KİTAP KOKAN KADINLAR

KİTAP KOKAN KADINLAR-THEPRETTYWOMAN

Merhabalaar. Bugün size mükemmel bir hatunla geldim. Bugün ki Kitap Kokan Kadınımız ThePrettyWoman. Kendisi çokça canım olur. Efenim tanımayanlarınız için çok ufak bahsedeyim. Sinem Sessizlik Senfonisi kitabının ve Hazan Rengi,Uçurum hikayelerinin yazarıdır. Fazla uzatmadan röportaja geçiyorum ve medyaya bakmayı unutmayın diyorum. 😃

1) Canım benim öncelikle seni biraz tanıyalım. Sinem kimdir? Ne yapar? Ne eder? Ne yer? Ne içer?
Ay en sevdiğim soru ** Çok severim kendimi tanıtmayı, övmeyi filan :D Ben 19 yaşlarında, annesi ve kedisiyle yaşamakta olan fazlasıyla ponçik bir genç kız tanesiyim. :D Yazar ancak çizemez, şarkı söyler ancak besteleyemez, konuşur fakat susamaz, sever fakat söyleyemez bir garip kişiliğim aslında. Huyluyumdur, huysuzumdur, az biraz zor biri olduğum iddia edilir ama en nihayetinde insanım sonuçta :D

2) Bu hayatta olmasını en çok istediğin şey denir?
Çok klişe olacak belki ancak adil bir dünyada yaşamak isterdim. Her açıdan adil... Kadın, erkek, hayvan diye ayırt edilmeden sadece "canlı" olarak bilindiğimiz ve saygı dolu bir hayat isterdim. Adalet ve saygı yoksa, dilek dilemeye de gerek yok bence.

3) Yazmaya nasıl başladın?
7 sene önce kadar, bir forum sitesinde yazılan "Twilight" uyarlamasını okurken başladım. O dönemler "Jacop" diye ölüyordum tabi. :D Dedim ki ben niye yazamam ki? Sonra aldım kalemi elime karalamaya başladım, bugüne geldim. Hiç sorma o zamanlar bilgisayara yazma kolaylığını da kullanmada müsvedde defterlere yazıyordum. :D

4) Kurguların birden bire mi oluşur? Yoksa üstünde uzun uzun düşünür müsün?
Genel de uzun uzun düşünme, üzerinde çalışmak zorunda kalırım. Çünkü şu devirde işlenmeyen kurgu kalmadı neredeyse ve ben o kadar özgün bir kurgusal zekaya sahip değilim. O yüzden çok büyük benzerlikler ve çakışmalar olmaması için uzun uzun düşünmem gerekir. Bir de kararsız bir tipim ben, huy yani bu bende :D İlla uzun uzun kafa patlatmam gerek :D

5) Yaptığın en büyük sakarlığı bize anlatır mısın?
Ben. Net yani, dünyanın en büyük sakarlığı benim! Yine çok klişe görünecek belki ancak ben düz yolda en az beş altı kere tökezleyen, gün boyu defalarca kez bir yerlere çarpan bir insanım. Dalgınlıktan mütevellit, sakarım aslında. :D O yüzden aklıma pek bir şey gelmiyor. Mesela okulda, insanların inerken düştükleri merdivenden yukarı çıkarken düşmüştüm ben:D Avucum açılmıştı resmen. Şu anda aklıma gelen en hatırlanabilir sakarlığım bu. Ha bir de az önce kedimin kuyruğuna bastım :/

(ay merdivenden çıkarken nasıl düştün😱)

Ayağımda UGG botlar vardı, merdivenlerin çizgisinde de salak salak demir sarmalar böyle.Takılıverdim yüzükoyun yapıştım yere. Beden eğitimi öğretmenim "Senin için asansör yaptıracağım" demişti :D

Aaa bak sana asıl sakarlığımı anlatayım :D Arabaya çarptım. Dümdüz yoldayım, arkama dönüp arkadaşıma laf yetiştirken ara yoldan çıkan bir arabaya çarptım. Kadın kafasını uzatıp iyi misin diye sorduğunda arkadaşım "Asıl siz iyi misiniz?" diye sordu :D

6) Şuan da bir hikayenin başkahramanı olsaydın ve hayatını sen yazsaydın. Nasıl bir hayatın olsun isterdin?
Ay zengin olmak isterdim. :D Hiç yalan yok yani, zengin olmak isterdim. Çünkü ben şu devirde saadetin parada gizli olduğuna inananlardanım. Ama bu aşırı maddiyatçı olmamdan kaynaklı değil. Hayatın şahit olmamı sağladığı sebeplerden dolayı. Bunun haricinde aşırı sevilen bir kadın karakterin yerine geçmek isterdim. Mesela Hale olabilirdim, ya da Eyşan... Sevgiye aç bir kişiliğim var. :D

7) Bana çok az kişinin bildiği bir özelliğini ya da huyunu söyler misin?
Takıntılıyım. Bunu sadece benimle yaşayanlar ve en yakın iki arkadaşım bilir. Çok garip takıntıları olan bir insanım. :D