Psikopat Prenses -4-

239 23 6
                                    

Özel araba gelmişti benim için. Yol boyunca Bts- young forever dinledim. Sıkılmadan dinliyordum. Baek'in yanında düşer miydim?

Eve geldim. Baek ve ailesi de burdaydı. Hiç cevap vermeden dikilmeye başladım. Susucaktım.

"Nerdesin sen!" Babam biz bize olduğumuzu sanıyordu. Annem babamın yanından ayrıldı bana adım attı ama bi adım geriye gittim. Sooyoung sesizce oturuyordu.

"İyi misin?" Baek'in annesi yumuşak tonda konuştu. Bu yumuşak kişiliğe cevap vermiçektim.

"Neden konuşuyormusun?" Annem konuştu.

"Sizden nefret ediyorum. Sakın bana annelik babalık taslamayın hangi babama kızını böyle birine verir. Herzaman Sooyoung sevdin. Baba sevgisi vermedin. Benim hayalerim var. Benimde duygularım var. Bende sevdiğim kişiyle evlenmek istiyordum. Sooyoung prenses olmayı hak ediyor. Ben asiyim ben onların emirlerine uyarım ama ben kendi benliğimi kaybederim en kısa zamanda ölürüm.! Sizin gibi hiçbir zaman olmıcam ben düştüğümde siz yoktunuz. Sooyoung bananeme benziyor diye sevdin! Ben üvey oldum senin için!"

Herkes şaşırmış derece bana bakıyordu. Odama çıkmaya gerek duymadım boğuluyordum. Dışarıya çıkmak için adım attım.

"Nereye?" Annem sesizce mırıldandı.

"Kendi evime!"

"Bende seninle gelebilir miyim?" Baek ' in annesi sessizce bana bakıyordu. Baek baktığımda gözlerimin içine bakıyordu.

"Tabi" Baek nasıl böyle bir anneden çıkmış olabilir anlamıyorum.

"Uzak biraz, onun için arabayla gidelim" Adını henüz bilmediğim bayana baktım.

"Tabi"

En ön koltuğa oturdu.

"Ben özür dilerim... Aslında böyle olsun istemiyordum. Düşe kalka hayata tutundum. Ben annemin kızı oldum. Sooyoung da babamın ama ben babama daha düşğündüm. Sizin adınızı kirleticek hiçbir şey yapmıcam bunu bütün samimiyetle söylüyorum"

"Seni çok iyi anlıyorum. Baek de sana benzer ama gece hayatı olmasa... Baek'in Chanyeol dan başka arkadaşı yoktur. İnsanlar parası için seviyor. Bazen oyun olmak istiyor. Ama biz onunla oyun oynıyamıyoruz. Baek çocukluğunu yaşamadı. Seninle biraz da aynı acılara sahip."

Bayan duygulanmıştı. Annesi cidden çok iyiydi.

"Hava çok güzel. Yürüyerek mi gitsek?"

"Olur"

Arkada duran montumu alıp dışarıya çıktık. Hava biraz rüzgarlı olsada kendimizi iyi hissetmenin tek iyi yönü buydu.

Kâğıt helva almaya gittim. Bayanda arkamdan gelmeye başladı. Satıcı prensesi görünce uzattığım parayı almadı.

"Lütfen alın! Sizin işiniz bu rica ediyorum alın"

"Ama..."

"Rica ediyorum" Gülümsedim.

"Peki"

Parayı aldı. Bende teşekkür ettim.

"Resim çekilme imkanımız var mı?"

"Tabikide, resim çekilelim mi?" Prensese baktım kararsız dı.

"Birşey olmaz merak etmeyin"

*

"Halkla iç içe olmak en iyisi, onların dertlerini dinlemek en güzel şey."

"Anlıyorum, tehlikeli değil mi?"

"Korumalar ne işe yarıyor"

"Evet, ben ismimi söylemedim Yoona ismim senin gibi biriyle tanıştığım için çok güzel birşey"

"Aslında benim içinde öyle annem oldu sanki"

"Bana anne diyebilirsin kızım"

Birlikte evin içinde kahkaha attık. Kahve yapmak için mutfağa gittim. Kapı çaldı. Tam gidicektim "Ben bakarım" Vay, gülümsedim. Kapı açmayı biliyormuş. Gelenlere şaşırsamda onlar için de kahve yapmaya başladım. Baek elindeki poşetleri mutfağa koydu.

