Bölüm 10

20 7 1
                                    

 Merhaba çemberciler zhshshshhshs Biliyorum gerçekten uzun zamandır yazamıyordum . Kusura bakmayın . Medyada geçen bölümde kitabımıza giren Ethan karakteri var . Artık o da kitabımızda olacak. Hoşgeldin Nick Robinson zhshshshshs Neyse ben çok uzatmadan bölümü sizlere taktim ediyorum zhshshshshshs

  (Diana'nın ağzından) :  

       Gözlerimi açtığımda gördüğüm en önemli şey bu lanet eve tekrar gelmiş olmamızdı . Evin arka bahçe kısmındaydık . Tom ağabeyim bana bakarak balkon kapısından girdi . Bu eve bir daha gelmek istemiyordum ama o sevgili öz ağabeyime ondan korkmadığımı ve bana zarar veremeyeceğini göstermek istiyordum . Yüzümü donuk bir hale getirerek soğuk adımlarla evin girişine doğru yürüdüm . İçeriye girdiğim zaman Emy bir koltukta uyuya kalmıştı . Gülümseyerek yanına yaklaştım . Onu tam uyandıracak iken arkamdan Dolly ''Kevin bizi bulması için ona büyü yaptırmış ve Kevin ile Tom ağabeyini New York'a yanımıza getiren de oymuş . Kısacası yorgun ve dinlenmesi gerekiyor '' dediğinde başımı sallayarak sessiz adımlarla  Emy'den uzaklaştım .

      Kapıdan gelen sesle Dolly ile bakışlarımızı kapıya doğru çevirdik . Kevin ağabeyim kapıda dikilmiş bize bakıyordu . ''İsterseniz biraz dinlenin'' dediğinde soğukça ''gerek yok'' dedim . Bana doğru yaklaşmaya başladı . Sakince ''uyusan iyi olur '' dediğinde ben daha ağzımı açmamışken Dolly ''bence de Kevin . Biz biraz dinlensek iyi olur . Teşekkürler '' diyen Dolly'e gözlerimi devirdim . Kevin ağabeyim ''rica ederim Clar cadısı , beni takip edin '' deyip salonun çıkışına doğru gittiğinde bende arkasından gittim . İkimizden tam salondan çıkacakken Dolly arkamızdan '' ben burada yatsam iyi olur . Emy'i yalnız bırak miyim '' dediğinde Kevin ağabeyim ''sen bilirsin Clar '' deyip gülümsedi . Gülümsedi mi ? 

      Tamam Kevin ağabeyim öyle öküz biri gibi durmuyordu ama Dolly'nin Kevin ağabeyime hak vermesi ,birbirlerini desteklemeleri,birbirlerine gülmeleri biraz tuhaf gelmişti . Aman bana ne. Kevin ağabeyim ben bu düşüncelerimde iken elimi tutmuş beni kalacağım odaya bile getirmişti . ''Emily yatağın üstüne kıyafetlerini değiştirmen için rahat bir şeyler koymuştu . Sen üstünü giyin ben 5 dakika sonra geleceğim '' diyerek jest hızı ile odadan çıktı . Şaşkınca odada gözlerimi gezdirirken yatağımın üzerine koyulmuş pijamalara baktım . Üstümdeki elbiseyi çıkartarak pijamanın şortunu altıma geçirdim . Üstümü de giyindikten sonra yatağın üstüne bağdaş kurarak oturdum . Karşımdaki saate baktığımda saatin gece 1.30'u gösterdiğini gördüm . Umursamazca gözlerimi odada gezdirirken bakışlarım bileklerime kaydı . Acıklı bir şekilde güldüm . Buraya gelirken ablamın bana onu anlatmasıyla onu gerçekten çok merak etmiştim . Ama geldiğimde hissettiğim tek şey hayal kırıklığı idi . Başımı 2 yana sallayarak kendimi düşüncelerimden arındırdım . Avuç içlerime baktığımda aklıma barda tanıştığım çocuk geldi . Numarası silinmeye başlamıştı . Ayağa kalkarak odadan duran küçük kitaplığa gittim . Bir kalem ve kağıt alarak avuç içimde yazan numarayı yazdım . Yarın ilk işim yeni bir telefon alarak Ethan'ı aramak ya da mesaj atmak olacaktı . 

       Saate baktığım zaman saatin 1.45 olmasını görmemle kaşlarımı çattım . Kevin ağabeyim ''5 dakika içinde geliyorum '' demesi 15 dakika mı oluyordu ? Hemde vampir özellikleri ile beraber . Gözlerimi devirerek odanın kapısını açtım . Bu ara bu olaylar başladığından beri gerçekten de fazla göz devirmeye başlamıştım . Her neyse . Odam hemen merdivenin karşısındaydı . Sessizce kapıyı kapatarak yavaş adımlarla merdivenlerden inmeye başladım . Merdivenlerden inerken burnuma dolan koku ile gülümsedim . Kan kokusu... Yavaşça,kokuyu takip ederek merdivenlerden indim ve koridorun sonundaki odaya doğru yürümeye başladım . Ben yürüdükçe kan kokusu daha çok artıyordu . Kapıyı açtığımda ailemin sevgili gözleri bana döndü.Ama ben onlara değilde önümdeki masada duran kan torbalarına ve ifadesizce duran,boynunda ısırık izleri olan insana bakıyordum . ''Bensiz ziyafet mi yapıyorsunuz ? '' diyerek sinsice sırıttığımda Tom ağabeyim ''sen kan içiyor musun ? '' dedi . Gülerek hemen yanımda duran kadının yanına gittim . Dişlerimi boynuna geçirerek kanını içmeye başladım . Ablam dışında hepsi bana şaşkınlık ile bakıyordu . Ne yani yarı vampir idim . Kan içemez miydim ? 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 14, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sızlayan DişlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin