''Hadi ama Diana kalk artık'' sesini duyduğumda yavaşça gözlerimi açtım.Dolly bana bakarak ''iyi misin?'' diye sorduğunda ''evet''dedim.Aklıma olanlar gelince ''sen'' diyerek ayağa kalktım.''Hemşireyi az kalsın öldürüyordun.Acemisin''dediğinde ''ne yaptığımı bilmiyorum,nasıl yaptığımı da ''dedim.Güldü...''Vampirliğin ilk zamanında duygu kontrol etme sorunları yaşanır.Sadece tek bir sorum var.Vampir kanını nereden buldun Diana ? '' dediğinde ''vampir mi ?''dedim.Bana ne olduğunu bilmiyordum ama vampir de değildim.Dimi...
''Ah hadi ama vampir kanını nereden aldın Diana ?Son birkaç yıldır buralar vampirler uğramaz''dediğinde ''hiçbir yerden kan falan almadım.Sen kafayı yemişsin.Vampir mi ?Hani bu bizim bildiğimiz doğaüstü güçleri olan filmlerde hayali ürün olan vampirler mi ?Hem neden benim vampir olduğumu düşünüyorsun?Bak hastanede neden kan içtiğimi ya da hemşirenin kanını nasıl içtiğimi bilmiyorum.Sadece o an da bunu yapmak istedim.''dedim.
Dolly bana bakarken şüpheli bakışlar atıyordu.''Sen mi kendini kestin?'' dediğinde sinirle ''hayır''dedim.''Peki nasıl boyunun kesildi?''dediğinde ''banyoya gittiğimde aynanın içinde siyah pelerinli insanlar gördüm.Delirdiğimi düşündüm.Ama sonra bir anda benim yanımda oldular.Beni etkisiz hale getirdiler.Boğazımı onlar kesti''dedim.Dolly korku ile bana bakarken ''siyah pelerinliler mi ?''dediğinde ''evet Dolly inan bana ben deli değilim,kendimi kesmedim.''dedim.Söylediklerim üzerine ''inanmıyorum,bu mümkün olamaz''dedim.''Ne mümkün olamaz''dediğimde elini kitaplığa doğru tutması ile birlikte kitaplıktan bir kitap Dolly'nin eline geldi.Şaşkınlık içinde kalmıştım.Az önce ne olmuştu öyle.Dolly'e ''bunu nasıl yaptın''dediğimde ''iyi bir cadıyım''dedi.Gözlerim şaşkınlık ile büyürken ''cadı mı ??'' dediğimde ''şuan konumuz bu değil ve artık bunları duymaya alış''diyip kitaplığa doğru yürüdü.Elleri her kitaba dokunuyor gözleri ise fıldır fıldır istediği kitabı arıyordu.Sonunda bulmuş olmalı ki ''buldum''diyerek sevinç çığlığına benzer bir ses çıkardı.Gözlerimi devirmekle yetindim sadece...
''Ne olduğunu bana söyleyecek misin artık?''dediğimde kitaptan kafasını çekerek ''bir efsane vardır.Eğer bu efsane gerçek ise başımız büyük beladadır''dedi.Kaşlarımı çattım.Elindeki kitabı masaya bırakarak kitaplığa doğru gitti.Kitaplıktaki kitapların hepsini yere attıktan sonra en arkada gizli bir bölüm oluştu.O gizli bölümü açarak fazlasıyla-gerçekten fazla-eski kapaklı bir kitabı eline aldı.Yanına yaklaştım ve kitaba bakmaya başladım.Dolly kitabı açmaya çalıştıkça kitap direniyordu.Ona tam neden açılmadığını sorduğumda ''cadı kitabı fazla inatçı''dedi.Kitabın kapağında bir el simgesi vardı.Simge dikkatimi fazlası ile çekmişti.Sanki elini benim üstüme koy diye bağırıyordu.Dolly ilk başta aldığı kitabı incelerken ''kitabı sadece çember açabilir yazıyor.Çember kim ki ?''dediğinde aklıma rüyalarım geldi.
Her gün gördüğüm o rüya.Elimi kitabın el damgasına koymam ile beraber kitap bir anda açıldı.Dolly bana şaşkınlıkla bakarken ''ama nasıl?''dediğinde omuzlarımı bilmiyorum anlamında düşürdüm.''Gerçekleşiyor''diye mırıldandı ve kitabı elimden aldı.Gözlerini kitabın sayfalarında gezdirirken kitabı tutan elleri titriyor,gözleri korkunun siyahına bürünüyor ve çok sık yutkunuyordu.Okumayı bitirince bana baktı ve kitabı masaya koydu.Masanın üstündeki bıçağı aldı ve bana doğru fırlattı.Son dakikada bıçaktan kurtulunca ona dönerek ''sen ne yapıyorsun??!!'' dediğimde ''reflekslerin gelişmemiş''dedi ve duvara saplanan bıçağı aldı.Bileğimi sertçe tutup avucumun içini bıçak ile kesti.''Aynı zamanda yaraların da iyileşmiyor''dediğinde ''ne diyorsun ''diye bağırdım.Elim acıyor ve yanıyordu.Neden böyle bir şey yapmıştı ki.
Elinde kan torbası ile birlikte geldiğinde yine bir açlık hissettim.Elindeki kan torbasını kaparak içmeye başladım.''Tanrım gerçek oluyor,gerçekmiş''dediğinde kan torbasını içmeyi bırakıp masaya bıraktım.''Ne olduğunu artık anlatacak mısın?''dediğimde''efsaneye göre bir cadı vardır.Çok güçlü cadılardan biridir.O zamanlarda salgın hastalıklar,avlanma çok fazla olduğu için bir çocuğunu kaybeder.Bunun üzerine diğer çocukları hayatta kalsın diye bir lanet yapar.Çocuklarını vampire dönüştürür.İlk defa yapılan bir lanettir ve bunu yapmak bazı fedakarlıklar ve büyük bedeller gerektirir.Cadı bunu gizlemeye çalışır ama çocuklarının kana olan bağımlılığı onları fazlada gizli tutmaz.Cadı o laneti yaptığında konseyine karşı gelmiştir.Konsey bunu öğrendiği zaman cadıyı ve yarattığı canavarları öldürmek için oraya gider.Cadı çocuklarını korumak için bir büyü daha yapar.Bir çocuğunu ''çember''yapar.Çemberin ortası.Onu dayanak ve güç noktası yapar.Hepsinin hafızasını siler ve onlara yeni bir hayat verir.Hepsi günahlarının deliğine çekilir.Cadı tüm çocuklarını bir koruma büyüsü yapmıştır ama çember dayanak noktası olduğu için ona çok ama çok daha güçlü bir koruma büyüsü yapar.Çember yeni hayatında vampir değildir.İlk başta öldüğü zaman insan kanı donarak içinde her zaman bir kutunun içinde bulunan vampir kanı vücudunu esir alır ve insan kanının yarısını dondurur.Çember tekrar ölümden dirilir ama bu sefer farklı olarak.Yarı vampir olur.Bazı vampir güçleri varken bazı vampir güçleri yoktur.Çember eğer bir kere daha ölürse eski haline gelir ve ailesini bulabilir.Tabi konseylerde onları bulur.''dediğinde gözlerimi kırpıştırarak kendime gelmeye çalıştım.
''Diana o gün banyoda senin boğazını kesenler konseydi.Sen o gün öldün.Şu anda yarı vampirsin.İyileşme yeteneğin yok,reflekslerin yok ama kana olan bağımlılığın var.''dediğinde ''hayır olamam ''dedim.Derin bir nefes alıp ''sen bu efsanedeki çembersin''dediğinde sadece gözlerine bakmakla yetindim.
*************
(Defter arkası:)
Dolly'e ''kitaba benim buraya nasıl geldiği mi anlatmadık ya da neden burada olduğumu ya da beni hastaneden nasıl çıkardığını ya da hemşireyi ne yaptığını ya da...''derken Dolly'nin ''bir dur yazarımız şu günleri bir atlatsın benim ağzımdan da anlatım yapabilirmiş ''dediğinde ''sen ciddi misin ?.Bana hiç söylemedi''diyip yüzümü astım.Güldü.''her şeyi bilmek zorunda değilsin Diana biraz sabırlı ol''dediğinde üfledim.Niye her şeyi bilmek zorunda değildim.Merak ediyordum işte.Merak uykudan sonra çikolatadan önce gelirdi bir kere.Neyse ben artık sözü yazarıma bırakıp size iyi günler diliyorum sevgili okuyucular...