Mutfakta ki sandalye oturdu. "Ben kardeşin ile flört ettim"

"Yattın mı?"

"Hayır"

Flört mü sadece. İyi bunu başkasından duymamış oldum.

"Kızdın mı?" Boğuk konuşmuştum.

"Ben seninle evleniçeğimi bildiğim halde Chanyeol ile flört etsem kızar mıydın?"

"Sikerim!"

Ona döndüm. Cidden bunu düşündüğüne inanmıyorum. Ne yaptığını anlamış oluçak ki. Saçlarını karıştırdı. Sooyoung mutfağa girdi. Rahatlıkla dolabı karıştırmaya başladı.

Baek onu süzüyordu. "O gece iyiydin" dedi Sooyoung. Bana yatmadığını söylemişti.

"Ne gecesi?" Sana söylemedi mi? Pardon.

"Sen sürtük müsün?" Baek beni es geçip Sooyoung girişti.

"Taeyeon, sadece öpüştüm"

"Yalan söylemede iyisin"

"Ne oluyor burda?" Üvey babam içeriye girdi.

"Kızın Prens ile öpüşmüş, flört etmiş. Suçlu olan benim dimi?"

"Bunu nasıl yaparsın Sooyoung?"

İkiside benim onları söylemiceğimi düşünüyordu. İkiniz sürtüksünüz. Yoona hanım Baek ile konuşmak için boş odalardan birine girdi. Bu evde kalmak istemiyordum artık güzel yatağıma gitsem iyi olur. Kimseye birşey demeden dışarıya çıktım. Baek'in babası dışarı da oturuyordu.

"Nereye?"

"Eve gidiyorum, yarın okul var"

"Biz bırakalım?"

"Yanlız kalmam gerek, iyi akşamlar"

"Kendine dikkat et güzel kız"

Yavaşça park ettiğim arabaya bindim. Belirli belirsiz ağlıyordum. Neden ağlıyordum. Yoruldum. Hemde çok yorduldum. Ne yapsam olmuyordu. Üzgün olan bendim. Arabayı çalıştırdım evin önündeki araba Sehunun değil miydi?

Arabadan çıkmam çok hızlı olmuştu. Kapının önünde oturmuş bir adet Sehun.

"Sehunn!" Koşmaya başladım. Oda koştu ve sımsıkı sarılıyorduk. "Seni çok özledim" dedim. Benim umut ışığım Öykü ile Sehun du. Düştüğüm zaman Sehun elimi tutmuştu bir baba gibi. Öykü ise anne gibiydi herşeyimi ona anlatır beni yönlerirdi.

"Evleniyorsun! Nasıl hissediyorsun?"

"Sehun, Sooyoung ile Baek flört etmişler ve öpüşmüşler. Bunu utanmadan söylediler. Baek umrumda değil. Ama iğrenç ikisinin karakteri olmadığını anladım. Bende Baek gibi yapıcam bakalım nasıl hissediyormuş it herif"

"Sooyoung dan daha fazla şeyler beklerdim. Kusura bakma ama senin kardeşin sana düşman! Lan bende erkeğim ama Baek gibi değilim. Rahat durmuyor. İşin zor"

"Niye işim zor olsun? Onunla yatmıcam. Vücudunu satıyor. Ve yattığı kişiler ile utanmadan resim çekilip ülkeye rezil oluyor"

"Neyse bu konuyu kapatalım. Bunları düşünüpte kendini yorma. Yarın okula geliyorsun değil mi?"

"Evet"

"Ben gidiyim, sende dinlen."

"Teşekkürler, dikkatli sür"

"Tamam"

Eve girdim. Önceden gülümseyerek giriyordum şimdi ağlıyarak. Bitiyordu hayalerim.

Odama girdim üstümdekileri çıkarmadan yatağa girdim. Herşey tam anlamıyla felaket ama güzel olan birşey olmalıydı. Her felakete iyiye benzer bir felaket olur değil mi?

Psikopat Prenses Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin