Hayfa nefes nefese Küpse nin odasına girdi.
-" Kaç defa söyledim sana kapıyı tıklatmadan içeri girme diye" Küpse gürlemişti adeta. Planını devreye sokup hükümdar olunca bu salakla birlikte asla çalışmayacaktı. Evet hükümdar olunca ona sağ kolu yapacağını söylemisti. Ama yalan söylemek Küpse nin en sevdiği işi.
-" Planımız bozuldu Küpse!"
-" Ne?" diye bağırdı Küpse. Nasıl olabilirdi böyle bir şey. Planları o kadar eksiksiz ve muazzamdı ki bozulması imkansızdı. Sadece trilyunları çocukların omzundan çıkarılırsa bozulabilirdi. Bunu hiç bir insan yapamazdı. Sadece uzay teknolojisi onları oradan çıkarabilirdi.
-" Çabuk bana ne olduğunu anlat Hayfa yoksa seni bir çırpıda öldürürüm!!"
Hayfa yutkunmaya başladı. Küpse çok sinirlenecekti bu anlattıklarına. Ama bu olanların onunla bir ilgisi yoktu sonuçta neden kızsın ki bana diye kendini avutuyordu Hayfa.!!!??
-" Çocuklar kendilerine trilyun konulduklarını anlamışlar. Ve biz onları yonetmeyelim diye trilyunları karşı bir alet yapmışlar. Aynı zamanda bu trilyunların gücünü kullanarak kendilerini bize karşı birer süper kahraman olarak ayarlamışlar."
Küpse çok kızgındı. Laboratuvar da bulundukları için sinirinden tüm aletleri yıkıp dağıttı. Nasıl olabilirdi bu insanlar bu kadar zeki yaratıklar değildi. Sinirinden her yeri yumrukluyor hemde kafasındaki sorulara cevap veremiyordu.
-" Hayfa insanlar bu kadar zeki değiller nasıl yapmış olabilirler ki bu kadar seyi.?"
-" İşte önemli olan kısmı burası Küpse. Aslında bunlara bu fikri veren ve bütün bunları yapan biri var ve o da bizden biri.."
Hayfa tam konuşacakken birden durdu. Söylemesem mi acaba diye düşündü ama Küpse nin kimmiş o kişi demesiyle irkildi ve başka çaresinin olmadığının farkındaydı artık söyleyecekti.
Kekeliye kekeliye
-" Şu hastanede çalışan Defni!!"
Küpse kulaklarına inanmamıştı. O günden sonra bir daha Defni yi görmemişti. Düşüncesinin yerini tekrardan kızgınlık alarak.
-" Hayfa şimdiki Planımız ne bilmiyor musun? "
-" Nedir Küpse?"
-" Dünya ya gidip Defni yi öldüreceğiz!! ".........
Çocuklar olanların şokuyla sınıfa indiler. Bu kafayla ders dinleyemiyorlardı. Hepsinin tek yaptığı şey düşünmekti. Uzaylılar tarafından kaçırılmış, dünya adına bir tehtid olmuş olmaları onları korkutuyordu.
Ama onları düşündüren nokta ise bundan sonra nasıl dünyayı koruyacak olmalarıydı.Hepsine farklı özellikte trilyun takılmıştı ve bu trilyunlar onlara farklı özel güç verecekti. En onemlisi ise eğer herhangi bir insan bu durumlarını fark eder yada uzaylılarla savaşırken görürse trilyunların gücünün azalacak olmasıydı. Bunun için Ali herbirinin trilyunların ın renginde kostüm oluşturmuş olmasıydı. Nano teknoloji sayesinde bu ozel kostümleri mıknatısların içine yerlestirmis böylece hem rahatça uzaylılara karşı dövüşebilmemizi hemde insanların onları fark etmesi önlenmiş olacaktı.
-" Sende neden Ali de mıknatıs işe yaramadı Yağmur?" Ada bunu hem merakından hem de kafasındaki sorulara dur demek için soruyordu.
-" Hiç bir fikrim yok Ada"
Yağmur ilk defa ders dinlemiyordu. Yaşadığı bu şoku atması çok uzun sürecek gibiydi.-" Kızlar bence teknik bir hata yapmıştır ondan olmuyordur bence önemli bir sorun yok gibi." Bu cevabı veren Can dı. Her türlü kızlala konuşmak için fırsat arıyan Can ilk defa böyle düşünmeden hareket ediyordu.
-" Bence de söylediği çok mantıklı" diyen Doruk en yakın arkadaşının fikrinin arkasına duruyordu.
Fısıldamaları iyice artan 4 grubun konuya arka sırlarda Barış ve Ulaş ın da dahil olmasını sağladı.
Sessizigini iyice arttıran Barış fısıldama rekoru kırarmışcasına
-" Arkadaş isterseniz biraz daha bağırın da bu durumu kendimize açıklayamadan sınıf arkadaşlarımıza açıklamaya çalışalım ne dersiniz?" Yarı ciddi yarı alaycı bir tavırla bunları söylüyordu.
Tam herkez önüne ve dusuncelerine geri dönmüşken sessizliği bozan Ulaş oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güç SAVAŞÇILARI
Science FictionKim demiş süper kahramanlar olmaz diye. Hayatımızın her anında bizi korumak için uğraşırlar biz farkında olmadan. Belkide bizim için süper kahramanlık ;bir polisin suçluyu yakalamasıydı yada köpekten kaçarken komşunun aniden çıkıp köpeği kovalamasıy...