8. Bölüm

14 0 0
                                    


"Çıkan Kısmın Özeti:Mystere ve Java, bir çağrı ile geldikleri İskoçya'dakendilerini kaçıran kimliği meçhul adamlardan kaçarken esirtutulan bir genç adamı da kurtarırlar. Meçhul adamlarlakovalamacanın yaşandığı koridorda bir gariplik olur ve üç adamsulara gömülürler... Sudan çıktıklarında ise ilk farkettikleri şey, Loch Ness Gölü'nde olduklarıdır. Bu esnadakıyıda ise tanıdık bir isim vardır: Diana."

Diana şaşkınlıktan küçük diliniyutma aşamasına geldiğinde, gölde ağır ağır ve metalik birhomurtuyla yüzeye çıkan Loch Ness Canavarı'nın hemen hemen tamortasından süzülen aydınlığa anlam vermeye çalışıyordu ki;metalik sesin nedenini de çözmüş oldu!

Ortadan, yukarıya doğru, sularıyararak açılan şeyin bir kapı olduğunu anlamamak mümkündeğildi! Üstelik gündüz gözüyle görmemiş olmasına rağmen buhantal hareketin ancak ve ancak bir kapının açılmasıolabileceğini anlayacak bilince sahipti Diana.

Kapıya nazaran 'Dışarısı'olarak nitelendirilebilecek göle doğru üç karartının süzüldüğü,onların hemen ardından da uzaktan görülseler de arkalarındanvuran ışık sayesinde üzerlerinde beyaz önlükler olduğu belliolan birkaç kişinin düştüğü gözlenebiliyordu. Meraka kapılanDiana, nerede olduğunu bir an unutarak göle biraz daha yaklaşmaamacıyla yürümeye çalıştığında; sahilden gelen sesleirkildi. Kaçak olarak bagajında geldiği jeepin sürücüsükendisini fark etmişti!

Diana gece olmasına rağmen kendisinedoğru şaşkınlık ve hırs karışımı bir ifadeyle koşturanadamı görebilmişti. Hiç düşünmeden, birkaç metre uzağındaolan adama doğru yerden bir avuç kum alıp fırlattı ve akıbetigözlemlemek için beklemeksizin dönüp koşmaya başladı...Adamdan bir küfür-figan koptuğunda, kumun adamın yüzüne vehatta gözlerine gelmiş olduğunu umut ederek koşmayı sürdürdü...Son yirmi saattir olduğu gibi kendisini gene kaçmaya odakladığındanötürü arkasından kopan ikinci çığlığı algılamadı. Duydu,hatta iliklerine kadar hissetti ancak mana yüklemektensenormalleştirip koşmaya devam etti Diana.

Oysa arkasına dönüp baksa, artık oadamdan kaçmasının gerekmediğini de anlayabilirdi...

*

Mystere ve Java bir yandan soğuk suyagömülür gömülmez şok hissiyle kendisine gelen çocuğusakinleştirmeye, bir yandan da peşlerinden suya düşmüş olan vebir çırpıda toparlanarak kendilerini kovalamaya devam eden önlüklüadamlardan kaçmaya çalışıyorlardı.

Çocuk çırpındıkça çocuğututmaya çalışan Mystere de dibe batıyor; Java'nın dalgalarlaboğuşarak uzanıp tutmasıyla ikili tekrar yüzeye çekiliyordu. Budöngü birkaç kez devam etmişti ki nedendir bilinmez, çocukkendisini tutanların önlük giymediğini fark edince duraksadı. Buduraksama sonrası, farklı bir telaşa kapıldı zira arkalarındanyüzmekte olan önlüklü adamları görmüştü!

Mystere'in kollarından kurtulan genççocuk, birkaç kulaç ötelerinde suyun üstünde durmaya çalışanJava'dan yana yüzmeye koyuldu... Kısa sürede Java'yı dageçmişti! Önce çocuğa, sonra birbirlerine bakan Mystere ve Javada peşlerindeki adamlardan kurtulmak için çocuk gibi kıyıyadoğru yüzmeye koyulmuştu.

Sadece nasıl bir deniz taşıtıolduğunu bilmedikleri devasa cismin açık olan kapısından süzülenışıkla önleri aydınlanırken, karanlığı bölen bir şimşekbeliriverdi sahilde. Ancak normal bir yıldırımdan farklı birşeydi bu zira gökten düşmemişti. Enine uzanmış, bir engellekarşılaştıktan sonra turuncumsu bir renk alıp bir anda sönmüştübeyaz ışın. Bunun bir çeşit silah olabileceğini ve daha dakötüsü; sahildeki birisinin o silahın hedefi olabileceğinidüşündü İmkansızlıklar Dedektifi. Fazla düşünecek zamanıda olmadı zira kulaç atmayı sürdürmezse peşlerinden gelenlereyakalanmaması işten bile değildi!

O anda, bir saati aşkın süredir tümkovalamaca yüzünden varlığını bile unuttuğu kavanoz;gömleğinin altından süzülüp gölün derinliklerine doğruakıntıya kapılıverdi. Mystere, kavanoz gömleğinden fırlayıncafarkına vardı bu durumun ve kısa bir an da olsa uzanıpyakalayacak oldu... Başaramayınca hayıflanma dolu hislerle yüzmeyisürdürdü... Kavanozdaki garip canlıyı merak ediyordu oysa ki!

