Böyle Veda Etme Bana

13 0 0
                                    

Medyadaki şarkıyı dinleyerek okumanızı tavsiye ederim, keyifli okumalar! :)

♧♧♧

Duyduklarıma resmen inanamıyordum. Eminim şu an yüzüm kireç gibi olmuştur. Ne yapacağıma karar veremeden Derin tarafından sorguya çekildim

"Kızım ne hastanesi? Ne oluyor? Kime ne olmuş?

"Cenk..."

"Ee ne olmuş Cenk'e?"

"İntihara kalkışmış."

"Oha şaka yapıyorsun! Hangi hastanedelermiş?"

"Bilmiyorum arayan kardeşiydi. Konum atacak şimdi bana."

"Kalk hadi toparlan gidelim."

"Abi gitmem ne kadar doğru olur bilmiyorum. Annesi babası şimdi hepsi oradadır. Ve bu kız neden beni aradı ki? Nereden biliyor benimle iletişime geçtiğini?"

"Seni aradığına göre demek ki biliyor. Kalk kızım hadi. Sağlık sonuçta başka bir şey olsa siktirsin pezevenk derim ama farklı bir boyut bu."

Apar topar çıktık evden ve gittik hastaneye. Kapıda Ceyda karşıladı bizi yani Cenk'in kardeşi.

"Ne olmuş? Nasıl anladınız intihar ettiğini bana baştan anlatır mısın? Ve benimle iletişime geçtiğini nereden biliyordun da beni aradın?"

"Gel oturalım şu bankta iki dakika. Her şeyi anlatacağım sana."

Ceyda'nın gözleri dolu doluydu ve ağlamamak için kendini zor tuttuğu çok açıktı. Banka oturduk.

"Bak en baştan anlatayım. Benim bu gerizekalı abim seni aldatmış. Ama bu tek gecelik bir şeymiş. Çok sarhoşmuş ve hatırlamıyormuş. Kızı hamile bırakmış beyinsiz. Sonrasında kız yaygarayı kopardı tabii. Ailesi evimizi bastı. Kızın babası abimi öldürmekle tehdit etti. Ve daha bir sürü şey. Sonrasında işte bildiğin gibi evlendiler. Çocuk doğdu. E sonrasında kavgalar gürültüler bütün hızıyla gelişiyordu. En son abim çıldırınca kızın boğazına bıçağı dayamış bunun üstüne de kız boşanma davası açmış tabiki. Dava açıldıktan sonra da abim seni aramış evinin önüne falan gelmiş. Bu sabah da evine gittim uyuyor sandım ilk başta. Kahvaltı hazırladım sonra odasına girdim. Elinde ilaçlar komidinde mektup!"

Duyduklarıma inanamıyordum. Bunların hepsi şaka olmalı. Gözyaşlarımı tutamıyordum. O sırada Ceyda elime mektubu sıkıştırdı.

"Canım Ailem;

Son sözlerimi duyun isterdim okumak yerine, ama dayanamamanızdan korktum..
Yarın her şey için geç olabilir.
Benim için üzülmeyin demeyeceğim,nasılsa üzüleceksiniz..Tanıdığım ve hayatına girdiğim herkesten özür diliyorum.
Yaşamak istemediğim bir hayatı daha fazla devam ettiremeyeceğim. Daha fazla dayanamazdım bu sancılara... Sizleri çok seviyorum..."

Arkasından "Bunu da sana yazmış" dedi ve başka bir kağıt uzattı. Bunu hiç beklemiyordum işte.

"Deniz'im;

Biliyorum şu an benden nefret ediyorsun. Senin yerinde kim olsa nefret ederdi. Bu nedenle sana kızamıyorum. Ama keşke bir kere olsun dinleseydin beni be Deniz'im...
Bir kere dinleseydin beni, sana her şeyi anlatacaktım. Bilmiyorum belki dinleseydin de affetmezdin beni, bunca zaman bana ulaşıp her şeyi anlatsaydın derdin, ama cesaretimi toparlayamadım.
Her seferinde 'o senden nefret ediyor' düşüncesi sardı beynimi.
Yaşattığın her mutluluk için sana teşekkür ederim..
Seni hala ilk gün ki gibi seviyorum..."

Gözyaşlarımı tutamıyordum. Ağlamaktan konuşamıyordum hatta. Kalbim sıkışıyordu resmen. Başımı Derin'in omzuna yaslayıp gözlerim kan çanağı olana kadar ağladım. Ağlamam kesildikten sonra içeri girdik. Yoğun bakımda olduğunu öğrendim. Annesinin ve babasının yukarıda olduğunu bildiğim için çekiniyordum biraz da. Yukarı çıktık, hemen asansörün karşısındaydı yoğun bakım ünitesi, kapı açılır açılmaz sandalyede ağlamaktan harap olmuş annesini gördüm. Nermin Teyze...
Beni görünce hiç beklemediğim bir tepki verdi.

Boynuma sarılarak "Canım kızım!" dedi ve başını omzuma yaslayıp ağlamaya devam etti. O konuşmadan sonra böyle bir tavır beklemiyordum tabii ki. Demek ki beni tamamen Cenk'ten soğutmak için yapılan bu oyunun bir parçasıydı o da... Hiçbir şey söyleyemedim o an sadece Nermin Teyzeye sarıldım ve ağlamaya başladım.

Doktorun odadan çıkmasıyla başına toplandık hepimiz. Şu an kesin bir şey söyleyemediğini ve her şeye hazırlıklı olmamız gerektiğini söyledi ve siktir olup gitti. Arkasından hemşire geldi ve sadece 5 dakika olması şartıyla bir kişinin yanına girebileceğini söyledi. Ben Nermin Teyzenin gireceğini düşündüğüm için yerimden hiç kıpırdamadım.

"Denizim sen gir istersen. Ben dayanamayabilirim."

"Emin misin Nermin Teyzecim?"

"Evet kızım eminim. Gir hadi."

O hastane kıyafetlerinden giydikten sonra odaya girdim. Öylece hareketsiz yatıyordu karşımda ve hayatımın en boktan hissini şu an yaşıyordum. Elini tuttum.

"Ah be Cenk! Keşke bir yolunu bulup daha önce ulaşsaydın bana. Bir sinirlenir iki sinirlenir üçüncüde yatışırdım ben. Ne olur aç gözlerini, bu şekilde veda etme bana. Bu şekilde olmamalı. Kötü ayrılmış da olsak, birlikte hayatımızın en güzel günlerini yaşadık. Belki de seni asıl şimd..." derken yerimden o sesle sıçradım.

Dıııııt!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 25, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hayatın RenkleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin