Charlie Chaplin'in de dediği gibi "Hayat tekrarı olmayan bir tiyatro oyunu gibidir." Peki biz insanoğlu bu oyunu nasıl değerlendiriyoruz ? Kimilerimiz kendi hayatını yaşarken , kimilerimiz onun için yazılanları yaşıyor. Peki sizin oyununuzu kim yazıyor? Oyununuzun baş karakteri misiniz ? Yoksa sadece oturup sıranın kendinize gelmesini mi bekliyosunuz?
Hayatınızın her anında var mısınız? Yoksa sizden istenilenlen sahnelerde mi ortaya çıkıyorsunuz?
Buradan bakılınca sanırsam ben 2. gruptandım. Yani tutsaklardandım. Benim hayatımı annem,stilistlerim,denge hocalarım yazarken,bana düşen görev sahneye çıkıp onların yazıp kurguladığı senaryoyu kusursuz bi şekilde oynamak.
Bu oyunda benim düşlerime yer yoktu.Düşlerim hep tutsaktı,özgürlük nedir bilmezlerdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutsak Düşler
Teen FictionBir kız düşünün, kendi bedenini kontrol edemeyen. Bir kız düşünün ki hayalleri kelepçelenen, bir kız düşünün ve sadece düşünün. Çünkü o yıllardır bunu yapıyor. Şuan yaptığı gibi.