BENİM HİKAYEM

Part.5

Ceyhunla 1 dakika boyunca öpüşün...

Diyen özgeye ters ters baktım.Ceyhun'a baktığımda sırıtıyordu.İşine gelmişti hayvanın !
Gizem "Saçmalama!"dedi özgeye bende sinirle "Bende senin sevgilini öpmeye bayılmıyorum."dedim.Özge "Hadi ama herkesi sizi bekliyor."dedi.
"Ya ceyhun şat at." Bunu ben ceyhuna mı söyledim?Ceyhun piç smile yapıp
"Hiç sanmıyorum güzelim."dedi.
Öfkeyle baktım.
Ceyhunun yanına sürünerek gittim.
Ceyhun halinden memnun duruyordu.
Bana yaklaştı yaklaştı ve alnıma alnını dayadı.
Fısıldayarak "Bunun cezası da var."dedim.Oda aynı şekilde "Umrumda mı sence?"dedi.Tabiki değil.Berkay'a baktığımda sırıtıyordu.
Özge ise kahkaha atıyordu.
Gizem bana kötü kötü bakıyordu.
Ceyhuna yaklaştım.
Dudaklarımı dudaklarına bastırınca ceyhunda dudaklarımda gülüyordu.Sanki eriyordum.Ellerini belime koyup karşılık vermeye başlayınca,elimi belime koyduğu eline götürüp cimcikledim.Sırıttı.
Sanki bu anı beklemiş gibi öpüyordu.
Bana daha fazla yaklaşınca omuzlarından ittirip ayağa kalktım.Alayla sırıtıyordu.
Özge "Daha 1 dakika bit---" sözünü bitmesine izin vermeden hızlıca banyoya girdim.Tam kapıyı kapatacekken ceyhun hızlıca gelip kapıyı kilitledi.
Beni banyo dolabı ve kendi arasına aldı.Elini belimin iki yanına (dolaba yasladı.) Onu ittirmeye çalıştım,ama ilerlemiyorki öküz sinirle "Çekilsene!"dedim.
Bana 32 diş yaparak "Daha yeni ÖPÜŞTÜK farkındasın demi?"dedi.Bilerek yapıyordu.Kaşlarımı çatıp "Hayatımda yaptığım en büyük hataydı." diyip en son gücümle ittirdim.Ve salona geçip kimsenin birşey demesine kalmadan çantamı alıp hışımla çıktım.Ya biz resmen sevgilisinin önünde öpüştük.
Kendimden nefret ediyorum! Bu bir nevi sürtüklüleğe giriyor.
Ceyhunda arkamdan geliyordu.
"Serenay! Dursana kızım bir!" dedi.En sonunda yakalayıp nefes nefese kolumu tutup kendine döndürdü.
Kolumu kurtarmaya çalışırak "Ya bırak! Bırak!!!" diye bağırdım.Ceyhun bana ifadesizce bakıyordu.
"Ya bi sakin ol! Amınakoyum sanki bekaretini almışım gibi saçma sapan tiplere giriyorsun bi dur artık!"dedi.Ama yeter be! Tüm sinirimi ondan çıkararak,
"Bak ceyhun ben senin o bildiğin sürtük kızlara benzemem tamammı!!! Sen benim ilk öpücüğümü aldın.Evet haklısın belki benim yerimde başka birisi olsaydı belki gece senin altına girerdi! Ama sen beni hiç tanımamışsın! Senin bir sevgilin var sen bunu bile bile bana nasıl karşılık verirsin ha?! Şimdi bırak artık!" diyip hışımla kolumu çektim.Ceyhunun o içimi eriten gözlerine baktığımda hayal kırıklığı görüyordum.Tam gideccekken bileğimden tuttu ve
"Serenay eğer benimle öpüşme düşüncesinden bile bu kadar iğreniyorsan suç benim!" diyip bileğimi sertçe bırakıp arkasına bile bakmadan arabaya yöneldi.Arabayı son gaz sürüp ortalığı toz duman ederek gitti.
Gözümden akan yaşları hissetiğimden ellerimi saçlarıma geçirip kaldırıma oturdum.Ve hıçkırarak ağlamaya başladım.
O sırada omzumda bir el hissettiğimde arkamı döndüm.
"İyimisin?"dedi.Nasıl olabilirimki kırgın,üzgün,çaresiz,yalnız...
"İyiyim berkay." dedim.Ama herkes biliyorki her 'İYİYİM' diyen iyi olmuyor...
"Hiç öyle gözükmüyorsun.Hadi gel seni eve bırakayım."dedi.Bende kafamı olumlu yönde salladım.
Elimden tutup kapımı açıp otutturdu.
Kendiside sürücü koltuğuna geçti.
Uzun süre sonra Berkay "Anlatmak istermisin yada hayır ben kötüyüm diyorsan daha sonra da konuşabiliriz." anlayışlı çocuk diye buna derim ben.
"Immm...şey ben biraz kötüyümde ama söz telafi edeceğim."dedim.Sırıtarak başını iki yana salladı.

Evin önüne geldiğimizde kemerimi açıp "Teşekkür ederim." diyip yanağından öptüm.
Hızla arabadan inip kapıyı açtım.
Asansöre binip aynaya baktığımda
"Canavar!" diyip kaçasım geldi.
Ama sonra ben olduğmu anladım.
Gerçekten iğrenç gözüküyordum.
Topuklularım kırılmış,tüm makyajım akmış,saçım berbat...
Asansörden çıkıp sessizce eve girdim.
Dolabımdan geceliklerimi çıkarıp giydim.
Ve yatağıma yatıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.
************************************
Sabah alarmın sesiyle uyandım.Yatağımdan kalkıp formalarımı giydim.
Saçımıda tepeden bağlayarak parlatıcı sürdüm.
Aşağı inince annemi ve babamı öpüp
"Günaydınn!"dedim.
Ve kahvaltı masasına oturdum.
"Günaydın"dediler.
Abim "Serenay bu eteğin yarısı nerde?"dedi kaşlarını çatarak.
"Abi yaa bu okulun forması!"dedim.
"Onu anlarım AMA çorapsız niye giydin aptal!"dedi tıslayarak.
Gözlerimi devirdim.
"Çocuklar susunda yemeğinizi yiyin!" babamın uyarısıyla ağzıma fermuar çektim.
Yemeğimi bititip annemi babamı öpüp çıkaccekken abimin sesiyle arkamı döndüm.
"Dur serenay ben seni bırakırım okula oralarda bir kaç işim var sen geç arabaya geliyorum." diyince kafamı sallayıp arabaya yöneldim.
En öne oturup abimi bekledim.
Abim gelip sürücü koltuğuna geçti.
Ve gaza köklendi.
"Kemerini bağla."diyince hemen bağladım.
"Serenay?"diyince abime döndüm.
"Hmm?" dedim tıslayarak.
"Aliden ne haber?" dedi.
"Ali 2 gün sonra buraya geliyor."dedim gülerek.
Oda sırıttı.
Arabadan inip okulun önüne geldik.
Arabadan indim.Abimde indi.
Abim kolunu omzuma atıp beni kendisine çekip saçlarımı öptü.
Ayrılıp "Ben gidiyorum prenses" dedi.
"Görüşürüz bohem prens" dedim sırıtarak.Abimde arabaya binip toz duman ederek gitti.
Bende okula yöneldim.Hala özgeye çok kırgındım.Bunu en iyi onun bilmesi gerekirken beni dahada batırdı.
Tam soyunma odasına girecekken bir kol kolumu tutup beni soyunma odasına hızlıca itip duvara itti.
Allahsen sizce kim olabilir böyle bir manyak?
Kolunu duvara sabitleyip "O kimdi!?" dedi kükreyerek ceyhun.Gerizekalı !
"Kim kim?"dedim bende.Gözlerinden alev çıkıyordu.Kaşlarını çatıp "Sana hani sarılan kokunu içine çeken saçlarını öpen kolunu omz---" diyince sustu.Bağırıyordu resmen.Tüm kelimeleri vurgulayarak ve sinirle söylemişti.
"İşte daha söylememe gerek varmı o pezev---" derken elimi ağzına götürdüm.Abimden bahsediyordu.
Öfkeyle gözlerime bakıyordu.Bende sinirle;
"Sanane ya sen kimsin de bana hesap soruyosun!"dedim bende.Sinirlenmiştim.Elimi ağzından çektim.
Sinirle yanımdaki dolaba ayağıyla tekme attı.Tekrar öfkeyle gözlerime baktı kolumu sıkıyordu.
"Ne demek sanane kimdi o serenay!" diye kükredi.Her bağrışında kolumu daha fazla sıkıyordu.Bende canımın yanmasını istemiyorum.Uzatmayarak
"Ya bıraksana kolumu aptal! Abim anladınmı ABİM!" dedim.Gözlerinde bir an parlama ve rahatlama geçmişti.
Kolumu bırakıp "Güzeel" diyip kapıya ayağıyla tekme atıp çıktı.
Dengesiz! Kolumda kocaman bir kızarıklık olmuştu.
Bu çocuğun cidden sorunları var! Manyak!
Hızlıca soyunma odasından çıktım bu seferde karşımda Özge duruyordu ağzını araladı ama izin vermedim.
"Sinirlerim ciddi anlamda sikilmiş durumda o yüzden bugün konuşmasak iyi olur." Diyip kolunu sıvazladım.
Sonra sınıfa yöneldim.Sınıftan içeri girince sırıtan bir Ceyhun gördüm.Öfkeyle gidip yanına oturdum.
"Ne gülüyorsun psikopat!? Kolumun haline bak dengesiz!"dedim tıslayarak.Alayla kaşlarını havaya kaldırdı "Ben sana düzgünce sordum ama sen inat ettiğin için senin suçun güzelim." Dedi alayla."Ya ya ne demezsin!" Dedim.
Gözlerini devirdi.O sırada sürtük hocamızda gelebilmişti.Herkes ayaktayken Ceyhun babasının çiftliği gibi yayılıyordu -ki öyle- Evet hocamız tam bir SÜRTÜK! Nedenmi? Geçen bizim sınıftaki can ile yiyişirken gördüm! Evet evet yuh!
Ceyhun'a baktığımda açık olan bacaklarıma bakıyordu.
Sapık! Sinirle omzuna vurup eteğimi çekiştirdim.
"Ya sen ne kadar şerefsizsin!?" Dedim sinirle.Tek kaşını havaya kaldırıp "Bunlar yine iyi hallerim?" Dedi sırıtarak.
İyi halleriymiş aptal! Gözlerimi devirdim.Ya ben bu piç hayatıma girdiğinden beri ne çok göz devirir oldum -aslında abim de var ama orasını karıştırmayalım- Çantamdan telefonumu alıp sıraya kafamı gömüp sıranın altından telefonuma bakıyordum.Merak etmeyin hocalar iplemiyor bile nedenmi? Çünkü yarıdan çoğu hoca ders anlatmaz telefonuyla ilgilenirdi.Şu anda hocanın Can'a cilveli bakışlar attığı gibi.
Bende telefonumdan mesajlara girip Fırat'a mesaj atmayı düşündüm.Belki çıkışta bir şeyler yaparız diye.
Kime:Fırat
Selam! Çıkışta işin varmı?
Aynen biraz saçma oldu ama gönderdim.Telefonumdan mesaj gelince direk açtım.
Kimden:Fırat
Hayır yok o yüzden seni kaçırmayı planlıyorum.Çıkışta alırım seni ;)
Ne kadar da ince ruhlu bir Fırat.Aklıma Ceyhun geldiğinde ona baktım.Kulağıma eğilerek "Fırat'ın çıkışta işi olucak bence bekleme sen." Diyip geri çekildi.Bende anlamadığım için ortaya "Ha?" Diye bir tepki koydum.
"Diyorumki... gelse bile senin yanına yüzü mosmor halde gelir." Diyip göz kırptı.
Bu Çocuk benim sinir sistemimle oynuyor! Bende sinirle "Saçmalama Ceyhun karışamassın bana!"dedim.Alayla "Kim demiş?" Dedi.Allahım sinir küpü yapacak yakında beni "BEN diyorum Ceyhun!" Dedim sinirle.
"Herkesin istediği olsaydı şu an seni yatağa atmıştım." Diyince gözlerimi Kocaman açtım."Koca gözlü kız" diye ekledi.
Allahım yarabbim! Bir dakika bir dakika bu beni yatağamı atmak istiyor!!!? Höst!
"Sen ne tür bir varlıksın ya!? Dedim öfkeyle.Bana sırıtıp "Valla bazıları karizmatik bazıları meteor diyor sen ne dersin bilemem tabii" Bıktım artık laf yemekten bu çocuk hayatıma girdiğinden berri abim bile bana laf sokar oldu."He ondan ceyhun ondan" dedim.Biz buna 'laf bulamamak' diyoruz.Bana muzhipçe sırıtınca yine anladım ne söyleyeceğini.Ah kurtarıcım! Zil canım zil! Bende arkama bile bakmadan hızlıca çantamı alıp ilerledim.Ve eve gidip akşam için hazırlanmam gerekiyordu.

