Hızlıca arabaya doğru koşmaya başladım arkamdaki seslenmelerini umursamadan hemen arkamda Kayra vardı aynı anda arabaya bindik park yerinden ters bir şekilde çıkarak caddeye sürdü arabayı hızlı bir şekilde gaza bastı ve eve doğru yol almaya başladık şu anda korkudan ne yapacağımı bilmiyordum Sudemin çığlığı beynimde durmadan çalkalanıyordu
"Allahım nasıl oldu bu ya nasıl oldu lanet olsun "diyip duruyordum biraz sesli ama arabanın içi sessiz olduğu için duyuluyordu cılız sesim, gözyaşlarıma hakim olamıyordum Kayra hiç ses çıkarmıyordu baktım ona direksiyonu sıkıyordu elleri direksiyonu sıkmaktan bembeyaz olmuştu bir süre sonra evin olduğu caddeye geldiğimizde yanımızdan ambulans ve itfaiye geçmişti
"Siktiminin yerine anca mi geliyorsunuz"diye bağırınca Kayra bir anda irkildim evin önüne geldiğimizde alevler evin yan tarafını abimin odasının olduğu tarafı tamamen sarmıştı evin ön tarafında büyük kalabalık vardı Ambulanstan bir sedye indirip kalabalığın arasına daldılar arkalarından da biz gittik yerde baygın bir şekilde yayan Sudemi kaldırdılar sedyeye Deniz Çağrıya sarılmış bir şekilde ağlıyordu Bora ise transa geçmiş bir şekilde Sudemin arkasından bakıyordu ben de ağlamamı durdurmaya çalışarak Boranın yanına gidip ona sarıldım ama hiçbir karşılık vermiyordu sonra abim beni ondan ayırıp Boraya sert bir şekilde tokat atınca yere düştü ve elini yanağına götürdü sonra bir anda ayağa kalktı
"Sudem nerde lan"diye bağırınca derin bir nefes aldım
"Hadi hastaneye gidiyoruz "bu arada itfaiyede yangını söndürmeye çalışıyordu sonra polisler de geldi ama onlara ayıracak vaktimiz yoktu hep beraber abimin arabasına bindik biz arkada sıkışık bir şekilde otururken
" Yangın nasıl çıktı"diye sordu Kayra ilk abime baktı sonra arkasına dönüp bize baktı
"Size diyoruz lan cevap versenize "diye bağırdım
Ç:" Deniz mutfağa inmişti bir süre sonra yanımıza geldi salona mutfak yanıyor diye"
"Deniz nasıl oldu "
D:" Ben.. Be.. Be.. Ben"hıçkırıklarının arasından söyleyemiyordu sonra Çağrı şu verdi Denize içti ve tekrar konuştu
"Mutfaktaydım, ocağı açmıştım müzik dinliyordum makarna yapıyordum bahçeye çıktım içeri girdiğimde dolaplar ve perde tutulmuştu"dedi hıçkıra hıçkıra anlatarak sonra Çağrı sarıldı bir süre sonra hastaneye varmıştık hızlı bir şekilde hastanenin içine girdik danışmadan
"Sağdaki ameliyathane"diyince dediği yere doğru ilerlemiştik
BORADAN
Ameliyathanenin kapısının yanında dizlerimi kendime çekmiş boş boş duvara bakıyordum Meleğimin çığlığı kulaklarımda uğulduyordu onu oradan baygın bir şekilde çıkarma o baygın bir şekilde olan bedeni zor nefes alışı kollarımda kayboluşu düşündükçe gözümden bir damla yaşın akmasına engel olamıyordum bir anda Denizin bağırarak ağlamasıyla kendime geldim yere çökmüş ağlıyordu onun yüzünden oldu Meleğim onun yüzünden içeride ayağa kalktım hızlı bir şekilde karşısına geçerek
"Senin yüzünden oldu Sudem senin yüzünden içeride yatıyor mutlu musun şimdi ha mutlu musun"diye bağırınca ağlamaktan kızarmış gözlerini bana çevirdi pişmanlığı belli oluyordu
