Bu bölümde içimi dökmek istiyorum çünkü birazdan yazacaklarimi kimseye anlatamıyorum ve artık kafayı yiyeceğim.
Bazıları sevgimi sadece hayranlik tan ibaret olduğunu zannediyorlar ama ben bu adama hayran değilim. Ben bu adama aşığım o güzel kalbime aşığım o umut veren sıcacık gülüşüne aşığım. Hiç 50 yaşlarındaki adama aşık olunur mu demeyin. İnsan oluyor görmesi de hissetmese de oluyor. Çünkü o kalbime yerleşmiş bir kere ardından kapıyı kilitleyip anahtari sonsuzluğa uğurlamis. Belki kızı değilim belki bir akrabası değilim ama ben onlardan daha da yakınım Michaele çünkü ben bir Moonwalkerım ve bununla gurur duyuyorum. İyiki bu adamı tanimisim diyorum iyiki benim idolum diyorum ve iyiki bu adamı seviyorum diyorum. Ben onun küçük hatalarından utanmiyorum. Çünkü biliyorum onları bilmeden istemeden yaptı. Ve antiler artık dış gorunusuyle dalga geçmeyi biraksinlar gerçekten bu adamın kendine özgü bir sevimliligi çekiciliği var. Onlar bunu goremezler çünkü Michael başarılarıyla o kadar çok parlıyor ki.... Bazı insanlar ona kirli gözlüklerle bakıyorlar. Sadece dışarıdan gördüğü kadariyla yargiliyorlar. Ama eger o gözlüğü 1 kez olsun temizleseler neden kirlendigini ogrenmeye calissalar onun ne kadar harika biri olduğunu görecekler. Başarılarını göz ardı ediyorlar hatalarını ortaya çıkarıyorlar işte buna biz cekememezlik diyoruz. Ya ben bu adamın her bir hücresi hayranken bunu bir insan neden yapar. Neden ona zarar vermeye çalışırlar ki ?
Şu ölüm konusuna gelirsem inanin bilmiyorum bazen o kadar çok inanıyorum ki onun yaşadığına... Ama yaşasa bile geri gelmeyeceğini biliyorum belki gelebilir ama bu orgutten nasıl kurtulur bilmiyorum. Ya gerçekten öldüyse? İşte o an kalbimin artık bu yükü tasiyamayacagini hissediyorum. Ben göz yaşlarımi bu adam için feda ederken diğer insanların ona küfür gibi sözleri feda etmesi gerçekten mide bulandirici. Ben bu adamı o kadar çok seviyorum ki anlatamiyorum şu anda bu kelimelerin hepsi bir anda dökülüyor kalbimden. Toparlamakta zorluklar çekiyorum. Canım sıkıldığında açıyorum bir şarkısını açıyorum bir fotoğrafını oh be dünya varmış diyorum. Ben yasadigimi onun varlığında hissediyorum ve koskoca 7 yıl geçecek. Tamam belki kendisi yok ama sesi var değil mi ? Gülüşü var ? Bunlarla yetinmeye çalışıyoruz. Bir de kendisi olsa... Bazen gerçekten ona bakarken kendimden geçiyorum. O kadar yumuşak sesi var ki altyazıları boş verip Mikeyi seyretmeye başlıyorum o kadar masum ki o kadar sevimli ki anlatamiyorum. Benim kalbim sadece onun için açık. Sadece onun krallığı var kalbimde. Ve başkalarının kabul edileceğini sanmıyorum.Hepimiz o maymunlardan biri olmak istiyoruz değil mi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Huzura Ramak Kala
Diversos"O gun dunyadaki en sansli insan oldugumu hissettim." Moonwalker sıradan bir kız aslında gece yatmadan önce Michaele iyi geceler ve sabah kalktığında günaydın demesi dışında pardon Michael yazmisim Michael baskılı yastık olacaktı. Ve bir gün mucize...