Defni kulaklarına inanamıyordu. Ne kadar gaddar ne kadar iğrenç biriydi Küpse. Sırf bu taht uğruna hem geçmişini yaktı hem de geleceğini tüm insanlığın geleceğinide yakıyor. Trilyun Hopirus ta nadir bulunan bir elementti. Sadece 100 senede 8 farklı element oluşurdu. Bu 8 farklı element hem Hopirus için hem de diğer uzaylılar için çok önemliydi. Bu 8 element her birinin rengi farklı özellikleri farklıydı. Farklı farklı teknolojiler için kullanırlardı Hopirus ta ki uzaylılar. Küpse nin bunları nasıl çaldığı hakkında en ufak bir fikri yoktu Defni nin.
Küpse bu aletleri çocukların omuzlarına yerleştirerek , küçük bir çocuğun uzaktan kumandalı bir arabayla oynadığı gibi oynayacaktı bu gençlerle. Şuurlarını kaybedip Küpse için çalışacaklardı. Bu sekiz gencin arasında Ali de vardı. Ali dediği anda bir yandan oh Küpse öğrenmemiş diye içini rahatlatsa da Küpse nin yaptığı planın gerçekliğiyle kendine hemen geri geliyordu.
Gidip hükümdara tüm gerçekliğiyle anlatmalıydı ama Küpse nin kardeşiydi sonuçta hükümdar. Elinde delilde yoktu inanmazdı hükümdar Defni ye ayrıca Küpse bir yalan söyleyip işin içinden sıyrılabilirdi. Bu da Defni nin ceza alacağı anlamına geliyordu. Belki sonsuza dek Ali yi görüp koruyamazdı. Ceza alırsa Küpse çoktan dünyayı yıkıp dağıtmış olurdu. Mantıklı düşünmeliydi Defni. Öyle bir şey yapmalıydı ki ne Ali ye ne de diğer çocuklara zarar gelmeden işi bitirmeliydi.
Hayfayla Küpse nin kapıya doğru yaklaştığını görünce çok korktu. Kaçmalıydı ama saniyeler içerisinde çok zordu. Odanın kapısını yanında duran hükümdar için yapılmış kocaman heykel duruyordu.
Hemen oraya doğru kocaman bir adım attı belki 1 saniye bile oyalanmış olsaydı Küpse ye yakalanabilirdi.
Küpse ve Hayfa nın gittiğinden emin olduktan sonra odasına doğru yürümeye başladı. Kafasında tam toparlayamasa da planı vardı.Ali ye gidip onun bir rüya olmadığını gerçekten uzaylıların kaçırdığını söyleyecekti. Bunu yaparken Ali nin benim artık uzaylı olduğumu öğrenecek belki bir çırpıda gerçekleri de söyleyip kurtulurum diyordu ama bunun için çok erkendi. Ali eğer bu durumu anlayışla karşılarsa diğer 7 gençle birlikte dünya yı Küpse tehtidinden koruyacaklardı.
........
Ali okul kapısından girdiğinde yine gözü onu arıyordu. Dalgalı upuzun şaçlarına kumral tenine masmavi gözlerine bir daha bakmak istiyordu her ne kadar Yağmur onu fark etmese de. Son senesiydi Ali nin seneye mezun olacaktı belki bir daha göremeycekti Yağmur u. Söylemek istiyordu ama Yağmur un hırçın tepkisinden korkuyordu. Ayrıca çok çalışkan bir kızdı Yağmur belki sevgili olayları aklının ucundan bile geçmiyordu.
Şu okulun en sevmediği yanı senede 2 kere gelen nöbetçi olma durumuydu. Sıkıntıdan patlardı 8 saat.
Nöbetçi masasına oturmasıyla müdür nöbetçi diye seslendi. Hem gülüyor hemde bir de en sevmediğim yönü ayak işleri yapmak diyordu.
Kapıdan girmesiyle müdür:
-" Sen mi nöbetçisin bugün Ali?"
Ali neredeyse bugün öğretmenler tarafından tanınırdı. Çünkü bilgisayar öğretmeninin bile yapamadığı sorunları hallederdi.
Neredeyse günlük 2 saat bilgisayar sorunları için müdürün odasında kalırdı. Onun için önemli olan öğretmenlerinin onu tanıyıp tanımaması değildi. Önemli olan Yağmurun tanıyor olmasıydı.
-" Evet hocam " diyen Ali halen daha aklı Yağmurdaydı.
-" 11\F sınıfı , sınıf defterini almaya unutmuş sen götürüver"
Ali içinden ne 11\F mi Yağmurun sınıfı şimdi onu gorebilecegim diye sevinç çığlıkları atıyordu. Müdüre cevap bile vermeden sınıf defterini kaptığı gibi 11\F sınıfının yolunu tuttu.
Kapıyı tıklattı. Murat hocanın dersi vardı.
-" Teşekkür ederim Ali, bugün barış gelmedi o yüzden sınıf defteri aşağıda kalmış."
Ali nin gözü Yağmurdaydı. Murat hocayı dinlemiyordu bile. Yağmur her zamanki gibi kitap okuyordu. Öğretmen yoklamayı alırken 5 dakikalık vakti değerlendirir hemen kitap okumaya başlardı. Yağmur u görmek için her tenefüs kütüphaneye giderdi Ali.
Ali dalmış Yağmuru izliyordu hiç kimse umurunda değildi. Sanki sadece ikisi vardı o an.
Murat hocanın "Ali" demesiyle irkildi.
-" Tamam gidebilirsin Ali" dedi Murat öğretmen.
Ali bu anı bırakıp gitmek istemiyordu ama başka çaresi yoktu.
Kapıya doğru giderken kapı açıldı içeri giren Barıştı. Ali her ne kadar istemesede sınıftan çıkıp nöbetçi masasına doğru yürümeye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güç SAVAŞÇILARI
Science FictionKim demiş süper kahramanlar olmaz diye. Hayatımızın her anında bizi korumak için uğraşırlar biz farkında olmadan. Belkide bizim için süper kahramanlık ;bir polisin suçluyu yakalamasıydı yada köpekten kaçarken komşunun aniden çıkıp köpeği kovalamasıy...