BİMARHANE

Panik

Uyandığımda saat öğle yarınısı geçmek üzereydi küçük penceremden içeri sızan güneş ışığı yatağımın altına girip yer boyu uzanıyordu, bir an her tarafımın ağrıdığını hissettim güç bir şekilde yataktan kalkıp doğru banyoya yöneldim. Sıcak bir duş aldıktan sonra kendime gelmiş sayılırdım ama boynum sanki kopacak gibi ağrıyordu. Aşağıya inip annemin hazıladığı kahvaltı masasına oturdum.
Babam;
-Kahvaltını çabuk yap evlat halletmemiz gereken bir çok iş var dedi.
Kendimi yorgun hissediyordum dünden kalma bir yorgunluktu bu ama okul işleri olduğu için babam benimde onunla birlikte gelmem gerektiğine inanıyordu. Kahvaltımı bitirdikten sonra odama çıkıp hazırlanmaya başladım siyah bir kot üzerine beyaz bir tişört giyip aşağıya indim babam arabaya binmiş beni bekliyordu. Hafif uzun olan saçlarımı yapıp hemen arabaya bindim.
Babam;
-İlk başta eski okuluna gidip nakil işlerini halledelim ordan da yeni okulun nerdeymiş onu bulalım. dedi
Lise son sınıf olduğum için pekte kolay olmayacaktı bu, çünkü en yakın lise evimizden bir kaç kilometre uzaklıktaydı. Eski okulumda ki işleri hallettikten sonra yeni liseme doğru yola çıktık.
Yeni lise eskisine oranla biraz daha büyüktü dıştan pekte iyi gözükmüyordu. Kapıdaki güvenlik görevlisinin yardımıyla öğrenci işleri katına çıktık bir çok evraktan sonra kayıt işlemim sonunda tamamlanmıştı, eve geldiğimde hava kararmaya çoktan başlamıştı bile odamda ki ufak tefek işleri hallettikten sonra kulaklığımı takıp kitap okumaya başladım. Bir süre sonra uykuya daldım. Rüyamda yeni okula gidiyordum, sınıftan içeri adımımı attığımda herkesin gözü benim üzerimdeydi hoca suratı asık bir şekilde "girsene oğlum içeri, ne dikiliyorsun aval aval kapının önünde" diye bağırdı. Bir an afalladım.
Uyandığımda terlediğimi fark ettim, elimi yüzümü yıkayıp hemen aşağıya indim. Pek iştağım yoktu fazla birşey yiyendim, az çok kahvaltımı yaptıktan sonra etrafımda olan bitenleri görmek için üzerimi değiştirip dışarıya çıktım.
Yarım saat sonra ara sokaktan bağırma seslerini duydum ve sakin adımlarla ara sokağa daldım. Endişelenmemek elde değildi sese doğru yaklaştıkça sesin tek bir kişiden gelmediğinin farkına vardım. Olan biteni izlemek için çöp kutusunun arkasına saklandım. Uzun boylu iki adam ve yanlarında etrafı kolaçan eden kısa cüsseli biri vardı. Adamların birinin elinde bıçak olduğunun farkına vardım, diğer adamı duvara yaslamış elinide boğazına dayayıp birşeyler diyordu. Çok geçmeden bıçağı adamın göğsüne sapladı o anda tüm tühlerimin diken diken olduğunu hissettim, gözlerim yuvalarından çıkacak gibiydi hareket etmek istedim ama tüm kaslarım gerildiği için hareket edemedim. Kısa boylu adam bana doğru döndü ve elinde bıçak olan adama eliyle benim olduğum taraftaki çöp kutusunu işaret etti. Acaba beni fark etmişler miydi ?