Defni Ali nin kolundan tutarak hızlı hızlı koşmaya başladı. Ali her ne kadar Defni nin söylediklerini kendi inandırmaya çalışsa da diğer tarafı endişe ve korku içinde kayboluyordu.
-" Defni neden okula geri dönüyoruz? " bunu söylerken hızlı hızlı koşmaktan nefes nefese kalmıştı.
-" Planımızın geri kalanını devreye sokmak için geri dönüyoruz okula "
Ali Defni nin planını biliyordu ama derin düşünceleri hakkında hiç bir fikri yoktu.
O kadar hızlı koşuyorlardı ki acaba okulun koşu takımına mı katılsam diye kendi kendini güldürüyordu Ali iç sesiyle.Okulun kapısına geldiklerinde artık yavaşlamanın onlar için daha iyi olacağını düşünerek sakin adımlarla yürümeye başladılar.
Nöbetçi masasını geçtiklerinde Ali bir an nöbetçi olduğunu hatırladı .Defni yle konuşurken zamanının nasıl geçtiğini farkına bile varma mıştı. Yaşadığı şok inanma sureci Defni nin anlattıkları derken 2 saat çok çabuk geçmişti. Bunları düşünürken müdürün kendisine kızacağını biliyordu. Kızması önemli değildi nobetciyken yerinde olmamak disiplin sucuydu. Sırf bundan dolayı disipline giderse okul hayatı son bulacaktı.
Ali, Defni nin kendisini her ne kadar nereye götürdüğünü bilmesede basamakları teker teker çıkmaya başladı.
-" Ali"
Olamaz dedi içinden Ali. Bu Müdürün sesiydi. Bunları düşürken yavaş yavaş dönmeye başladı. 2 basamak önde olan Defni tekrar inerek Ali yle aynı basamağa geldi. Ali zor durumdaydı. Bir şeyler yapmalıydı yoksa sebepsiz yere ceza alacaktı. Bu durumu hızlı bir şekilde atlamaları lazımdı ,eğer şimdiden küçücük bir engele takılırlarsa ilerleyen bölümlerde zor engelleri nasıl aşacaklardı ki.
Müdür yavaş yavaş Ali nin yanına çıkıyor sanki Ali den iki böbreğini istermişcesine bakıyordu.
-" Ali nereye gidiyorsun böyle neden nöbetçi masasında değilsin."
Ali nin yüzü kızarmaya başlamıştı. Ne söylebilirdiki yapacak bir şeyi yoktu. Artık ne pahasına olursa olsun cezasına razı olacaktı. Sonuçta olanları müdüre anlatamazdı.
-" Mudur Bey ozur dilerim benim suçum Ali yle kucuk bir işimiz vardı da o yüzden geciktik. " bu ses Defni nin sesiydi oh dedi birden içinden Ali.
Müdürün cevap vermesini beklerken hiç bir tepki vermiyordu. Olduğu yerde kalakalmıştı adeta. Defni ye doğru baktığında Müdüre çok dikkatli baktığını fark etti ama bu bakış normal bir bakış değildi. Ne yaptıkları hakkında en ufak fikri yoktu Ali nin.
Bunları düşünürken Müdürün arkasına bile bakmadan odasına doğru yürüyor olması Ali yi çok şaşırtmıştı.
Neler oluyor burda diye haykırdı ama bunu söyleyemeden Defni nin kendisini yine çekiştirdiginin farkındaydı.
Biraz daha hızlanmış durumda basamakları çıkarken Ali şaşkınlığını bastırarak
-" Defni az önce neler oldu orada niye müdür tek kelime etmeden yanımızdan ayrıldı."
Defni nin cevap vermeye fırsatı bile yoktu bir an önce yapmaları gerekeni yapmalıydılar.
Ali kolunun Defni den bıraktırarak durdu. Ali nin böyle yapması daha fazla zaman kaybına yol açıyordu. Planlarını bir an önce halletseler her şeyi baştan aşağıya anlatacaktı.
Az önce neler olduğunu anlat dermişcesine kızgın bir bakış attı Ali
-" Az önce bize özgün olan yani uzaylılara özgün olan bir yeteneğimizi kullandım sadece. Beyin kontrol yeteneği ve bunu yapmakta mecburdum."
Ali iyice ürkmeye başlamıştı. Kendine inanmıyordu ne olduğu belirsiz bir uzaylının peşinden gidiyordu. Kafası git gide karışan Ali nin, Defni nin yine kolunu çekiştirip basamaklara doğru sürüklemesiyle az da olsa kendine gelebildi.
Neredeyse okulun en son katına çıkmışlardı. Tedirginligi iyice artan Ali
-" Daha gelmedik mi Defni?"
-" Evet şimdi geldik" diyen Defni ,okulun son katındaki nerdeyse Ali nin bu kapıyı hic gormemis olmasına aldırmadan kapıyı açtı.Alt tarafı bir süpürge dolabı burası ne özelliği var buranın, demesine kalmadan Ali gördüklerine inanmamıştı.
O küçücük kapı açıldıktan sonra şaşkınlığı artan Ali gozlerine inanamıyordu.
Kocaman bir oda ortasında iki masaya ayrılan iki tane laboratuvar aletleri, kenarlarda 3 tane küçük kapılı oda , duvarların en üst kısmında büyük televizyon ekranları, masanın ortasında daha önce hiç görmediği bir bilgisayar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güç SAVAŞÇILARI
Science FictionKim demiş süper kahramanlar olmaz diye. Hayatımızın her anında bizi korumak için uğraşırlar biz farkında olmadan. Belkide bizim için süper kahramanlık ;bir polisin suçluyu yakalamasıydı yada köpekten kaçarken komşunun aniden çıkıp köpeği kovalamasıy...