Plakta çalan şarkıya başıyla eşlik ederken şöminede kendi gibi öfkeyle yanan kırmızı alevlere bakıyordu ay dövmeli adam.Sert ve kemikli yüzüne fazlasıyla yakışan gür siyah ok kirpiklerinin gölgesi düşüyordu yanaklarına doğru. Gözlerinde yanan alevlerin yansıması onu korkutucu bir havaya bürümüştü.Vahşi ve bir o kadar da içine çeken bir havası vardı.
Elindeki içkiyi dudaklarına götürdü tadını çıkara çıkara.Azalmış içkisinden keyifle bir yudum daha aldı.Bu içki ruhu için ilaçtı,bedeni için zehir,düşünceleri içinse katil.Zehri dudaklarından kaydı usulca ve tüm ruhunu iyileştirerek düşüncelerini ele geçirdi.Şimdi onun vaktiydi.Bir sonraki hamlelerini düşünme zamanıydı.Bu onun bir nevi planlarını yaptığı ritüelin vazgeçilmez sahneleriydi.
Elini ensesine götürdü ve uzamış saclarının arasında gizlenmiş olan ay dövmesinin üzerinde gezdirdi bir süre.Çalan şarkıya şimdi dudaklarıyla eşlik ediyordu.Sonra aklına bir şey geldi ve sustu.Kafasını geriye doğru attı ,belliydi çok eğlenecekti.Ardından kızın ayak seslerini duydu.İşte şimdi keyfi kaçmıştı, bu kızı yanında istemiyordu.Ama git demesi ona anlamsız geliyordu,kız nefesi gibi peşindeydi,asla gitmiyordu,ama sevilmediğini çok iyi biliyordu.
Kız yanına geldi,koltuğun baş kısmından adama doğru baktı buruk bir ifadeyle.Ardından gözleri şömineye kaydı.'Yine ne planlıyorsun ?' dedi gözleri tekrar ay dövmeli adama kayarken.Adam ona bakmadan sırıttı.'Planlarımı seninle paylaşacağımı düşündürecek bir hareket yapmış olduğumu sanmıyorum.'
Kıza doğru döndü ve sert bir bakış attı.Kız yavaş yavaş sanki belli etmemeye çalışarak fakat bir o kadar da farkında olmasını isteyecek şekilde adamın yanına sokuldu.Aralarında çok az bir mesafe kaldığında durdu 'Sen söylemesen bile ben hissediyorum,çünkü aynı şeyleri düşünüyoruz,biliyorum.'
Yüzünü biraz daha yaklaştırdı.'Tüm öfkeni,nefretini,acını ve kötülüğünü de biliyorum.'Adam başını kızın olduğu yere çevirdi,Gözlerinden nefret dolu bir bakış kustu.Tam söze başlayacakken kız parmağını dudaklarına koydu adamın,incitmekten korkarcasına okşadı dudaklarını,sevdi öpmeye hasret kaldığı dudakları.Sonra içinde alevler yanan gözlere baktı,adamın ondan iğrendiğini görebiliyordu ve hiç olmadığı kadar acıtıyordu bu canını.Eskiyi düşündü genç kadın bundan birkaç yıl önce böyle değillerdi mutlulardı özlüyordu o günleri ve bir daha yüzünün öyle gülmeyeceğini bilmek canını acıtıyordu,düşündü genç kadın varsın mutlu olmayayım o, gülsün sonra ben de onun gülen yüzüne bakıp o mutlu diyebileyim içimden.Ama kadın bu kadar fedakar değildi ,bencildi.
Ki hayatta da bencil olmak gerekmez miydi?Kadın ant içmişti onu üzen herkesi üzecekti,bunu o çok sevdiği ay dövmeli adam da dahildi!
'Tüm bunların sonuçlarını bildiğin halde kendini büyük , çıkmaz bir felakete sürüklüyorsun,kendine ve başkalarına zarar vereceğini bildiğin halde durmuyorsun.Oysa şimdi vazgeçsen ,şimdi unutsan?'
Başka şeyler söyleyecekken zaten bunları hep ona defalarca kez tekrarladığını fark etti. Sonra dudaklarını kulağına götürdü. 'Kim olduğun öğrenildiğinde,ne yapacaksın ?Nasıl bakacaksın onun yüzüne? için ürperiyor değil mi ?Tam bir hayal kırıklığısın ay dövmeli adam 'bunu kulağına fısıldarken eli saçlarının içinde gizlenen dövmeyi okşamaya başladı.Adamın gerilen yüz ifadesi onun sabrını taşırdığının belirtisiydi,bu bir uyarıydı.Şimdi kızın bunları söylediği için ceza çekme zamanıydı.
Hızlıca ayaklandı olduğu yerden ve dibinde duran kızı sertçe yatağa doğru itti.'Bunları neden söylediğini çok iyi biliyorum.O küçücük beyninle aklınca beni durdurmaya çalışıyor,seninle ilgilenmemi istiyorsun ,eski günler geride kaldı kızım.Unut artık yoksa ben unuttururum sana ve inan bana bu canını yakar.' Adam acımadan konuşmaya devam ediyordu kadın suskunluğunu bozdu.'Yak canımı ,yeterince yanmadığımı mı sanıyorsun sen beni mahvettin ben artık eskisi gibi değilim sen benim elimden her şeyi aldın,her şeyimi aldın benden .Ya sen benden kendini mahrum bıraktın,sakındın kendini benden.İnan bana daha fazla üzülmeyeceğim bu sefer üzeceğim ay dövmeli adam üzeceğim!'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYSAR
RomanceGözlerini açtı kontrol etmek istercesine. Küçük kadını hala kollarındaydı. Nefesini dinledi bir süre. Burnunu boynuna sürttü küçük kadının, portakal çiçeği kokusuyla dolmak istedi. Derin bir nefes çekti en içine. Küçük kadın kıpırdadı hasret kaldığ...