Belki herkesin beğeneceği, kitapçıların yok satacağını söyleyemem. Klasik bir genç kız edebiyati veya wattpad kitabı da değil. Yazdığım şey sadece garip bir cümleden bi ruyadan türemiş düşünceler topluluğu... yalana gerek yok tabiki herkesin kitabimi
Okumasını ,votelemesini isterim tabi bide ünlü olmak hepimizin böyle hayalleri vardır. Neyseki benim küçük bir farkım var. Ben her şeyden önce bunun bir hayal olduğunun farkındayım ve gerçekleşmeyeceğini de biliyorum. Ama istediğim şeylerin olmayacağını bilmek beni yazmaktan alıkomuyor. Şuan bu yazıyı yazıyorsam tek sebebi yazmak istememdir.Sabah uyanamamakta mastır yapan abimi uyandırmak için kendimi yormayacaktim. Bu sefer bir değişiklik yapıp diğer kızlar gibi bu zamanımı aynanın karşısında geçirecektim. Sadece bir kez abime seslenmeye karar verdim.
- Abiiiiiiiiiiiiiiii uyan saat sekiz oldu...Abimin homurtusu ve yere yapışmasının sesi geldi. Birkaç saniyeliğini dikkatimi çekse de tekrar aynaya döndüm. Biraz bağırıp bir yerleri yumrukladıktan sonra kapıyı çarparak tuvalete girdi. Kırılan onuncu tuvalet kapısından sonra annemgil demir kapı yapmanın daha doğru olduğunu düşünmüştü. Neyseki abim artık tuvalet kapısını yumruklamıyordu. Bence eli acır diye vurmuyor ama abimin dediğine göre zaten on kapı kırmış artik akıllanmış. Keşke dokuzuncu kapı da düşünseydi bunu her neyse... Düşüncelerin arasından sıyrılıp aynadaki görüntüme bakıp "güzel olmam için bir mucize olması gerekiyordu sanırım. " diye düşündüm. Yüzüme hiç dokunmama gerek yoktu. Aslında herkesin istediği gibi sivilcesiz bir suratım vardı ama turuncu saçlarımı tamamlayan ve yüzümü kaplayan turuncu çiller bütün mükemmelliğin adeta içine etmişti. Saçlarımı salaş bir topuz yapıp gözlerime eyeliner sürdüm. Tamam çok güzel olduğum söylenemezdi ama en azından tatliş gözüküyordum. Abartılı durmayarak şekilde burnumun çevresine biraz pudra sürdükten sonra aynada ki mükemmel olmamak için direnen "bana" baktım. İçime sinen tek şey saçlarımdı. İlk defa hiç uğraştırmadan ilk seferde olmuştu. Abim sabah sabah hayat enerjimin çekip alan somurtkanlığıyla bir anda arkamda beliriverdi. Baştan aşağı beni süzdükten sonra topuzuma vurup:
- O eteği biraz aşağı indir, dedi
Abimin ağır darbesiyle dağılan topuzuma baktıktan sonra ancak abimin dediğine odaklanabildim. Saçımı enkaz yerine çeviren abime döndüm ve:
- Nedenmiş ?
- Abim, bak senle hiç uğrasamam sabah sabah indir o eteği.Gayet ikna edici konuşması ve gerilmiş suratı beni ikna etti.
Sinirle eteği uçlarından çekiştirdim. Dağılan topuzumu çözüp Kazazede saç tellerime baktım kahretsin "ilk defa istediğim gibi olmuştu " diye içimden geçirdikten sonra tekrar saçımı yapmaya çalışırken abim kendi kendine:- Boşuna uğraşıyorsun kızım kezban geldin kezban gideceksin. İnsanlar sekizinci sınıfa kadar kezbandır. Liseye geçince evrim denen o hayat kurtarıcı mucizeyle karşılaşırla. Bak sen on oldun hala tık yok. Ki olamazdı ben evrimi de döverim.
Evet biliyorum döverdi. O herkesi döverdi. Çünkü ona göre ben " sadece evde oturup kız kankalarıyla bile evde veya okulda takılabilen, sap gelmiş sap gitmek zorunda olan ve kedileriyle yaşlanacak su kısacık ömrü boyunca eline el değmeyen ve değmeyecek olan sıradan, kezban çilli ama herşeye rağmen abisinin bitanesiydim.
Hiç uğraşmadan ve taramadan elleriyle saçlarını iki saniye kadar kısa bir süre de yapıp devam etti:- Allah ne güzel bir düzende yaratmış şu dünyayı bak mesela sen güzel olsan çok can yakarsın. Yani ben yakarım. Diyerek mutfağa geçti. Abim haklıydı belki de güzel olsam hiç bir şey değişmeyecekti. En fazla kendimi daha iyi hissedecektim. Her neyse Abimin her zaman dediği gibi " cesaretin var mi aşka çarpıyor abim bir başka "
Saçımı rastgele toplayıp bende mutfağa geçtim. Abim yumurtaları haşlama makinesine yerleştirmiş. Ocağa çay koyuyordu. Bende birkaç tane ekmek kızartıp masayı hazırladım. Belki de abimin en güzel özelliği buydu. Bir iş yaparken yardım etmekten asla erinmezdi. Sevsen sevilmez sevmesen o da olmazdı ki....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sözde Aşk
Teen FictionAşk... Bu olanların mucizeyle tesadüfle alakası yok... Bu olanların tek açıklaması aşk,,,