göre onun kötülüklerine katlanacaktı.
"Çok güzel olmuşsun kızım."dedi Necla hanım tüm samimiyetiyle.Başıyla onaylayıp teşekkür etti Ravza.Tanımadığı bir kaç kişi daha vardı.Tahminen Yusuf'un arkadaşlarıydı.Hepsi de serseri tiplere benziyordu.
"Merhaba yenge ben Çağrı."diye elini uzattı içlerinden biri.Ravza çocuğun ona yenge demesine mi şaşsın elini mi uzatmasına öylece kalakaldı.O asla erkeklerle tokalaşmamıştır.Karşısındakinin haddine mi ona elini uzatıyordu.Eli havada kalan Çağrı Yusuf'un sesiyle elini indirdi.
"Sonra tanışırsın Çağrı .Şimdi izninle nikah başlasın."
"Sen nasıl istersen reis."dedi.Yusuf'a her ne kadar kızgın olsa da onu bu durumdan kurtardığı için teşekkür edebilirdi Ravza ama etmedi.Çünkü Yusuf teşekkürü hak eden biri değildi.
İmam karşıda Yusuf ve Ravza da onun karşısındaydı.Şahit olarak Çağrı ve onun gibi bir erkek arkadaşı vardı.İmam ilk önce evlenmek ile ilgili hadisler anlattı tabi Ravza Yusuf'un bunu pek takmadığını biliyordu .Sonrasında o soruyu sordu .Evliliği kabul edip etmediklerini?Ravza kelimeler ağzından zorla dökülerek seslendi.
"Ettim."dedi.
Üç kez bunu söyledikten sonra Yusuf'ta aynı şekilde hiç düşünmeden "Ettim."dedi.Şahitlerde onayladıktan sonra İmam duayı okumaya başladı. Genç kızın gözünden yaşlar gelmeye başlamıştı.
"Elhamdü lillâhi rabbil-âlemîne vas-salâtü ves-selâmü 'alâ Rasûlinâ Muhammedin ve 'alâ âlihî ve ashâbihî ecme'în. Ve ne'ûzü billâhi min şurûri enfüsinâ ve min seyyiâti a'mâlinâ. Ve neşhedü ellâ ilâhe illallâhü ve neşhedü enne Muhammeden 'abdühû ve Rasûlühü."
"Allâhümmec'al hâzel-'akde meymûnen mübârakâ. Vec'al beynehümâ ülfeten ve mahabbeten ve karârâ. Velâ tec'al beynehümâ nefraten ve fitneten ve firârâ. Allâhümme ellif beynehümâ kemâ ellefte beyne Âdeme ve Havvâe ve kemâ ellefte beyne Muhammedin sallallâhü 'aleyhi ve selleme ve Hadîcete'l-Kübrâ radiyallâhü 'anhâ ve beyne 'Aliyyin radıyallâhü 'anhü ve Fâtımete'z-Zehrâ radıyallâhü 'anhâ."
"Allâhümme a'tı lehümâ evlâden sâlihâ. Ve 'umran tavîlâ. Ve rizkan vâsi'â.Rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zürriyyâtinâ kurrate a'yünin vec'alnâ lil-müttekîne imâmâ.
Rabbenâ âtinâ fi'd-dünyâ haseneten ve fil-âhırati hesaneh. Ve kınâ 'azâben-nâr.
Sübhâne Rabbike Rabbil-'ızzeti 'ammâ yasıfûn. Ve selâmün 'alel-mürselîn. Vel-hamdü lillâhi Rabbil-'âlemîn.""Allah'a hamd olsun. Peygamberimiz Hz. Muhammed'e, âl ve ashabına salât ve selâm olsun. Nefsimizin şerlerinden ve kötü amellerimizden Allah'a sığınırız."
"Bir tek Allah'tan başka ilâh olmadığına ve O'nun ortağının bulunmadığına şahadet ederiz. Hz. Muhammed'in O'nun kulu ve resûlü olduğuna da şahadet ederiz." (bk. Ebû Davud, Nikâh, 33; İbn Mâce, Nikâh, 19; Tirmizî, Nikâh, 16)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yusuf'un Cennet Bahçesi
Spiritual# Spiritüel Büyük kayıplar büyük yenilgiler bıraktı geride.O gücünü nefretten alan zalim bir adamdı.Tek istediği babasını ve kardeşini kaybettikten sonra sevdiğiyle yeni bir yaşam kurabilme umuduydu.Ta ki o gün kapısını masum bir kız çalana kadar...