Ruhsuz Part 1

75 0 0
                                    

Model : Bir Melek Vardı

Multimedia : Akın (Çakal)

Sevmek çok kolay, sevilmek asıl olay
Yalan gülüşler, gerçek hüzünler
Hayaller hayal, hayatlar talan
Masallar mutsuz, insanlar Ruhsuz.

Aden

¬ Yada bırak bir başkası tutsun ellerimden. Kaldırsın beni senin düşürdüğün yerden.

~ Aden...

Ses tonu neyin derdini yüklenmişti sırtına bilmiyorum. Bana kal diyen adamın elimi uzatınca sadece bakıyor olması olası en büyük depremlerin verdiği hasarın milyar katıydı. Bu yükün altına ezilmemek adına uzattığım elimi dersimi alarak indirdim.

Ona söz hakkı tanımak kendi sonuma davetiye çıkarmak gibi bir şey. Sıralayacağı yalan asıllı gerçeklerin beni nereye sürükleyeceğini bilmiyorum. Yerimde duruyor oluşumda meçhul zaten.
Gitmekte ne kadar haklı olduğumu yeniden anlamış olmak acıtıyor. Bir kere de haksız olsaydım diyor insan. Gerçeklerim yanlışlarımı anlatsaydı. Yada sadece susup dinleseydim. Anlatsaydı ve ben kapıyı kapatıp çıksaydım.

¬ Gör Bayım. Asıl gerçekleri şimdi gör. Kimin neyi niçin yaptığını gör. Bırak artık yakamı. Bırak ki tekrar alışayım kollarımı rüzgara sarmaya. Onunla ağlayıp onunla avunmaya. Siz bana engelsiniz Bayım. Sancısını çektiğim yeni günlerin katilisiniz. Bu sefer haddinizi aşdınız Bayım. Haddinizden fazla haddinizi aşdınız.

Sadece bakıyor. Kelimelerini mi kaybetti acaba.? İsteseydi dünden razıydım paylaşmaya. Yada kelimeye ne hacet tutsaydı ellerimden. Battığım çukurdan çıkıp ona kenetlenmeye razıydım. Ah şu suskunluk. Çığlıklarını bir ben mi duyuyorum.?

¬ Sizin için " Bu Son" derken hangi ilklerin başını çektim inanın haddi hesabı yok. Ama bu sefer son olsun. Varsa dudaklarınızdan bizim adımıza dökülecek birkaç kelam şimdi sakınmadan dökün ortaya. Zira bir daha sizin ve benim adımızı biz yaparak ortaya döktüğünüz hiçbir kelamı toplamaya yeltenmeyeceğim. Aksine üzerine basıp geçeceğim.

Susma yemini etmiş gibi karşımda duran bu adama ilk kez yabancıydım. Bana kal deyişi sadece basit kelimelerin oluşturduğu garip bir kurguymuş. Geçmiş zaman ekini alan her sözcüğü gelecek zamana gelmemeleri için oldukları yerde mühürleyip yakıyorum. Küllerini rüzgar alıp götürüyor. Belki garip ama sarıldığım rüzgarlarda bu külleri hissetmek istemiyorum.

¬ Biliyor musunuz Bayım.?

Deyip gülümsüyorum. Bir adım geri çıkıp parmaklarımı kapının kulpuna kenetliyorum. O an o kapı farklı geliyor bana. Belki de bundan sonra girdiğim her yolun çıkışı olacağındandır. Yada... Her neyse. Boraya daha dikkatli bakıyorum. Unutmak için ezberliyorum yüzünün her bir karesini. Gülüşünü sevdiğim adam bugün bizim için bizden gidiyorum. Bir şey söylemeye yelteniyor ama susuyor. Ben ise yarım kalmış cümlemi tamamlıyorum.

¬ Sessizlik ilk defa size bu kadar yakışmadı.

Bu sözüm üzerine sadece iki cümle dökülüyor dudaklarından

~ Yakın tüm limanları kaptan. O gemi geri gelmeyecek.!

Gelmeyecek olan gemiyi bekleyen bendim. Gelecek olan geminin geldiği limanları yakanda o. Bu sefer gidecek olan benim, ardımdan bakacak olan da o.

Küçük bir tebessüme ev sahibliği yaptı dudaklarım. Gözlerimi gözlerine kenetlendim. " Yak" dedim ve her şeyi ardımda bırakarak çıktım o kapıdan. Eski hayatımın yeni günleri yine ben geldim.

DUR GİTME Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin