KİTAP KOKAN KADINLAR

HER TELDEN KOKAN KADIN

Merhabalar efenim. Şimdi 'bu deli yine ne yapıyor?' diye düşünebilirsiniz. Bu sefer ben de pek şeyapamadım. Size bayram şekeri olmasa da bayram homuduğu olarak kendimi getirdim. Bugün bir okuyucumun (kendimi yazar zannediyorum çaktırmayın.) isteği üzerine kendim hakkında bir şeyler hazırladım. Bu sefer yazarlar ve arkadaşlarım sordu. Bende cevapladım.

E hadi baklava tadında okumalar.

1) Seni biraz tanıyalım. Merve kimdir? Ne yapar? Ne eder? Ne yer ? Ne içer? (kimse sormamış kendi kendime sordum. Ve hayır şizofren değilim.)

20 yaşındayım. İzmirliyim ve bir İzmir Aşığıyım. İngilizce Gıda Mühendisliği okuyorum. İşin garip tarafı bölüme başlayana kadar ingilizceyle uzaktan yakından alakam yoktu. Bir egeli olarak aklınıza gelebilecek her türlü ot ve sebzeyi yerim. Hatta en sevdiğim yemek semizotu .Eeee içecek olarak da su ve türk kahvesi vazgeçilmezimdir.

2) Murat, Tunç Mirza ve Hikmet üçlüsünden hangisiyle evlenir, hangisini öper hangisini öldürürdün :))))))

Murat'ı öldürürdüm. Hikmet'i öperdim. Tunç ile evlenirdim. (öff ne illet bir soru bu ya dağlara taşlara yarabbim.)

3) Röportaj yapma fikri nerden nasıl çıktı biraz anlatır mısın?
  .
Aslında çok garip bir şekilde çıktı. Baktım insanlar garip bir şekilde beni takip ediyorlar baya da kalabalıklaştılar. Bu kadar insanın işine yarayacak bir şeyler yapayım bari dedim. E bir de çok meraklı olduğum için daha çok kendi merakımı gidermek için garip gurup sorular soruyorum yazarlara.

4) Okuma aşkını ilk hangi kitaba borclusun?

Canan TAN-Yüreğim Seni Çok Sevdi hala favorilerim arasındadır kendisi. Kitabı iki kere okudum beş yıl arayla ilk okuduğumda sinirlendiğim şeylere artık sinirlenmediğimi farkettim. Fikirler ve tepkiler değişiyor.

5) Fobilerin var mı?

Olmaz mı? :) Aklınıza gelebilecek bütün hayvanlardan korkuyorum. Şuan biraz törpüledim. Eskiden bir arı yüzünden ağladığımı bilirim. Biraz zor bir durum.

6) Ölmeden şunu yapamazsam gözüm açık gider dediğin şey ne?

Bunu hiç düşmemiştim açıkcası ama aşık olmadan ve biri tarafından koşulsuz şartsız sevilmeden ölürsem gözüm açık gider. Bir de bacanağımı göremeden ölürsem .:))

7) En çok görmek istedigin ülke/sehir?

Karadeniz'de herhangi bir şehir olur. Oraları görmeyi gerçekten çok istiyorum. İnsana verdiği huzur hakkında o kadar çok şey duydum ki, o huzuru ciğerlerime hapsetmek istiyorum.

8) Hatırladığın en güzel anın hangisi?

Babamın koşulsuz şartsız bana güvenip, hiç tanımadığı insanları görmem ve mutlu olmam için beni 9 saat uzaklıktaki şehire götürmesi. Şu sözünü ömrüm boyunca unutmayacağım. "Kızım benden kırk yılın başında bir şey istedi. Elbette yapacağım!" (genelde insanlardan bir şeyler istemeyi sevmediğim doğrudur :))

9) Küçükken hepimiz prenses olmak istiyorduk tamam ama senden şüpheliyim😂 sen ne olmak istiyordun?

Valla iki erkek kardeş ile büyüyünce hiç prenses olma hayalleri kuramıyorsun. :) Ben küçükken kalp cerrahı olmak isterdim ama tembel yapım sağolsun hayalimi gerçekleştiremedim. Buna da şükür demek istiyorum ve bu yaramı deştiğin için seni tebrik ediyorum Yeldoş.

10) Sakarlıklar kraliçesi olarak anlatabileceğin anıların çok biliyorum, en komiğini alırız.

Bakın bu anlatacağım şeyden sonra kafatasımı açıp beyin var mı diye kontrol etmek isteyebilirsiniz ama yapmayın. Ben çok sorguladım sonuca varamadım ama hunharca gülmek serbesttir. Efenim yukarıda belirttiğim gibi izmirliyim ve İzmir'in meşhur sıcaklarını bilmeyen yoktur herhalde. Bundan dört yıl önce hava 46 derece falan aşırı bunalmışım sıcaktan. O zamanlar klimamızda yok. Açtım buzluğun kapağını , buz kalıbını elime aldım, çıkardım dilimi. Sonra fazla yaklaştırmışım sanırım dilim kalıba yapıştı. Panikten suyun altına tutmakta aklıma gelmedi. Dilimi kalıptan çektim ve derisi soyuldu. O gün Orhan babaya hak verdim. Dil yarası en acı yara imiş. Tamam hadi gülün artık. Acı bir şekilde keşfettim ki dil çok çabuk iyileşiyormuş dostlarım.