Monsters of Sun

14

Okulu üçüncü turlamamın sonunda Luke önüme geçip beni yemekhanenin önünde durdurdu. Omuzlarımı tutup endişeyle bana baktı. İyi olmadığımı görebiliyor olmalıydı. Zira ağlamak üzereydim. O dile getirmeden aramızda dolanan sessiz soruya cevap verdim.

"Calum'a ulaşamıyorum."

Ona neredeyse bir buçuk gündür ulaşamıyordum. Aramalarıma dönmüyordu. Hatta bir süre sonra telefonu kapatmış ve telefonla erişim imkanımı sıfıra indirmişti.

"Hey sakin ol. Mali'yi aradın mı?"

Onu da aramıştım. Ama o da telefonlarımı açmamıştı. Yani durum sandığımdan daha da kötüydü. Başımı olumlu anlamda salladım. Ağlamamak için dudağımı sertçe ısırıp etrafa baktım.

"Belki okula gelmiştir diye düşündüm. En iyi ihtimalden başlamak istedim. Belki benden ayrılmış ve bunu söylemek istememiştir."

En iyi ihtimal bile şu an gözüme kötü görünüyordu. Ama yine de ortadaki en iyi ihtimal buydu değil mi? Kriz geçirmesi yerine beni bırakması. Evet duruma göre en iyi ihtimal hala buydu.

"Okul bitince seni onların evine götürürüm. Böylece ne olduğunu öğrenirsin."

Luke'un mavi gözlerine bakıp kısıkça teşekkür ettim. Tüm gece uyuyamamış hep Calum'a ulaşmaya çalışmıştım. Bir hafta içinde benden sıkılması olası bir ihtimal miydi bilmiyordum ama kriz geçirmiş ve bundan benim haberimin olmaması daha da kötü olurdu.

Daha bir haftadır birlikteydik. Birlikte yemek yemiş, kitap okumuş, Romeo ve Juliet'i binlerce kere izlemiştik. Calum her seferinde sıkılıp beni izlemeye başlasa da ben gözümü televizyondan ayırmamıştım. Gözyaşlarına boğulduğum zamanlarda da Calum kahkaha atmamak için dudağını ısırıyordu. Hatta iki gün önce onun fotoğraflarını çekmeme izin vermişti. Benden ayrılmış olamazdı değil mi?

Peki kriz geçirmesi için bir sebebi var mıydı? Bu kadar uzun süre etkisinden çıkamayacağı bir krize sebep olacak olay ne olabilirdi? Aklıma hiçbir şey gelmiyordu.

Luke, omzuma kolunu koyup beni Matematik sınıfına yönlendirirken hala aklımda Calum vardı. Bir şekilde ondan haber almam gerekiyordu.

Luke ile arkalı önlü oturup birbirimize döndük.

"Teoriler neler?" dedi Luke fısıltıyla.

Sessizce teorilerimi ona aktardım. Olma ihtimali yüksek olan olaylardan başladım.

1- Calum benden ayrıldı.

2- Calum kriz geçirdi.

3- Calum'ın telefonu bozuldu.

4- Calum hastalandı.

5- Ailesiyle tatile çıktılar.

6- Calum kaçırıldı.

7- Calum öldü.

Liste uzayıp gidiyordu ve gittikçe daha da beter bir hal alıyordu. İhtimaller düşüyor ve beni daha da sinirlendiriyordu.

Luke sakin bir ses tonuyla her ihtimale cevap verdi. Mantıklı açıklamalar yaptığı için neredeyse tüm maddeleri elemiştik.

"Senden ayrılmış olamaz. Şu bir haftada ne kadar tatlı bir çift olduğunuzu herkes gördü. Ayrılmış olmanız ihtimal dahilinde bile değil."

O zaman tek ihtimal kalmıştı. Kriz geçirmiş ve bunu benden saklamışlardı.

"Kriz geçirmesi için hele de uzun süreli kriz geçirmiş olması için çok sağlam bir neden lazım. Ayrıca senden saklamış olmaları işi daha da kötü bir duruma sokuyor. Gidip görmeden emin olamayız."