Onu görmeyi hiç beklemiyordum.
-İnanamıyorum Sam. Diyip sarıldım hemen.
+Parti bensiz olur mu hiç?
-Nasıl gelebildin buraya?
+Zor oldu ama kopardım izni.
Sam benim çocukluk arkadaşımdı ailesinin işleri yüzünden taşınmak zorunda kaldılar yılda 3 kez görüşebiliyorduk en fazla.
- Boyun uzamış Sam.
+ Ben zaten uzundum sen çok kısasın Miranda deyip uğraştı benimle. Sam'in esmer yüzüne baktım kirli sakalları ona serseri bir hava katmıştı.
-Sam hangi rüzgar attı seni buralara ? Jack yumruğunu uzattı.
+ Miranda'nın hasretine dayanamadım. O an çok kızarmıştım ama bizimkiler komik bulup gülmüşlerdi.
- Meredith nerede?
+ Gelir şimdi telefonu çaldı. Alisa da bir tuhaflık vardı. Ama yine migrendir diye takmadım kafaya.
- Takımı anlat diye konu açmıştı Sam
+ Koç yine kendince kurallar koymaya başladı diye koyu bir sohbete daldılar. Alisa ile bakışlarımız kesişti ve aynı anda iç geçirdik.
- Biz dans etmeye gidiyoruz. Ahh takmadılar bile.
Alisa 'yı tuttum kolundan lavaboya çektim.
- Neyin var Alisa?
+Yok bişeyim Mir.
-Hadi ama var işte dökül.
+Fred partiye Kayla'yı getirmiş.
Şimdi anlaşıldı derdi. Fred ve Alisa 1 yıldır sevgiliydiler. Ve ilişkileri Fred'in Alisa'yı çok sıkmasından dolayı bitmişti. Giydiklerine bile karışır vaziyetteydi ve bu Alisa'yı sindiriyordu.
- Kayla'yı bilmiyor musun? Takımın yarısıyla çıktı.
+ Beni sıkan Fred'in bu kadar çabuk unutması beni.
-Gel buraya deyip sımsıkı sarılmaya çalıştım. Tabi elbiseler saolsun izin vermedi pek.
-AAAAAHHHHHHHH!!!
+Çabuk burayı terk edin. Profösör Dunckle ne kadar emir verse de sesin geldiği yere koştuk.
-Aman Tanrım bu da ne? Ben donup kalırken Alisa koştu.
-Meredith tatlım ne oldu? Hadi anlat bize.
Meredith Profösör Pinny nin başında ağlayıp titriyordu.
-Herkes dışarı. Biz size haber vereceğiz. Ama ilk önce arkadaşınızı revire götürün.
Meredith'i alıp çıktık. Gelmemek için çok diretiyordu ama sonunda götürüp ağrı kesici iğne yaptırdık.
- Ahh Mir. Sence ne olmuştur? Kim nasıl yapar? Benim yerime Dany cevap verdi.
+ Alisa korkma geçti.
-Mir telefonun çalıyor.
Farkında bile değildim. Arayan annemdi.
-Anne.
+Kızım nasılsın?
-Anne revirdeyiz. Meredith fenalaştı, gelince anlatırım.
+ Tamam kızım arkadaşının yanında ol.
1SAAT SONRA
-Meredith uyandı. Hepimiz bir odaya zorla girebildik. Serum bağlamışlardı. Biraz daha iyi gibiydi.
-Çok kötü,çok kötü diye sayıklıyordu.
+Tatlım sakin ol ve anlat.
-Arayan babamdı. Sesi biraz sıkkındı. Annem ile kavga etmişlerdi galiba gelirken arkadaşların bıraksın seni dedi bende hava almaya çıkmıştım. Dönerken bir ahh sesi duydum ve profösör Pinny yerde bembeyaz bir şekilde yatıyordu.
+Tamam tatlım. Yorma kendini artık. Elliot gidip yanaklarından öptü. İkisi birbirlerine çok bağlı iki arkadaşlar.
- Hadi Miranda bayan Grancy geldi sizi eve bırakıyım Alisayla burda bir yardımınız dokunmaz.
+ Peki.
Sam'in Sedanına bindik ve yola koyulduk. Aklımda Meredith'in dedikleri vardı. Profesör Pinny ufak tefek 30 lu yaşlarda çok tatlı bir insandı. Tarih derslerimize girerdi.
-Alisa lütfen sakin ol artık. Merak etme güvendesiniz ve bunu yapan bulunacak diye teselli etti Sam Alisa'yı.
+Ahh Sam diyip hıçkıra hıçkıra ağladı . Sam ise yana uzanıp kollarını sıvazladı Alisa'nın.
-Geldik Mir.
+ Saol Sam.
Evin kapsını anahtarla açabilcek kadar gücüm bile yoktu. Zile bastım.
-Ahh tatlım çok üzüldüm. Gel buraya. Deyip sarıldı bana. O olmasa ne yapardım ki ben?
-Hadi odaya. Diyerek annem odama gönderdi beni. Odama çıktım ve pencereme oturdum elime Anne Rice aldım. En sevdiğim yazarlardan birisiydi. Kitaba aklımı veremiyordum gözümün önünden gitmiyordu ki bayan Pinny.
-----------------------------------------
-Miranda uyan tören var bu gün.
+ Tamam anne. Kalkıp duşa girdim. Siyah kadife elbise ve güneş gözlüğü taktım. Bayan Pinny için çok üzgündüm ölümü haketmiyordu.
Aslında kim hakediyor ki zamansız ölümü? Hazırdım işte.
Mezarlık çok kalabalık değildi öğrencilerden oluşuyordu bayan Pinny evlenmemiş ailesini 3 byıl önce kaybetmişti?
-merhaba.
+Senin burada ne işin var.
-Derslerime girmişti bayan Pinny.
Bu bilgiyle şok olmuştum.
-Bilmiyordum.
+ Ona bu yapılanlar çok acımasızca, bende onun için daha 2 gün önce yazılmıştım sizin okula.
-Ciddi misin? Seni görmemiştim.
+ Gelmemiştim çünkü. Ben Jesus.
-Kurtarıcı Jesus he? Bende Miranda memnun oldum.
+Bende memnun oldum. Diyerek güldü Jesus.
-seni daha önce bir yerde gördüm mü Jesus?
+Buna kendin karar vermen gerekiyor Miranda. Benim gitmem lazım okulda görüşürüz.
-Görüşürüz.
Çok ilginç birisiydi. Siyah gömleği ve büyük güneş gözlükleri ona ayrı bir hava katmıştı. Cildi hafif kızarmış gibiydi ama yine de etkilenmiştim biraz.
-Mirandaaa.
+Ahh Alisa. Nasılsın tatlım.
-İyiyim Mir. Meredith de burada şimdi gelcek.
+ O iyi değil mi?
-Gayet iyiyim Miranda.
Birden sarıldım ona. İyi gözüküyordu. Papazın dedikleri pek dinlenmiyordu ama olsun ben az da olsa dinliyordum. Herkes dağılınca bende eve gittim bu gün okul yoktu.
---------Ertesi Gün
-Miranda yeni çocuğu gördün mü?
+ Jesus' u mu diyorsun Mer.
- Ahh tanışmışsın bile. Diyip sinsi sinsi güldü.
+ Öyle bişey değil bu Meredith.
Ders bay Lonkfordundu kendisi biyoloji öğretmenimizdi.
-Evet çocuklar şimdi soğan hücrelerini gözden geçiriyoruz. Sen jesus Miranda'nın yanına geç.
Yanıma geldi. Tanrım parfümü çok güzel kokuyor. Bu gün siyah t shirt giymişti. Sıradandı yani ama bu sıradanlık bile ona yakışıyordu. Ne diyorum ya ben? Kendine gel Mir.
-Oturabilir miyim?
+ Tabiki de.
-Kusura bakma sana biraz kaba davranıyorum.
+ Önemli değil.
-Hayır önemli. Hiç açıklamak isteyipte açıklayamadığın bir durum oldu mu?
-Hayır ama ne kadar zor olabilir ki?
+ İstersen bunu akşam yemeğinde anlatabilirim.
-Olur.
Konu kapanmıştı birden . Tüm ders onu gizliden izlemeye çalıştım. Lanet olası zil birden çalıverdi. Görüşürüz diyip ayrıldık. Akşam için hazırlanmaya eve gittim.
-Annee
+ Efendim tatlım.
-Akşam için bir arkadaşa randevum var yemek için.
+Erkek bir arkadaş mı?
-Evet anne adı Jesus. Yeni geldi ama merak etme dikkatli olurum.
+Sana güveniyorum kızım.
Kot pantolon ve beyaz bir body giymiştim. Öyle çok süslenmeye gerek yoktu. Saçlarımı doğal bıraktım. Herkes saçlarımı çok beğenirdi. Gür ve dalgalıydı.
-Anne çıktım ben.
+Tamam.
Yemek yiceğimiz yer 30 dk uzaklıktaydı. Vardığımda o da oradaydı.
-Hoş geldin Miranda.
+Hoş buldum. Çok bekletmedim değil mi?
-Hayır yeni geldim.
Bir adet mantarlı ravyoli istedim kendisi diyetteymiş. Sanki çok ihtiyacı var da.
-Merak ettiğini biliyorum.
+Evet ediyorum.
-Çok kötü şeyler yaşadım Miranda. Ama ilk önce yemeğini ye.
Onu o an anlamamıştım ama yeni gelen mantarımdan yemeye başladım.
-Sevdiğim kız öldü Miranda.
+Çok üzüldüm Jesus.
-Üzülme. Kız arkadaşımı öldürdüler ve ben onu kurtaramadım.
+Kim öldürdü.
-Anlatamam ki kim olduğunu , ne olduğunu , nasıl öldüğünü anlatamam. Bunu senin bulman lazım.
+Jesus. Bu bir oyun değil.
-Bu sır bana ait değil.
+Bana neden anlatıyorsun o zaman.
- Bunu da kendin çözeceksin kalbini dinle.
+Konuyu kapatabilir miyiz?
-Tabii. Bana okuldan insanlardan kendinden bahsetsene.
+ Okulumuz eyaletin en büyük okullarındandır. Üç yıl üst üste kupa aldık. İnsanları her yerdeki gibidir tek fark biraz içlerine kapanıktır kolay kolay almazlar aralarına eğer popüler değilsen. Ben ise normalim kitap okumayı müzik dinlemeyi severim
Uzun uzun konuştuk o ise kendinden pek bahsetmedi. Sadece ailesininde kız arkadaşı gibi öldüğünü söyledi.
-Hadi eve bırakayım seni.
+Olur.
15 dakika içerisinde evdeydim. İçeri girdim annem evde yoktu. Not bırakmıştı.
Kızım,
Patron çağırdı. İş gezisi varmış. Sana para bıraktım yetecektir. Yemeğin de var ama dışardan söyleyebilirsin ev sana emanet öptüm annen.
Bazen böyle olurdu. Patronu yüzünden ev bana kalmıştı. Uyumak en iyisiydi.
-------------------------------------------
Bir odadaydım. Biri vardı yüzünü göstermiyordum.
-Kimsiniz?
+Ahh Miranda sen olmalısın.
-Evet ama siz kimsiniz?
+Çok yazık tanımadın. Şimdi seni öldürsem Jesus'un lanetli ruhuda ölecek yani.
-Ne?
Bana pis pis güldü ve o anda ev patladı.
- Eğer hatırlamazsan bu olacak!!Biraz acele bir bölüm oldu. Kusura bakmayın umarım beğenirsiniz. Bu arada eleştiriye açığım görüşleriniz önemli.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SALEM
FantasyRuhları birbirlerini tanıyan insanlar Ne zamandan beri ayrı kalabildiler Sıraları yok ederken onları Arzunun küllendirdiği anıları Bir avuç toz olup Uçuvemiş Sonsuzluğa Öylece sessizce Jesus ve Miranda'nın eşsiz dünyasına hoş geldiniz. Sizce aşk he...