Yeni evim

123 9 2
                                    

Arabaya bindik fakat ben o eve gitmek istemiyordum çünkü her yerde annemin ve babamın hatıraları vardı.

-Holly benimle gelmek ister misin ?

-Şey aslında bu olabilir çünkü...

-Çünkü orada fazla hatıra var değil mi ?

-Evet kesinlikle öyle

Kolunu omzuma attı ve başıma küçük bir öpücük kondurdu. Bu adam bana ilaç gibi iyi geliyordu. Pencereden dışarıyı seyretmeye başladım. Hava iyice sıcaklığını belli ediyordu. Bembeyaz pamuk gibi duran bulutlar sanki özenle yerleştirilmişti ve gökyüzü sulu boyayla boyanmış gibiydi. Bobreklerimde biraz ağrı hissettim fakat bunu Michaele belli etmemeye çalışıyordum doktor da arada ağrı girebilir demişti ama bu ağrı bir tık fazlaydı sanki.

Sonunda eve gelmiştik yeni evime. Şoför inmem için kapıyı açtı ve dışarıya adımımi attığımda buyulenmistim. Burası harika ötesi bir yer. Her yer yemyeşil kocaman bir yer burası. Karşıda büyük bir saat vardı ciceklerden yapılmış gibiydi sanırım öyle. Gorebildiklerimi anlatamam anlatmaya kelimeler yetmez. Bir an Michaelin sesiyle irkildim

-Beğendin mi ?

-Begenmek ne demek burasi HARİKA !

Böyle dememe sevinmis olacak ki yüzünde gülümseme belirdi.

-Sana bir surprizim var

-Hey bunu merak ediyorum

-Gel o zaman

Elimden tutarak beni eve doğru götürmeye başladı. Ben etrafima bakinmaktan kendimi alamiyordum. Gerçekten mükemmel ötesi bir yerdi. Hatta önümdeki taşı gormedigim için yere düşecektim ama Michael beni tuttu her zaman yaptığı gibi beni yine ayağa kaldırdı.

Evin kapısının onundeydik artık vazgeçilmez ve dönülmez bir muhtesem bir hayata adım atıyorum artık. Onunla birlikteyim babamla birlikte. Michaele baba desem kim bilir ne kadar çok sevindirdi. Kapıyı acmamizla herkesin 'Yeni evine hoş geldin !' Diye bagirmasi bir oldu. Ve ben bir an afalladim bu aile beni gerçekten seviyordu bende onları çok seviyordum ! Tek tek herkes bana hoşgeldin dedikten sonra Katherine lafa atıldı

-Hastayı fazla yormaya gelmez hadi biz onu odasına götürelim

Ah evet en merak ettiğim yer Katherine ve Mikey beni odama doğru götürdüler. Mikey annesine göz hareketiyle gitmesini söyledi Katherine de gülümseyerek yanımızdan ayrıldı.

-İşte burasi senin odan

Kapiyo açtığında kısa süreli bir şok geçirdim. Bu oda gerçekten yek kelimeyle mükemmeldi. Çift kişilik bir yatak tam da pencerenin yanında duruyordu. Onun karşısında komidin ve üzerinde ayna onun yanında ise bir kaç aksesuar vardı. Komidinin yanından aynı renkte bir giysi dolabı vardı çalışma masası ve küçük bir sandalye. Duvarlarda ise tuval tabloları ve yağlı boya tabloları. En çok dikkatimi çeken şey ise Mike ile benim fotoğrafimdi. Buyultulmus bir şekilde duvarın büyük bir kısmını kaplamisti.

-Beğendin mi odani ?

-Şey evet gerçekten çok güzel ama benim giyecek bir şeyim yok ki

-Sanirim dolabinin içine bakmayı unuttun

Hemen hızlı adımlarla dolabın yanına gittim ve kapağı açtım. İnanmıyorum! Burada harika giysiler vardı. Elbiseler etekler pantolonlar sortlar ve daha fazlası. Bu adam gerçekten zevkliymis.

-Mikey bunlar harika gerçekten hepsine bayıldım

Yatağa oturdu ve beni de yanına çağırdı.

-Holly sana fazlasıyla değer veriyorum. Yanlış yapmayacağini da biliyorum sana güveniyorum da. Sende bana güven olurmu ?

-Michael bu ne kadar saçma bir konuşma tabiki sana güveniyorum

-Pekala o zaman sen üzerini değiştir birazdan yemek hazır olacak aşağıya gelirsin

-Tamam

Odadan çıktıktan sonra onun duymayacagi sesle bir kelime daha ekledim 'tamam baba'.

Üzerimi değiştirdim ve aşağıya indim. Kocaman bir masa kurulmuştu. Tüm ailenin olacağını sanmıştım fakat kimse yoktu Mikey dışında.

-Harika görünüyorsun Holly

-Teşekkür ederim

Nereye oturacagima karar veremedim ama en uygun yerin Michaelin karsisi olacağını düşündüm.

-Seni biri ile tanistirmak istiyorum

-Merak ettim kim ?

-Dostum içeriye gelebilirsin

Kafamı seslendigi yere doğru çevirdim ve Paul geliyordu. O anki şaşkınlıkla ayakta dikildigimin bile farkında değildim ta ki Paul oturmami isteyene kadar. O kadar kibar bir adam ki ne zaman ihtiyacım olursa arabilecegini söyledi. Eh Mikey yqnumdayken pek igtiyac duyacagimi sanmıyorum ama olsun.

Oda masaya oturmustu. Mikey ile eski dostlar biliyorum eski bir kaç hatıra anlattılar ve bunlardan komik olanları da vardı. Bu arada yemekler de harikaydı söylemeden geçemeyeceğim. Saate baktığımda gece yarısı olmuştu Paul kalkmak istedi fakat Mikey oturması istedi. İşi olduğunu söylediğinde fazla ısrar etmedi ve onunla birlikte kapıya kadar eşlik ettik.

Tam kapıdan cikacakken Paul

-Michael harika birisidir sana çok iyi bir baba olacak seni tanidigima çok sevindim Holly hoşçakal

Masum bir gülümseme ile sözlerini onayladim.

-Mikey bizde Paul'un dışarıya kadar ugurlayalim mi ?

-Pekala ama üzerine bir şeyler al

-Tamam hemen geliyorum !

Hemen yukariya çıktım Mikey ve bana mont alıp geldim ve dışarıya çıktık. Paul gitmişti ve dışarıda Michael ile birlikte kalmıştık. Gökyüzü hiç olmadığı kadar aydinlikti. Yıldızlar çıplak gözle sayılabilirdi. Cimlere doğru yürümeye başladım ve yere uzandim. Bir süre sonra Michael de yanıma geldi. Sessizligi bozan benim sesimdi

-Bana neden sahip çıkıyorsun

-Çünkü seni seviyorum

-Nasıl ?

-Bir babanın kızına duyduğu özel duygular gibi. Aşk değil ama aska yakın bir duygu. Aşık olamacagain kadar değer Veriyorsun. Canından bir parça gibi gözün gibi seviyorsun canını verebilecek kadar seviyorsun. İşte bende seni öyle seviyorum

-Bende seni seviyorum baba

-BABA Mİ ?!

--------------------------------
Uzun süredir bölüm yayinliyamiyorum sınav haftamizdi ve fazlasıyla yogun geçti bunun için uzgunum umarım bölümü beğenirsiniz 😊

Huzura Ramak KalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin