Medya: Manner
Gazeteyi elime alıp iş ilanlarına bakmaya başladım. Keçeli kalemle bana uygun olanları işaretleyip arabama bindim. Verilen adrese gittim. Burası çok lüks bi kafeydi. İçeri girip garsonlardan birinden yardım istedim. Beni kafenin müdürünün odasına yönlendirdi.
-Manner Clarkson. Yaş 19. Deneyim yok. İş bilgisi yok. Seni almam için bana gerekli bir neden söyle.
-İhtiyacım var.Adam beni baştan aşağı süzüp yeniden konuşmaya başladı.
-Görünüşün pek de ihtiyacın olduğunu söylemiyo.
-Evet. Üniversiteye yeni geçtim. Ailem masraflarımı ödüyor zaten. Geçen gün bir kaza yaşadım ve masraf çıktı açikcası aileme daha fazla yük olmak istemedim.
-Tamam. Senin gibi fedakar insanları severim işe alındın yarım saat sonra başlayabilirsin.Adamın elini sıkıp odadan çıktım. Bir diğer personelin bana verdiği kıyafeti giyip çalışmaya başladım. Aslı da o kadar da zor değil di. Sipariş al onları götür yenisini getir masayı sil masayı hazırla. Evet bunlar iş yerindeyken o kadar da zor gelmiyordu. Acısı evde çıkıyordu. Şu anda ayaklarımı soğuk su dolu kovaya sokmuş tabağımdakileri yiyordum. O kadar yorulmuşum ki yatağa yattıktan sonra bidaha kalkamadım. Bu iş işi gerçekten zor. Komodinin üzerinde titreşen telefona baktım. Sunny arıyordu.
-Efendim.
-Sanada merhaba Manner. Hiç arayıp sormadın bu gün bişey mi oldu diye merak ettim.
-Hayır. Sadece işe başladım.
-Nee?? İş mi??
-Amacın kulağımın zarını patlatmaksa amacına ulaştın tebrikler.
-İnanamıyorum. Neden işe başladın ki?
-Gerçekten uzun ve anlatamayacak kadar yorgunum. Sonra konuşalım mı?
-İyi bari. Yat da dinlen o zaman.
-İyi geceler Sunny.
-Sanada.Telefonu kapatıp geri yerine koydum ayaklarımı sudan çıkarıp kuruladım ve kendimi uykunun huzurlu kollarına teslim ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALAN
Teen FictionÇatalımı son patates parçalarımdan birine geçirip azıma attım. Sunny lütfen bana öyle bakma diyecekken o konuştu." Sen gerçekten normal değilsin." Gözlerimi devirip patatesimi azıma tıktım ve " kime göre ve neye göre?" Sunny gözlerini devirip odamda...