Eve geldiğimde kendimi soğuk bir duşa attım.Duştan çıkınca vücuduma çikolatalı -nutella aşk- spreyimi sıktım.Bu koku beni daha başka yapıyordu.Telefonumun lanet (!) sesini duyunca komidinden aldım.

Sürtükcüm arıyor...
Açıp açmama konusunda kararsız kaldım.Çünkü hala ona kırgındım.Ama ısrarla çalınca dayanamayıp açtım.
"Efendim özge?"dedim soğuk sesimle.
"Bak lütfen eğer dostluğumuzun hatrı varsa,akşamki tüm işlerini ertele gerekirse,akşam bara gidiyoruz.Bayy" dedi ve kapattı.Ah bu kız! Telefonuma adresi attı.
Aslında güzel bir fikir fıratıda arayıp onuda çağırırım hemde ekmemiş olurum.Fıratı rehberden bulup tıkladım.2.çalışta açtı.
"Efendim serenay?"dedi.
"Fırat ımm...Şey ya özge aradıda akşam bara gelirmisin diye şaaptı.
Bende seni ekmeyeyim diye senide çağırmak istedim.Lütfen gel lüüüütfen?"dedim.
"Tamam sen iste yeterki ben 2 saate ordayım."dedi ve kapattı.
Bende hala bornozla durduğumu fark edip dolabımın karşısına geçtim.
Sonunda bir elbise bulup giyindim.
Gerçekten ç-çok güzel gözüküyordu.İnanılmaz!

(RESİM:SERENAY'IN GECE BAR ELBİSESİ)
Arkası uzun,önü minicik ve göğüslerimi tam anlamıyla gösteren bir elbiseydi.Saçlarımı tost yaptım.
Ciddi anlamda yakışıyordu bana.
Eyeliner ve rimelimi sürdüm.Ve beni hiç bir zaman utandırmayan BORDO rujumu sürdüm.Aynamın karşısına geçtim.
Adriana Lima kimmiş benim yanımda ula! Ayaklarımada Siyah platformumu geçirdim.
Şimdi asıl iş abime görünmemekti.
Eğer beni görürse ilk önce bu elbiseyi sonrada beni yakardı.
Sessizce inmeyi başarınca kapıdan jet hızıyla çıktım.
Karşımda tam bir;Taş,mükemmel,meteor bir fırat duruyordu.
Mükemmel yaratmıştı sanki beni görünce gülümsedi ve eliyle gel işareti yaptı.Yanına yaklaşınca kollarını belime doladı ve "Hayatımda gördüğüm en mükemmel kadın..." dedi.Bende ondan ayrılıp gülümsedim."Sende fennna olmuşsun be"diyince gülümsedi.Ve kapımı açtı.Hızlıca oturup emniyet kemerimi bağladım.
Sürücü koltuğuna geçti.
Yol boyunca hiç konuşmadık sadece fırat bana arada kaçamak bakışlar atıyordu.
Bir barın önüne geldiğimizde indik.
Fırat bana "Ya serenay sen içeri tek gir ben gelicem az sonra bir arkadaşı gördümde kusura bakma."diyip yanımdan uzaklaştı.
Bende içeri girdim.İçeri girer girmez tüm yüzler bana döndü.Abazlar'Off hatuna bak'diyip söyleniyorlardı.
Takmadan yürümeme devam ettim.
Hala herkesin gözü bendeydi ama sonra o sesi duyunca herkes önüne döndü.
"Önünüze dönün lan!!! O ağızlarınızı sikmemi istemiyorsanız kapayın çenenizi!!!

Selaaaam!!! Bir sonraki bölümlerde görüşmek üzere yorumlarınıza ihtiyacım var!
Hadi allaha emanet!
MULTİ(BERK TAŞ-SERENAYIN ABİSİ-