"Bora sözlerine dikkat et böyle birşeyin..." Çağrının sözlerini kestim
"Sevgilini koruma bana Meleğim onun yüzünden içeride "diye bağırınca yakama yapıştı
" O senin sevgilinle benimde kardeşim anladın mı canım nasıl yanıyor biliyor musun o içeride acı çekerken biz üzülmüyor muyuz "dedi haklıydı sonra Deniz ayağa kalktı
" Bora haklı benim yüzümden içeride "diyerek çıkışa doğru koştu sonra bir anda Çağrı yumruk atınca geriye doğru sendeledim bana öyle bir baktı kı bir an kardeşliğimiz bitti zannettim sonra o da koştu sinirlerim alt üst olmuştu ne yapacağımı ne düşüneceğimi bilmiyorum aklımda hep ya ona birşey olursa diyip duruyorum ama benim meleğime birşey olmaz o dayanıklıdır diye de düşünüyorum sonra Berkin abi geldi elini omzuma attı
"Hadi dışarı çıkalım temiz hava al "kafamı salladım
" Abi ben giderim birayla sen burada kal birşey olursa haber verirsiniz "dedi Buket koluma girdi ve dışarıdaki bir banka oturduk Burkenin sanırım neden yanıma geldiğini anladım çünkü sadece onun yanında anlayabiliyordum erkekler ağlamaz diye bir şey yok erkeklerin duyguları, gözyaşları yok mu var tabikide ama yapı gereği ağlayamıyoruz ya da laf olmasın diye oturunca kendimi tutamayıp gözyaşlarımı akıttım(MULTİDE VAR) sonra Burke sarıldı ben de ona sarıldım
"Ya ona birşey olursa Bukre ben onsuz ne yapacağım"
"Sakın, sakın bir daha böyle birşey söyleme "dedi ellerini yanağıma koyarak
" O senin meleğin, su tanen, o benim en çılgın kardeşim sence ona birşey olmasına izin verir miyiz "kafamı iki yana salladım küçük bir çocuk gibi ve Bukreye sarıldım bir anda Sudeme sarılıyormuşum gibi geldi o da Bukreye gibi kollarımın arasında kayboluyordu ama onun çilek kokusunu hiçbirinde değişmem Bukre... Bal gibi kokuyordu hoş bir koku ama... Onu kendinden ayırıp
"Bal gibi kokuyorsun bir çilek değil "diyince bozulmuş gibi yaptı bilerek küsmüş numarası yapınca kolumu omzuna atıp kendime çektim
" Çilek kokmasanda bal da iyidir ya merak etme "diyip ayağa kalktım ve onu da kaldırarak hastanenin girişine girerken yan tarafta oturan daha doğrusu sarılarak oturan bir çift gördüm tabiki de Çağrıyla Denizdi adımlarımı onların olduğu yere çevirdim ve beni direk Çağrı gördü kaşlarını çattı ona bir kalksana diyince bir Denize baktı sonra bana ve yavaşça ayrıldı Deniz şaşkın bakışlarını Çağrıya çevirirken bir anda beni görünce başını aşağıya eğdi yanına oturdum ve çenesini nazikçe tutup kafasını bana çevirmesini sağladım baktı ama bakışlarını aşağıya çevirdi bu sefer de
"Özür dilerim "diyip sarılınca bir an afalladı ama sonra karşılık verdi
" Asıl ben özür dilerim benim hatamdı "
" şşşşt senin hatan değildi " diyip ayağa kaldırdım ve hep birlikte hastanenin içine girdik ameliyathanenin önünde Kayrayla Berkin abi duruyorlardı sonra ameliyathanenin içinden bir doktor çıktı...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUKRE
ChickLitBir genç kız yeni bir aileye katılır bu ailede mutlu bir şekilde yaşarken kaza sonucunda onları kaybeder ve gerçek ailesinin onlar olduğunu öğrenir