Daldığı düşüncelerden sıyrılıp,vücudunun artık alıştığı soğuk suyun yüzüne vurandalgalarıyla boğuşarak kıyıya doğru kulaç atmayı sürdürdüMystere. Peşindeki adamların kendilerine çok yaklaştığınıhissedebiliyordu. Derin bir nefes alıp, burnuna kaçan sulara rağmendaha güçlü kulaç atmaya koyuldu İmkansızlıklar Dedektifi.

Tam da yüzünü tekrar suya gömüp,son bir gayretle seri kulaçlara girişecekken ensesinde bir sıcaklıkhissetti ve sudan yansıyan parlamanın ne olduğunu anladı: Birkaçdakika önce sahilde gördüğü garip ışık, kendi üstündengeçip arkasında yüzen adamlardan birisine çarpmıştı! Adamdankopan cılız çığlık, soğuk sudan daha çarpıcı bir etkiyapmıştı Mystere'in üzerinde. Nitekim kıyıya doğru dahahızlı kulaç atmaya başlamıştı!

*

Java, işkenceden kurtardıklarıgencin önce gerisinde kalmış olsa da cüssesi sayesinde kısasürede atılım yaparak en öne geçmişti tekrardan. Temkinli birşekilde, geride kalan Mystere'i de göz ucuyla kollayarakrölantide yüzmeye koyuldu Neanderthal Adamı... Sezgileri, sahilyolunda bir şeylerin ters gittiğini söylüyordu ki; bir ışıkhuzmesi belirdi ve bir engelle karşılaşarak turuncumsu renk alaraksöndü. Birisinin vurulduğunu, başka birisinin ise koşaradımlarla kaçtığını görür gibi olan Java dikkat kesildiğindekaçan kişinin Diana'yı andırdığını fark etti.

Gittikçe şiddetini arttırandalgalara karşı yüzeyde kalmak için mücadele verdiği esnada budüşüncesinden emin olmak için gözlerinin karanlığa alışmasınıbekleyerek daha dikkatli bir şekilde süzdü sahili. Tam eminolamamakla birlikte, büyük ihtimalle kaçan kişinin Diana olduğunakanaat getirince önünde iki seçenek belirmişti Java'nın:

Ya kıyıya doğru daha hızlı yüzüpkısa sürede Diana olup olmasa da o kadının yanına varacaktı, yada denizde kalıp Mystere ve genç çocuğa göz kulak olacaktı.

Java, kısa bir düşünme faslıakabinde ilk seçeneği tercih etti. Gerçekten de, öngördüğügibi dipten seri bir yüzüş sonrasında kıyıya varmıştı. Sudançıkarken, normal insan kulağının algılayamayacağı kadar düşükfrekanslı bir ses işitti. Dönüp baktığında birkaç dakika öncekıyıda turunculaşan beyaz ışığın, şimdi denize doğrusüzüldüğünü ve gene turunculaştığını gördü. Gözünükısıp baksa da, dalgalar vurulan kişinin kim olduğunu görmesinemüsaade etmiyordu. Işığın hizasında Mystere'in de olduğunubilmek, Java'nın gözünü döndürmeye yetmişti. Kumlara rağmenkoşarak birkaç saniyede ışığın kaynağına varmıştı...

*

Diana güvenli bir mesafeye kadargeldiğine emin olunca, kovalandığına dair hiçbir ses deduyamayınca zihni farklı bir sesi ön plana çıkardı: Adamdankaçarken kum atıp da koşmaya başladığı an duyduğu cılızçığlık.

Duyduğu an ayırtına varmamış olsada, böyle bir sesi işittiğini şimdi sakin bir kafayla farkediyordu! Merakla dönüp arkasına baktığında gördüğü şeyeilk önce inanamadı, sonrasında gelişen olayları ise hayal meyaltakip edebildi.

Arkasına döndüğünde tümhaşmetiyle önüne serilen kumsalla gölün arasında beyaz bir ışıkhuzmesi belirmişti. Işık, turuncumsu bir hal alıp söndüğündefarklı bir detayı yakaladı Diana. Birkaç metre önünde, gözününhizasında durmadığı için ilk başta fark edemediği, Java vardı!Java'nın yüzü ışığa ve ışığın kaynağına dönükolduğundan dolayı kendisini görmediğini anlamıştı Diana. Tamsesleneceği sırada Neanderthal Adamı, her seferinde Diana'yışaşırtabildiği hızıyla ışığın kaynağına doğru koşmayabaşlamıştı.

O an aklında bir fikir belirdiDiana'nın: Java ve Mystere aynı anda kaybolduğuna göre, Mysterede yakınlarda olmalıydı!

Etrafa heyecanla bakarken kimseyigöremeyince, birkaç saniye önce koşturan Java'nın nereyekoştuğu sorusuyla, ortalarda olmayan Mystere'in nerede olduğusorusu üst üste binmiş ve tek bir soruya dönüşmüştü: Birkaçsaniye önce belirip sönmüş olan beyaz ışığın hedefindeMystere olabilir miydi?

Bu soru, elini ayağını titretmeyeyetmişti Diana'nın. Java'nın peşinden o da koşmaya başladı...

(Devam Edecek)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 20, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Loch Ness'in GizemiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin