Hayatın Renkleri

Yine Karıştırma Aklımı!

Derini aramalıyım derhal.

"Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra..."

Nerede bu kız ya! Hem haber vermiyor hem de telefonu kapalı. Polise gidip kayıp ihbarı vermek için 23 saat beklemem gerekiyor sanırım. Ne saçmalıyorum ben allah aşkına ya. Kazık kadar kız. Bir şey olmaz ona. Odama geçtim televizyonu açıp yatağıma uzandım ve inanın 5 dakika sonrasını hatırlamıyorum.

"Yaa n'oluyor be! Kim bu kapıyı kırarcasına çalan ayı!"

Kapıyı açtığımda Derin boynuma atladı.

"Yemin ediyorum eve hırsız girdi ve kesin seni 47 yerinden bıçakladı diye düşünmeye başlamıştım. Sende nasıl bir uyku hâli var kızım ya! Seni tam 34 kere aradım zile kaç kere bastım bilmiyorum! Sen nasıl bi..."

"Derin sus bi allah aşkına sus motorun soğusun ya! Eve geldim seni aradım telefonun kapalıydı uyuyakalmışım sonra. Sen neredeydin asıl onu de bana."

"Ya sabah uyandım saat 9 muydu neydi Meryem aradı hadi kalk kahvaltıya gel diye ona gittim sonra çıktım annemlere uğradım o sırada fark ettim şarjımın bittiğini şarja takıp seni arayınca açmadın ben de çocuklasın diye şey etmedim. Buluşma nasıldı kız asıl onu anlat sen."

Sabah başıma gelenleri hatırlayınca küçük bir kahkaha atıp söze girdim. "Ay sorma ne buluşma ama! Çocukla 10da buluşmak için sözleştik gözümü bir açtım saat 12.

"Hayvan yaa hahahaha."

"Heralde uyku sersemliğiyle ne yaptığımı bilmediğim için ne telefona baktım ne bişey hemen koştum banyoya saçımı başımı düzelttim giyindim ve evden çıktım. Yine şu lanet topukluları giydim. Şu an mantık çerçevesinde sabahki olaylara bakıyorum da resmen şuurum yerinde değilmiş. Zar zor yürümeye çalışırken kaldırımdaki inşaat işçisinin üzerine düştüm."

"AHAHAHAHAHAHA"

"Gülme lan hahahaha. Neyse tam caddeye çıktım taksi çevirdim bu sefer de telefonum yok. Sonra sakince taksiden indim. Eve geldim üzerimi değiştirdim telefonu elime aldım Can bilmem kaç kere arayıp Whatsapp'tan da yardırmıştı. Ona senin dün gece rahatsızlandığını ve apar topar hastaneye gittiğimizi telefonumu evde unuttuğumu eve yeni geldiğimi söylediğim bir mesaj attım"

"Hahahaha yine günah keçisi ben olmuşum. Tarihte ilk yalandan ölen insan diye Guinness'e gireceksin yakında demedi deme"

"Ay ne yapayım zaten çok da önemsemiyordum. Baksana inanmamış gibi duruyor zaten cevap vermemiş."

"Kuzu ben bi duşa gireceğim. Sonra da yemeği hazırlarız olur mu?"

"Tamam kuzumm."

Tabii ki Derin duştan çıkana kadar hazırlamıştım ben yemeği. Çok şaşıracağına eminim çünkü patates-biber kızartması, köfte, makarna ve salata yapmıştım.

"Aa! Ay Deniz'e ne yaptın doğru söyle! Sen kimsin Deniz kılığına bürünmüşsün. Söyle kimsin?!"

"Hahahaha abartma istersen Derinciğim arada bir ödül vermek lazım kendimize dimi? Hep sebze hep salata olmaz tabi."

"Yavrum benim bee!"

Yemeğimizi yedikten sonra, televizyonun karşısına geçtik ve ikimiz de birer sigara yaktık. Bugün resmen ilk sigaramdı, gerçekten şaşırtıcı. Diyetisyen olabilirim ama sigarayla ne alâkası var canım bunun. Dimii?

"Yarın ne yapalım?"

"Bilmem ki. Sabah sana kahvaltı hazırlayabilirim istersen akşama doğru terasa çıkar iki bira çakarız? Hiç dışarı çıkasım yok."

"Bu kızı seviyorum yaa!"

Mutfağa gittim tam kahve yapıyordum ki;

"Yavru telefonun çalıyor. Sadece numara var."

İçeri koştum ve ekranda onun numarasını görünce resmen başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Bir an kalbimin sıkıştığını hissettim. 2 sene önce beni terk edip giden üstüne bir de beni aldattığı kızla evlenen bir adam beni neden arıyordu ki? Ne olur yapma bana bunu. Yine karıştırma aklımı!