Küpse bir kez daha güç savaşlarına yenilmişti. Şimdi daha mantıklı düşünmesi gerekiyordu. Güç savaşlarını yenmenin bir yolu olmalıydı. Pişman olmuştu. Yaptığı plan suya düşmüştü. Ne güzel trilyunlarla dünyayı etkisiz hale getirecekti. Şimdi ne dünya önünde diz çöküyordu ne de Hopirus konusunda bir ilerleme kaydetmişti. Bir an için geçmişi düşündü. 18 yıl önceki hatıraları gozunde canlanıyordu. Keşke çocuğum ölmeseydi ve babam bu bebek sayesinde Hopirus u bana devretseydi. Yaptığı her iş kötü sonuçlanıyordu. Ama asla pes etmeyecekti. Hopirus eninde sonunda benim olacak diye düşünüyordu.
-" Hayfaaaaa" Küpse sinirini sadece Hayfa dan çıkartabiliyordu.
-" Buyrun efendi Küpse" Hayfa başı eğik bir şekilde Küpse yle konuşuyordu.
Küpse hınzırca sırıttı.
-" Yeni plan yapmanı istiyorum Hayfa . Bu öyle bir plan olsun ki hem Dünya ya hem de Hopirus a sahip olayım"
Hayfa başını kaldırdı. Nasıl plan yapabilirdi ki. Bunca zaman bütün planları hep Küpse yapmıştı. Kendine asla güvenmiyordu. Bir an için nasıl yaparım diye Küpse ye soracak oldu ama bu cevabından vazgeçti.
-" Elimden geleni yapacağım Küpse"
Küpse demesine kızıyordu. O bir geleceğin Hükümdarıydı. Şimdilik Hayfa ya ihtiyacı vardı ve bu yüzden ses çıkartamıyodu. Sadece pis bir bakış atmakla yetindi Küpse.
-" Yani şey tabi ki efendi Küpse" Hayfa yine başını öne etmişti. Korkuyordu Küpse den. Ne derse yapacaktı baska çaresi yoktu.
Küpse nin odasından çıktı. Ne yapacağı hakkında bir fikri yoktu. Her şeyin ilacı zaman diye düşündü Hayfa. Bekleyecekti. Neyi beklemesi gerektiğini bilmeden bekleyecekti.
.......
-" Evet arkadaşlar notlarınızı okuyorum" Bu ses Murat öğretmenin sesiydi. Her zamanki lacivert takım elbisesini giymişti.
Atakan 56
Demir 45
Aslı 71
Duru 34
Barış 85
Ulaş 79
Can 76
Doruk 91
Irmak 98
Ada 81
Yağmur 69
-" Yağmur iyi misin sen?" Ada sıra arkadaşına endişeyle bakıyordu.
İyiyim diyecekken yine gözünün önünde o mektup canlandı. Çıldıracaktı artık. O kadar çok kafaya takmıştı ki ders notları gittikçe düşüyordu. Elinde değildi düşünmeden edemiyordu. Kendini Ali nin yerine koydu bir an için ; bu zamana kadar anne baba dediği kişiler aslında üvey oluyor. Gerçek babası ise bir uzaylı. Bir an önce gerçekleri Ali ye anlatmalıydı. Peki anlatınca ne olacaktı? Bütün hayatı değişecekti. Belki arkadaşlarından ailesinden uzaklaşacak başına kötü şeyler gelecekti.
Beyni bunalmıştı. Her an düşüp bayılabilirdi.
-" Hocam lavaboya gidebilir miyim?" Bunu Yağmur söylemişti.
Murat öğretmen tabi ki der gibi başını sallayınca Yağmur lavaboya değilde gizli laboratuvarlarının yolunu tutmuştu.
Arka sırada oturan Barış Yağmur un bu değişik ruh halini algılanmış ve Ada ya soru sormak için Yağmur un yerine oturmuştu. Ada ya dönerek:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güç SAVAŞÇILARI
Science FictionKim demiş süper kahramanlar olmaz diye. Hayatımızın her anında bizi korumak için uğraşırlar biz farkında olmadan. Belkide bizim için süper kahramanlık ;bir polisin suçluyu yakalamasıydı yada köpekten kaçarken komşunun aniden çıkıp köpeği kovalamasıy...