Dün gece uyumamıştı.Zaten gözüne uyku girmesi imkansızdı,uykuyu düşünmesi anlamsızdı.Şimdi canı tam karşısında o güzel uykusunda ne rüyalar görüyordu kim bilir? Belki de annesini görüyordur ,diye düşündü Aden.Bu düşünce onu ürpertmişti.
Tüm bunlara sebep olan kendisiydi.Lera'yı doğuran canı ondan almıştı.Hemde öyle bir almıştı ki bir daha asla sonsuzluğun acımasız karanlığından dönemeyecekti kızının yanına.
Vicdanının ağırlığında yok oluyordu,kayboluyordu düşüncelerinde.Çıkmaz sokaktaydı sanki, sarmışlardı dört bir yanını.Düşündü Aden Atlas'Bu oyuna başlarken hiçe saymamış mıydı vicdanını ? Şimdi nasıl olur da kalbinin attığı çığlıklar bedeninde yankılanırdı?'
Nasıl yapmıştı bunu küçüğüne?Hayatla bir kez daha kumar oynamış ve kaybetmiş gibiydi Aden Atlas.Yaptıklarının bedenini Lera ile ödememeyi umdu çaresizce,sessizce..
Kalbi ise yangın yeriydi.Kor oldu önce sonra kül.Kim toplayacaktı bu savrulan külleri?Aden yeniden küllerinden doğabilir miydi? Ya da bu küller okyanusta maviliğe mi gömülürdü?Sonra aklında bir soru ' Öyle ya nasıl bakardı artık küçüğünün derin mavilerine?
Yeniden iyi biri olmak mümkün müydü?
Gözlerimi araladığımda pencereden içeri giren güneş ışınları gözlerimi adeta bir iğne gibi delip geçti ve çok kez kırpıştırmama neden oldu.Güçlükle kaldırdığım elimi gözlerimin üzerine siper ettim.Kendimi yavaşça bu aydınlığa alıştırmaya çalışarak parmaklarımın arasındaki açıyı hafifçe genişletmeye koyuldum.Bu sinir bozucu olay karşısında kaşlarımı çattım.Parmaklarımı biraz daha araladığımda Aden'in bana bakan kahve gözleriyle karşılaştım.Ama şimdi o gözler kızarmış, kan çanağına dönmüştü.' Asla kusursuzluğun bozulmuyor be adam' diye iç geçirdim gizlice.Sonra elimi sımsıkı tuttuğunu fark ettim ve zaten bütün gece hiç bırakmadığını...
Uyandığımı gördüğünde yüzündeki ciddiyeti hiç bozmamıştı.Aynı ciddiyetle elimi dudaklarına götürüp öptü bileğimden ve geri indirdi usulca.Sert bir duvar gibi cansız ve bembeyaz yüzünde hiçbir kas oynamıyor aksinde daha da geriliyordu ifadesi. Biraz bekledikten sonra başını göğüsüme yatırdı,derin bir nefes aldı benden kendine, geri verişini duymadım..
Saniyeler sonra dün gece yaşananlar kafamda bir bir canlanmaya başladı.Bu olaylar sanki daha önce izlediğim bir filmin kareleri veya okuduğum bir romanda kafamda canlandırdığım karakterlerin hareketleriydi, onların bağırışlarıydı.Ne benimle ne de gerçekle bir ilgisi vardı..'Lera Hanım..' 'Hayır ben değilim, ben yaşamadım, hayır rüyaydı' ,evet evet rüya görmüştüm.Nefesim kesikleşmeye başladığında Aden göğüsümden kalktı .Şaşkın gözlerle baktım ona titremeye başlamıştım .Her yerim korku ve telaş içinde titriyordu.Aden ' e baktım 'Rüyaydı..' dedim,' Sadece bir rüya.' Titreyen dudaklarımın arasından gülümsemeye çalışıp rüyaydı diye sayıkladım sayamadığım kadar .Sonra yine o sesi duydum.Dün gece beynimde ciyaklayan o ses şimdi daha şiddetli çığlıklar atıyordu beynimde.Ellerim kafama gitti ,gözlerimi sımsıkı kırptım yatağın üzerine doğrulup diz çöktüm 'Lera Hanım.Evinizde bir patlama oldu ve anneniz'.. Hızlı hızlı soluk alıp veriyordum. 'Başınız sağ...' Hayır.!' diye inliyordu bedenim sesler beynimde sırasız bir şekilde konuşurlarken.'işlemler için..' Hayır hayır hayır !ANNE!!' ' Bedenim hıçkırıklar içinde savruluyordu.Aden kocaman elleriyle tuttu küçücük bedenimi' 'yapma Lera.' diye fısıldadı bedenimi kollarının arasına alırken .'Aden , an..annem.'hıçkırıklara boğuldum uzun bir süre.Aden durdurmaya çalışıyordu savrulan bu bedenimi .Alnımı bastırdı dudaklarıyla,öptü defalarca.bense sadece yatağın üzerine diz çökmüş kocaman bir omuzda hıçkırıklarla sarsılıyor ve sadece rüya kelimesini sayıklıyordum 'Rüya olsun, lütfen Aden !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYSAR
RomanceGözlerini açtı kontrol etmek istercesine. Küçük kadını hala kollarındaydı. Nefesini dinledi bir süre. Burnunu boynuna sürttü küçük kadının, portakal çiçeği kokusuyla dolmak istedi. Derin bir nefes çekti en içine. Küçük kadın kıpırdadı hasret kaldığ...